Taşeronda Son Dakika Gelişmesi: Önerge Meclise Geldi 2020

Taşeronda maaş ve sosyal haklar için düzenleme önergesi Meclis gündemine geldi. Hazırlanan önerge mecliste konuşulmaya başlandı. İşte partilerin taşeron konusunda yaptığı açıklamalar.

Taşeronda Son Dakika Gelişmesi: Önerge Meclise Geldi 2020

Taşeron işçiler meclis gündemine yoğun şekilde geldi.

TBMM de taşeron işçiler ile ilgili art arda açıklamalar geldi. Önceki gün toplanan meclis genel kurulunda milletvekilleri , kadro alan ve alamayan taşeron işçilerin sorunlarını gündeme getirdi. Art arda yapılan açıklamalar, taşeron sorununu meclis gündemine yerleştirdi. 

CHP ÖNERGE VERDİ

CHP, taşeron maaşları ve sosyal hakları için bir önerge verdi. Verilen önerge ile ilgili konuşan Kani Beko şunları söyledi:

"Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kamuya geçirilen taşeron işçilerin ücretlerinin enflasyon karşısında korunması ve sosyal haklarının geliştirilmesi, aynı zamanda bu süreçte kadro alamayan işçilerin durumunun ele alınması amacıyla Meclis araştırması için sunmuş olduğum önerge üzerinde söz almış bulunuyorum.

2018 yılında -sizin de hatırlayacağınız gibi- Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çok coşkulu şekilde bir konuşma yapmıştı “Kamuda, belediyelerde ve özel idarelerde çalışan 1 milyona yakın taşeron işçiye kadro veriyoruz.” demişti; ben de çok heyecanlanmıştım. Daha sonra o dönemlerde Konfederasyon Genel Başkanı olduğumdan dolayı Üçlü Danışma Kurulundan, Çalışma Bakanımızdan listeyi istedim, listeye şöyle bir göz attım. Evet, taşeron olan işçi kardeşlerimizin bazılarına kadro verilmiş. Kadro kimlere verilmiş? Sarayda çalışan bazı taşeron işçilerine, Türkiye Büyük Millet Meclisinde çalışan bazı taşeron işçilerine -o dönem hatırlarsanız Başbakanlık vardı- Başbakanlıkta çalışan bazı taşeron işçilerine, MİT’te çalışan bazı taşeron işçilerine ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde… Dolayısıyla, baktığımızda, 250 bine yakın taşeron işçiye kadro verilmiş verilmesine ama bu işçilerin dışında kalan 750 bine yakın taşeron işçiye maalesef kadro verilmedi ve bu arkadaşlarımız kamuda, belediyelerde ve özel idarelerde şirketlere alındılar. Şirketlere alındılar ama sarayın talimatıyla daha sonra neler oldu? 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle 2020 yılına kadar bu işçi kardeşlerimize toplu iş sözleşmesi yasaklandı. Kadrolu çalışan işçi kardeşlerimiz -ben çok alıyorlar demiyorum- ortalama 5 bin lira maaş alırken asgari ücretle çalışan arkadaşlarımıza yüzde 4+4 oranında zam yapıldı ve dolayısıyla kadrolu çalışan arkadaşlarımız, 4 ikramiye alırken şirket işçilerine ikramiye verilmedi. Kadrolu çalışan arkadaşlarımıza sosyal hakları verirken şirket işçilerine, maalesef, sosyal hakları da verilmedi.

Sevgili arkadaşlarım, değerli kardeşlerim; çok alıyorlar demiyorum ancak bu Mecliste sizlerle de görüştüğümüz zamanlar, emekli olan işçi emeklilerine yüzde 6 verildi, memur olan işçi emeklisine yüzde 5 verildi ama kamuda çalışan 750 bine yakın taşeron işçisine, maalesef, yüzde 4+4 verildi; bu, Anayasa’ya aykırıdır. Dolayısıyla vermiş olduğum bu kanun teklifini tekrar gözden geçirmenizi ve sizden müjdeli bir haber bekleyen Türkiye’de kamuda, belediyelerde ve özel idarelerde çalışan 750 bine yakın belediye işçisi var, dolayısıyla bu konuyla ilgili gereğinin yapılmasını talep ediyorum.

