Fahrettin Koca açıklamalarda bulunuyor.

Önümüzdeki günler çok daha iyi olacak.  Planlarımızı uygulayacağımız bir hayat olacak.

Kontrollü sosyal hayatın tedbirlerini yerine getirdikçe daha iyi oalcaktır. 

Çok yakın zamana kadar sokağa kısıt olmaksızın çıkabileceğimiz günlerde endişemiz vardı. Her zaman gittiğimiz mekanlara bir daha nasıl rahat gideceğimiz mekanlardı.

Berber, cafe, kitapçı ve birçok yer kapalıydı. Normalde en kalabalık yerler olan alış veriş yerlerinde kalabalıklar azaldı.

Geldiğimzi nokta çok ileri bir noktadır. 

MEvcut durum korunması gereken kazanımdır. Durağanlaşan hayat hız kazandı. Bu başarı devam ettikçe özlediğimiz ne varsa eski hayatımıza geri döneceğiz. 

Artık şöyle düşünmek gerekir. Koronanın hayatımızın hayatımızın sevk ve idaresiini elimizden alan bir şeyden çıkarmalıyız. 

Hastalığa karşı bazı kontrol mekanizmalarını hayatımızda devam etmeliyiz. Ağız ve burun yolu ile bulaşan bu birüs, maske kullanmamızı zorunlu kılıyor.

Maske , virüsün yayılmasına karşı elzem bir tedbirdir. Mecburidir. Maske kişisel değil ortak bir tedbirdir. Aynı sosyal ortamda tüm kişiler maske takmalıdır.

Maske kullanmayan kişinin ister yakında sokakta, ister işyerinde diğer vatandaşlara karşı sorumluluğu vardır. 

Maske kullanmamak kişisel hukukun ihlalidir. 

Sonbaharda risk beklentisi, DSÖ'nün iki gün önce yaptığı açıklama, bizi tedbirlerin sürekliliği konusunda uyarıyor. Bıkkınlığa düşmek, rehavete kapılmak, riske açılmak anlamına gelir. 

Bugüne kadar 62 il merkezinde maske mecburiyeti gelmiştir. 

Maske tüm Türkiye 'de ortak sorumluluk. 

YAZIN SALGIN AZALACAK MI?

Salgının yayılma hızının azaldığına dair bir belirti yok. 

Büyüklerimiz ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşların daha dikkatli olması gerekmektedir.