Son Dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan Ramazan Ayı Sonuna Kadar Sürecek Tedbirleri Açıkladı ( Tam Kapanma )

Son Dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıklıyor ( Tam Kapanma Gelecek mi?)

Son Dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan Ramazan Ayı Sonuna Kadar Sürecek Tedbirleri Açıkladı ( Tam Kapanma )

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Bugün Kabine toplantımızın öncesinde KKTC Cumhurbaşkanı Sn. Ersin Tatar'ı kabul ettik. Yarın Cenevre'de gerçekleştirilecek toplantıyı ele aldık. Sn. Tatar, Cenevre'de Türk halkından alacağı destekle egemen iki devlet çözüm yolunu gündeme getirecek. Özellikle Kıbrıs'ı çözümsüzlüğe mahkum etmek isteyen, Kıbrıs Türk'ü kardeşlerimizi ambargoyla sindirmeye çalışanlara taviz vermeyeceğiz. 

Bilindiği gibi TSK geçtiğimiz günlerde kara ve hava unsurlarıyla PKK YPG terör örgütünün Kuzey Irak'taki fesat yuvalarına yönelik kapsamlı operasyon başlattı. Türkiye, 2015 yılından itibaren terörle mücadelesinde yeni bir konsepte geçmiştir. Artık teröristlerin burnumuzun dibine kadar gelip, eylem yapmasını beklemeden terör örgütlerini inlerinde bulup yok etme stratejimizi tüm dünyaya duyurduk. 

Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım son operasyonlarımızda bu amaçla yürütülmektedir. Operasyonlarımızda görev alan kahraman askerlerimizin her birini alınlarından öpüyor, gazalarının mübarek olmasını diliyorum. Cumartesi günü hareket merkezine bağlanarak başarı temennilerimizi ilettik. Irak ve Suriye sınırlarımızı terör örgütlerinin tacizlerinden kurtardığımız gibi sınır ötemizde de terör oluşumuna izin vermeyeceğiz. Kararlılığımızı hala anlamayanlar varsa, hakikatleri herkese kabul ettireceğiz. Tabii bu arada 2 şehidimiz var. 2 şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun, yaralılarımız, onların ağır bir durumu söz konusu değil.

Ülkemizin ve milletimizin bekası için ne gerekiyorsa onu yapmayı sürdüreceğiz. 

ABD Başkanı Biden, 24 Nisan günü yayınladığı mesajda coğrafyamızda bir asırdan daha uzun süre önce yaşanmış olaylarla ilgili mesnetsiz, haksız, hakikatlere aykırı ifadeler kullanmıştır. Bu ifadeler, milletimizin her ferdi gibi bizi de ziyadesiyle üzmüştür. Açıklamadaki ifadelere radikal ermeni çetelerin, ve Türkiye karşıtı grupların baskısıyla yer verildiğini düşünüyoruz. Bu durum, ortaya çıkan tablonun iki ülke arasındaki yıkıcı etkisini ortadan kaldırmıyor. 

ABD ve Avrupa başta olmak üzere bize soykırım ithamını yönelten çevrelerin hepsi böyle bir mukayese karşısında insan içine çıkamayacak hale gelecektir.  

Meseleyi özetle anlatmak istiyorum. Anadolu, ecdadımızın yönetiminde farklı kökenden ve inançtan insanların yaşadığı coğrafya olmuştur. Tarihimize 93 Harbi diye geçen hadiseye kadar bu barış iklimi sürmüştür. Osmanlının son döneminde batılılar tarafından silahlandırılarak bize karşı ayaklandırılmıştır. Balkan toprakları bu şekilde başlatılan asimetrik savaşlarla ülkeden kopartılmıştır.

