Yapay Zeka Çağında Eğitimde Şok Karar: Bilişim Dersleri Kaldırılıyor!

Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni müfredat düzenlemesiyle bilişim teknolojileri dersleri kaldırılıyor. Dünya yapay zeka devrimini yaşarken alınan bu kararın, Türkiye'nin dijital geleceğini ve binlerce öğretmenin durumunu nasıl etkileyeceği tartışılıyor.

Teknoloji ve yapay zekanın dünyayı şekillendirdiği bir dönemde, Türkiye'nin eğitim sisteminde atılan bir adım tartışmalara neden oldu. Gelişmiş ülkeler ilkokuldan itibaren kodlama ve bilişim teknolojileri eğitimine ağırlık verirken, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) tam tersi bir yönde ilerleyerek okullardaki bilgisayar derslerini kademeli olarak kaldırması dikkat çekiyor.

Günümüzde ülkelerin ekonomik gücü ve küresel rekabetteki yeri, bilişim teknolojilerindeki üretim kapasitesiyle doğrudan ilişkili hale geldi. Savunma sanayinden siber güvenliğe kadar birçok stratejik alanda dışa bağımlılığı azaltmanın yolu, bu alanda yetkin insan gücü yetiştirmekten geçiyor. Bu nedenle gelişmiş ülkeler, küçük yaştan itibaren öğrencilere zorunlu bilgisayar bilimleri ve yazılım eğitimleri sunarak geleceğe yatırım yapıyor.

Türkiye'de ise "Bilişim Teknolojileri ve Yazılım" dersi, yeni düzenlemeyle birlikte bazı okullarda seçmeli hale getirilirken, birçok okulda tamamen müfredattan çıkarılıyor. Özellikle imam hatip ortaokulları ve çoklu yabancı dil eğitimi veren okullarda ders saati haftada ikiye düşürüldü. Bilim ve teknoloji alanında öncü olması beklenen fen liselerinde bile bu dersin zorunlu olmaması, kararın en çok eleştirilen yönlerinden birini oluşturuyor.

Eğitim çevrelerinde, bilgisayarı temel düzeyde kullanabilen veya oyun oynayan öğrencilerin "teknolojiye hakim" olduğu yönündeki yanlış kanının bu kararda etkili olabileceği konuşuluyor. Ancak uzmanlar, tüketici olmanın ötesine geçip üretici bireyler yetiştirmenin önemine vurgu yapıyor. Yapay zeka devriminin yaşandığı bir süreçte alınan bu kararın en somut sonuçlarından biri ise, bu alanda eğitim veren binlerce bilişim teknolojileri öğretmeninin "norm fazlası" durumuna düşme riskiyle karşı karşıya kalması oldu.

Devlet okullarında bu eğitimin zayıflaması, aileler arasında yeni bir eşitsizliği de beraberinde getiriyor. Maddi imkanı olan veliler, çocuklarının dijital çağın gerisinde kalmaması için özel kurslara ve etüt merkezlerine binlerce lira harcayarak çözüm ararken, bu imkana sahip olmayan öğrenciler ise temel teknoloji becerilerinden mahrum kalma tehlikesiyle yüzleşiyor. Bu durum, eğitimde fırsat eşitliği ilkesini de zedeliyor.

Kamudan Haber Haberleri