Şunu da ifade etmek istiyorum: Türkiye’de çalışan 500 bine yakın belediye işçisinden 1 işçi arkadaşımıza bile, maalesef, kadro verilmediğini buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Evet, Gezi’yle ilgili, birçok arkadaşım bu kürsüden güzel şeyler söylediler; ben o arkadaşlarımın söylediklerine de katılıyorum. Ben de Gezi direnişi döneminde DİSK’in Genel Başkanıydım, o Gezi direnişinin de tam ortasındaydım. Yüz yıllık Taksim Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmesi ve ülkemizde eşitlik, özgürlük, demokrasi, barış, kardeşlik mücadelesi veren o güzelim insanları sizlerin huzurunda saygı, sevgiyle  selamlıyorum. Tahliye olan Osman Kavala’ya ve beraat eden yol arkadaşlarımı da buradan ayrıca sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Onların bizim için birer suçlu değil, birer kahraman olduğunu buradan ifade ederken Gezi direnişinde kaybettiğimiz arkadaşlarımızı da sevgi, saygı, özlemle andığımı buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Son olarak da şunu söylemek istiyorum: O Gezi direnişi içerisinde bizim, yüz yıllık ağaçların kesilmemesi için eşitlik, özgürlük, demokrasi, barış, kardeşlik, adalet istediğimiz günlerde bizim karşımızda İstanbul Valisi vardı. Bize karşı topunu da gönderdi, tüfeğini de gönderdi ama biz sadece demokrasi, sadece demokrasi istediğimiz zamanlarda…"

AK PARTİ 'DEN AÇIKLAMA

AK Partili Cemal Öztürk yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubunca kamuda istihdam edilen alt işveren işçilerinin sendikal hakları ve ücretlerine ilişkin Meclis araştırması talebi üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Önergede 275 bin işçinin kadroya alınmadığı, toplu iş sözleşmesi haklarının askıya alındığı, enflasyon artışı ve zamlar nedeniyle işçi ücretlerinin ciddi biçimde gerilediği ve işçilerin yoksullaştığı iddiaları yer alıyor. Hemen konuşmamın başında ifade edeyim ki bunlar doğru değildir. Şöyle ki: Sosyal hukuk devleti yaklaşımıyla kapsamdaki kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan alt işveren işçilerinin asıl iş-yardımcı iş ayrımı yapılmadan sürekli işçi olarak istihdam edilmeleri sağlanmıştır.

Merkezî yönetim kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarıyla mahallî idarelerde personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım ihaleleri kapsamında çalışan alt işveren işçilerinin tamamı düzenlemeye dâhil edilmiştir.

Merkezî yönetimlerde alt işveren işçilerinin çalıştıkları idarelerde “sürekli işçi” kadrolarında, mahallî idarelerde ise bu idarelerin şirketlerinde emekliliği hak edene kadar “sürekli işçi” statüsünde istihdam edilmeleri sağlanmıştır. Düzenleme yapılırken “kanun önünde eşitlik” ilkesi esas alınmıştır. Bu doğrultuda, hukuksal durumları aynı olan yani belirlenen tarihte personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarında, kapsamdaki idarelerde alt işveren işçisi olarak çalışmakta olanların ya da iş sözleşmesi askıda olanların veya başvuru tarihlerinde askerlik hizmetini yerine getirenlerin tamamına geçiş için başvuru hakkı tanınmıştır. Böylece, aynı durumda bulunan kişilerin kanunlar karşısında aynı işleme bağlı tutulmaları sağlanmış, ayrım yapılması ve ayrıcalık tanınması önlenmiştir. Bu nedenle, düzenlemede, kamuda istihdam edileceklerde aranacak bazı genel şartları taşımayanlar ile herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazananlar dışında tüm işçilere geçiş için başvuru hakkı tanınmış ve yapılan sınavlarda başarılı olanların istihdamı sağlanmıştır.

TİS HAKLARI ASKIYA ALINDI İDDİASI

“Toplu iş sözleşmesi haklarının askıya alınması” iddiasına gelince, “kazanılmış haklara saygı” ilkesi hukukun en temel ilkelerinden biri olup hukuk güvenliği ilkesinin bir sonucudur. Kanunlarda yapılan değişiklikler kazanılmış hakları etkilemediği ve hukuk güvenliğini zedelemediği sürece bu değişikliklerin hukuk devleti ilkesine, dolayısıyla Anayasa’ya aykırı olduğu iddiası ileri sürülemez.