Aynı durum Doğu'da Ermeniler üzerinden oynanmıştır. Bu çeteler topraklarımıza saldıran Ruslarla işbirliği yapmıştır. 24 Nisan'da ne olmuştur? Aslında insani trajedi anlamında hiçbir şey olmamıştır. Sadece Osmanlı devletinin savaş halinde olduğu aleyhine faaliyet yürüten örgütleri kapatıp yöneticilerini tutukladığı gündür. Yaşanan herhangi bir can kaybı da söz konusu değildir. Ülkemizdeki Ermeni toplumu bu tarihi acılarını anma günü olarak kabul etmiştir. Biz de bu tarihte ne olduğunu bilerek, Ermenilerin acılarına saygı duyarak son yıllarda mesaj gönderiyoruz. Yapılan işlem muhtemel bir tehlike değil bir fiil yürüyen bir isyana artan katliama karşı alınmış bir tedbirdir. Ermeni çeteleri, sadece masum ve savunmasız insanları katletmişleridir. Sadece Muş'ta 20 bin vatandaşımız katliama maruz kalmıştır. Ermeni çeteler, Trabzon civarındaki vatandaşları da topluca öldürmekten çekinmemişlerdir. Ortada karşılıklı savaştan kaynaklı kayıp olsa bir yere kadar kabul edebilir. Ama tekrar ediyorum. Ermeni çeteciler yaptıkları katliamı ve yüzbinlerce insanı göçe zorlamalarını övünerek anlatmışlardır. Osmanlı devleti çıkardığı sevk kanunuyla Ermeni nüfusu başka bölgeye gönderme kararı almıştır. Üstelik bu karar tüm Ermeni nüfusu değil çetelerin olduğu bölgeleri kapsamıştır.

1. Dünya savaşı öncesi Osmanlı topraklarında Ermeni nüfusu 1 milyon 300 bin olarak yer alıyor. Belge ile konuşuyorum. Biden gibi kaynaksız konuşmuyorum. Buyursun gelsinler, belgeleri incelesinler. Acaba ABD arşivinde ne kadar belge var. Açabiliyor mu? Biz hodri meydan diyoruz. Ama bugüne kadar bizim çağrılarımıza cevap veremediler. İran'a gidenlerle birlikte bu rakam 500 bine ulaşmaktadır. Sevk ve iskana uğrayanların sayısı ABD açıklamalarında 600 bin olarak belirtilmektedir ki gerçek rakam daha azdır. 150 bin kişinin her biri candır ve önemli bir rakamdır. Gerçek rakamların 1 sıfır ile abartıldığı, Ermeni tarihçiler tarafından itiraf ediliyor. Osmanlı Devleti Ermeni nüfusu başka yere göndermemiş kendi topraklarında yer değiştirmiştir. Mazereti olanlar da sevkten maruz tutulmuşlardır. Bu dönemde kimsesiz kalan çocuklar için yetimhaneler kurulmuştur. Dışarıdan yardım gönderilmesine de hiçbir zaman engel çıkartılmamıştır. Hiçbir yerde Ermenilere ait toplu mezarla karşılaşamazsınız. 300 bin Ermeni yaşamayı sürdürmüştür. Şuan da İstanbul'da 100 bin Ermeni yaşamaktadır. Biz bu konularda hiçbir zaman dışlayan olmadık. Savaş sonrası dönenlerle birlikte bu rakam 650 bine ulaşmıştır. Herhalde soykırıma uğrayanlar bu topraklara geri dönmez sayın Biden. Suriye, Ürdün ve Lübnan gibi yerlere gönderilen Ermenilerden bir kısmı ABD ve Avrupa'ya zamanla göç etmişlerdir. O gidenler soykırım yalanlarını desteklemeye çalışmaktadır. Zaten o günlerde savaştığımız düşmanların da istediği buydu. Ermenileri bu sinsi senaryoda acımasızca kullanmışlar, amaçlarına ulaşamayınca ölülerini bile kullanmışlardır.

Koronavirüs Salgını dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor. Zaman zaman artan, azalan seyir izleyen bu salgın sürecini en hayırlı şekilde yürütmeye çalışıyoruz. Sağlık hizmetleri konusunda herhangi bir sıkıntı yaşanmıyor. Salgın hizmetlerinin kalitesini yükseltmek için ilave işlemler yapıyoruz. Sağlık Uygulama Tebliğ listesindeki işlemlerin tamamı için %10 ile 15 oranında artış ,tıbbi malzeme sisteminde yüzde 10 oranında artış yaparak sağlık sistemimizi destekledik. 
 
115 bin vatandaşımızı ilgilendiren diyaliz hizmetlerinin bedelini yüzde 20 artırdık. 34 bin vatandaşımızın faydalandığı çölyak tedavisinin ödeme tutarında %25, ağustos ayından itibaren ilave yüzde 25 artış yaptık. SGK'ya maliyeti 7 milyar lirayı geçen bu düzenlemelerin hayırlı olmasını diliyorum.

