Yükseköğretim Kurulu, yükseköğretimde kaliteyi artırmak ve mezun arz-talep dengesini sağlamak amacıyla kontenjan politikalarında kapsamlı bir değişikliğe gidileceğini açıkladı. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan YÖK Başkanı Erol Özvar, özellikle mezun sayısı artmasına rağmen istihdam karşılığı zayıflayan programlarda kontenjanların yeniden düzenleneceğini belirtti. Özvar açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Öğrencilerimizin teveccühünün azaldığı veya sektör verileri kapsamında yeterli mezun sayısına ulaşılan programlarda kontenjanları yeniden düzenleyeceğiz.” YÖK’ün üzerinde çalıştığı düzenlemede yalnızca eğitim fakülteleri değil, bazı sağlık ve sosyal bilim programları da yer alıyor. Kontenjan azaltılması planlanan başlıca bölümler şu şekilde sıralanıyor: Eğitim Fakültesi Programları (Öğretmenlik Bölümleri) Hukuk Diş Hekimliği Eczacılık Psikoloji Mimarlık Özellikle öğretmenlik programlarında, atama bekleyen aday sayısının yüksek olduğu branşlar yakından izleniyor. Mevcut verilere göre bazı öğretmenlik branşlarında atama bekleyen aday sayıları dikkat çekici seviyelere ulaştı. İşte öne çıkan branşlar ve bekleyen öğretmen sayıları: İngilizce Öğretmenliği: 15.020 Sınıf Öğretmenliği: 15.661 (kontenjan azaltılması beklenmiyor) Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık (PDR): 19.387 Sosyal Bilgiler Öğretmenliği: 13.295 Fen Bilimleri Öğretmenliği: 13.334 Lise Matematik Öğretmenliği: 11.268 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği: 49.387 İlköğretim Matematik Öğretmenliği: 15.379 Coğrafya Öğretmenliği: 6.668 Okul Öncesi Öğretmenliği: 56.921 Bu tablo, kontenjan planlamasında mezun sayısı – atama oranı dengesinin neden ön plana çıktığını açıkça ortaya koyuyor. Yapılması planlanan kontenjan düşüşüyle birlikte; Öğretmenlik bölümlerinde mezun fazlalığının azaltılması, Uzun vadede atama bekleyen öğretmen sayısının kontrol altına alınması, Eğitim fakültelerinde nitelik odaklı bir yapı oluşturulması, Öğrencilerin istihdam edilebilirliğinin artırılması amaçlanıyor. YÖK’ün bu adımı, önümüzdeki yıllarda hem üniversite tercihlerinde hem de öğretmen atama politikalarında belirleyici olacak.