Son dönemde Türkiye'de yaşanan depremler, özellikle İstanbul'da riskli ilçeler konusunda endişeleri artırdı. Maraş Depremleri gibi trajik olayların ardından bile ülkemizin çeşitli bölgelerinde meydana gelen küçük çaplı depremler, vatandaşlarımızı tedirgin ediyor.
İSTANBUL FAY HATTININ GEÇTİĞİ YERLER
İstanbul, Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun etkisi altında bulunuyor ve fayın ana kolları Marmara Denizi'nden geçiyor. Bu durum, İstanbul'un deprem riskini artırıyor. Özellikle Adalar, Avcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Maltepe, Tuzla, Üsküdar, Zeytinburnu ve Sultanbeyli ilçeleri, olası büyük bir depremden yoğun şekilde etkilenecektir.
Beylikdüzü ve Ataşehir, yüksek nüfus yoğunluğuna ve yüksek katlı binalara sahip ilçeler olarak öne çıkıyor. Büyükçekmece ve Beylikdüzü, heyelan bölgelerinde bulunmaları nedeniyle çökmelerin yaşanabileceği riski taşıyor.
Esenyurt, yüksek yapılaşma, artan nüfus ve göçmen yoğunluğu sebebiyle depremden etkilenebilecek ilçeler arasında yer alıyor.
Silivri ve Tuzla, aktif fay hattına yakın olmaları, kalın alüvyon tabakası ve sıvılaşma eğilimine sahip zemin koşulları sebebiyle büyük bir depremden yoğun şekilde etkilenebilecek bölgeler olarak gösteriliyor.
Bakırköy, Avcılar ve Zeytinburnu ilçelerinin tamamı, özel, devlet ve şehir hastaneleri ile okulların yoğun olduğu bölgeler olduğu için olası bir depremde etkileneceği öngörülüyor.
Adalar ilçesi, fay hattına yakınlığı ve yapı stoğunun eski olması nedeniyle risk taşıyor. Ancak nüfusun az olması, deniz ulaşımının açıklığı ve trafik sorunu olmaması gibi faktörler de dikkate alınıyor.
Bağcılar, Bahçelievler, Esenler, Gaziosmanpaşa, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Ümraniye ve Üsküdar ilçeleri, yoğun nüfusları ve kapanması muhtemel yolları nedeniyle müdahale sürecinde diğer ilçelere göre daha zorluklarla karşılaşabilecek bölgeler olarak değerlendiriliyor.
Deprem sonrası riskleri azaltmak adına kişi başına düşen toplanma alanlarının artırılması, altyapı (pis su-temiz su, elektrik) bağlantılarının sağlanabilirliği gibi çalışmaların yapılması önem taşıyor.
Herkesin deprem bilinciyle hareket etmesi ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda, uzmanların açıklamalarını takip etmek ve yerel yetkililerin uyarılarını dikkate almak hayati öneme sahip.