Salgın dönemini ve Ramazan ayını gözeterek ihtiyaç sahibi ailelere 103 bin ton patates ve soğan dağıtımı yaptık. Artan vaka ve vefat sayıları tedbirleri sıkılaştırmaya mecbur bırakmıştı. Bugün kabine toplantımızın salgınla ilgili son gelişmeler bölümünde değerlendirmesini yaptık. Amacımız tedbirlerin temizlik, maske , mesafe kurallarından asla taviz verilmeden vatandaşlarımızın hayatlarını en az etkileyecek şekilde uygulanmasını temin etmek.

Vaka ve vefat sayıları yükseldiğinde kısıtlayıcı tedbirlerinin artırılması kaçınılmaz hale gelecektir. Ramazan bayramından sonra hayatımızı kolaylaştıracak adımlar atabilmemiz için rakamların bugünün çok daha altına düşmesi şart. Avrupanın açılma sürecine girdiği dönemde bizim geride kalmamız için vaka sayılarımızı 5 binin altına indirmemiz gerekiyor. Aksi halde turizmden, ticarete eğitime kadar her alanda ağır faturayla karşı karşıya gelmemiz kaçınılmaz. 

Hedeflediğimiz rahatlamayı sağlamak için önümüzdeki günlerde hep birlikte biraz daha fedakarlık yapmalıyız. Şu hususu belirtmek istiyorum özel hastanelerde yoğun bakım ve aşı hizmetlerinden dolayı ücret talep edildiğine dair şikayetler alıyoruz. Hukuken bu hizmetler için vatandaşlarımızdan hiç bir ücret talep edilemez. Yoğun bakım ve aşı hizmetleri sebebiyle ilave ücret talebiyle karşılaşan vatandaşlarımız bu durumu SGK ve sağlık bakanlığımıza bildirirlerse failleri hakkında gereken işlemler yapılacaktır. 

Muhtarlarımızın aşılarına başlanacağının müjdesini vermek istiyorum. Bayram sonrasına kadar sürecek yeni tedbirlerimiz şu şekilde: 

29 Nisan Perşembe Akşamı saat 19.00'dan başlayıp, 17 Mayıs Pazartesi sabah 05.00'e kadar sürecek şekilde tam kapanmaya geçiyoruz.

Bu tarihler arasında kesintisiz sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak. Üretim, imalat, gıda , sağlık gibi alanlarda istisna tutulan alanlar hariç tüm iş yerleri faaliyetlerine ara verecektir. Yeme içme sektöründe sadece paket servisle hizmet verilecek. Zincir marketler pazar günleri kapalı olacak, diğer günlerde belirlenen saatlerde hizmet verecekler. Şehirlerarası seyahatlerin tamamı izne tabii olacak, Şehirlerarası araçlar yüzde 50 kapasite ile hizmet verebilecekler. Önceki uygulamalardan farklı olarak, Konaklama tesislerindeki rezervasyonlar istisna teşkil etmeyecek. Kamu personeli uzaktan ve dönüşümlü çalışmaya yönlendirecekler. Ana okulu, kreş, 8. ve 12. sınıflar dahil tüm kurumlarda yüz yüze eğitime ara verilecek. Tüm sınavlar erteleneecektir.

Tarım sektöründe çalışanların faaliyetlerini salgın tedbirlerine uygun yürütebilmesi için gereken düzenlemeler yapılacaktır. İhtiyaçlarını karşılayamayacak durumdaki vatandaşlarımız vefa ekiplerinden destek isteyebilecekler. Kurumlarımız gereken tüm tedbirleri alacaktır. Çok önemli olan bu sürecin hedeflediğimiz sonuçları verilebilmesi için kurallar en sıkı şekilde uygulanacak, tedbirlerin istismarına izin verilmeyecektir. İnşallah bu fedakarlıklarımızın karşılığını bayram sonrası hep birlikte sağlıklı huzurlu günlere ulaşarak alacağız. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.

AYRINTILAR GELİYOR, 3 DAKİKA SONRA SAYFAYI YENİLE.