Bu doğrultuda, alt işveren işçilerinin kamu kurum ve kuruluşlarında işçi kadrolarına geçişi sağlanırken mevcut örgütlülüklerinin korunmasına ve mevcut toplu iş sözleşmelerinden kaynaklanan kazanılmış haklarının sürdürülmesine imkân sağlanmıştır, Anayasa’ya ve taraf olduğumuz ILO sözleşmesine tamamen uygun bir düzenleme yapılmıştır.

ÖZTÜRK: "İŞÇİLERİN MAAŞLARININ GERİLEDİĞİ DOĞRU DEĞİL"

Enflasyon artışı ve zamlar nedeniyle işçi ücretlerinin gerilediği ve işçilerin yoksullaştırıldığı iddiasına gelince, işçi ücretlerine ilişkin en temel gösterge asgari ücrettir. Asgari ücret 2018 yılı sonunda yüzde 26,06; 2019 yılı sonundaysa yüzde 15,03 düzeyinde artırılmıştır. Yıllık bazda enflasyonsa 2018 yılında yüzde 20,3; 2019 yılındaysa yüzde 11,84 olarak gerçekleşmiştir. Bu kapsamda, işçilerimizin ücretlerinin gerilediği iddiası da doğru değildir.

Bu nedenlerle, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunca verilen Meclis araştırması açılması talebinin yerinde bir talep olmadığına inanıyor ve önergeye “ret” oyu vereceğimizi ifade ederek Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

CHP 'DEN AÇIKLAMA

CHP Milletvekili Kani Beko yaptığı açıklamada "Sayın Başkanım, taşeron işçilerine kamuda, belediyede ve özel idarelerde şirket işçisi olduktan sonra -ben kürsüden de haykırdım- sarayın talimatıyla, kanun hükmünde kararnameyle 2020 yılına kadar toplu iş sözleşmesi yasaklandı ve dolayısıyla bu arkadaşlarımızın 250 bini kadrolu oldu. Onlara bir itirazım yok ve teşekkür ederim ama geri kalan 750 bine yakın, başta belediyelerde 500 bine yakın çalışan taşeron işçileri asgarî ücretle çalışıyor ve dolayısıyla onlara verilmiş olan zam ilk altı ayda yüzde 4, ikinci altı ayda yüzde 4. Bu arkadaşlarımızın aldıkları maaşlarda ikramiye yok, sosyal hakları yok. Ben de diyorum ki bu eşitsizlik Anayasa’ya aykırı bir durumdur. Dolayısıyla, biraz önce konuşan hatibin bu kanun teklifini incelemesini rica ediyorum." dedi. 

TÜM İŞÇİLER KADRO ALMADI

Fethi Gürer ise yaptığı açıklamada tüm taşeron işçilerin kadroya alınmadığını söyleyerek "Sayın Başkan, biraz evvel Adalet ve Kalkınma Partili hatip kürsüden taşeronlarla ilgili firmalarda çalışanların tümüne kadro verildiğini beyan etti. Ancak ben Bakanlara sorduğumda 6 Bakan hâlâ Bakanlıklarda taşeron firmada çalışanlar olduğunu bildirdiler. Keza KİT’lerde çalışanların hiçbirine kadro verilmedi. Bunun yanında, kamuda kiralık araç şoförleri, hastane bilgi işlem çalışanları kadro alamadı. Karayollarında, Demiryollarında, PTT’de, Orman İşletmesinde, Devlet Su İşlerinde, Millî Parklarda çalışanlar kadroya geçirilemedi. Belediyelerde 400 bin kişi belediye şirketlerine alındı, kadro verilmedi. Verdiği bilgiler doğru değil, taşeron firmada çalışmalar hâlâ devam etmektedir. Bu anlamda, acilen düzenleme yapılması ve mağdur olanların mağduriyetinin giderilmesi gerekiyor." dedi.

ÖNERGE REDDEDİLDİ

Taşeron işçileirn sorunları için verilen önerge oylamada reddedildi. 

TAŞERON HABERLERİ İÇİN UYGULAMAMIZI İNDİRİN:

Android için >>> TIKLAYIN

İOS için >>> TIKLAYIN