Bursa'da Salça Kazanı Yüzünden Oğlunu Öldüren Baba : Aslan gibi Çocuğumdu, Çok Pişmanım

Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesinde 12 Eylül'de meydana gelen olay akıllara durgunluk verdi.

Bursa'da Salça Kazanı Yüzünden Oğlunu Öldüren Baba : Aslan gibi Çocuğumdu, Çok Pişmanım

İddialara göre, Nuri Y. sabah saatlerinde husumetli olduğu babasının evine giderek, salça yapmak için kullanılan kazanı almak istedi. Sami Y.'nin tepki göstermesi üzerine baba-oğul arasında tartışma çıktı. Tartışmaya torunuyla aynı isimdeki dede de dahil oldu. Dede ve torun Sami Y.'yi darbetmeye başladılar. Sami Y.'de pompalı tüfekle oğluna ateş edip tüfeği daha sonra babasına doğrulttu fakat silah tutukluk yaptı. Daha sonra olay yerinden kaçan şahıs kısa süre sonra yakalandı.

Çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilen Sami Y., 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında, "Olay günü malzemelerini aldığım aşureyi kazanda yapacaktım. Onlar kazanı kullanıyordu. 'Bu kazan benim' dedim. Kazanı çekiştirdiler, bir arbede oldu, kazanı bana vermediler. Bu esnada oğlum Nuri, başıma balta ile vurdu. İkinci kez vurmak isterken ben engel oldum. Dışarıdan evin bahçesine komşumuz Kürşat Ç. geldi, bizi ayırdı. Ben böyle ikinci bir olay yaşanır diye, üst katta bulunan dededen kalma tüfeği alıp, aşağıya indim. Babam Nuri Y., elimdeki silahı almak istedi. Bu sırada tüfeğin kabzası kırıldı. Dışarıda bulunan oğlum Nuri yeniden içeriye gelip, tam bana balta ile vurmak isterken, ben geri gider düşüncesiyle tüfekle havaya ateş ettim. Üzerime gelince ateş ettim ve oğlum yere düştü. Olan evladıma oldu, keşke onun yerine ben ölseydim ama ölümden korktum. Annem bizi mahvetti. Aslan gibi çocuğumdu. Panikle hareket ettim ve çok pişmanım. Ben bunları hak etmedim" diye konuştu. 

Olayda eşini kaybeden 27 yaşındaki Gizem Y., "Olay günü eşim, eşimin dedesi ve babaannesi ile kazanda biber salçası yapacaktık. Eşim odunları kesti. Odunları kazanın altına koyup, yaktı. Kayınpederim, 'Bu kazan benim, kullanamazsınız' diyerek, çekiştirdi. Eline baltayı alıp, dedem ile babaanneme vurdu. Belinden bıçağı çıkardı. Bu sırada dedem ile babaannem yere düşmüştü. Kayınpederim eşime de balta ile vurdu. Komşumuz gelip, sakinleştirdi. Kayınpederim üst kata çıkıp, tüfeği alarak, yanımıza geldi. Bana, eşim için 'Onu öldüreceğim' diye bağırdı. Ben de dışarıya çıktım. Çocuklarım ağlamaya başladı. Ben de soğuk hava deposuna gidip, yardım istedim. Sonra arka taraftan iki el silah sesi geldi. Orada bulunan kişiler, beni içeriye göndermek istemeyince, sürüne sürüne kapının yanına gittiğimde eşimin yerde kanlar içinde yattığını gördüm. Kayınpederim belinden beyaz bir şey (tahra) çıkardı. Elindeki tahra ile eşime vurmak isterken, boğuştukları sırada tahranın ucunun çarpması sonucu yaralanmış olabilir" ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti eksik evrakların tamamlanması için davayı ileri bir tarihe erteledi.