Uzmanlardan Ebeveynlere Kritik Uyarı: Televizyon Çocuk Gelişimini Olumsuz Etkiliyor!

Türkiye'de yüksek televizyon izleme oranları çocukların bilişsel ve duygusal gelişimini tehdit ediyor. Uzmanlar, ana akım medyanın öğrenme ve dikkat üzerindeki olumsuz etkilerine karşı ebeveynleri uyarıyor.

Günümüz dünyasında "ana akım medya" olarak adlandırılan ve genellikle televizyon kanalları üzerinden yayılan yaygın düşünce akımları, toplumun dünya görüşünü şekillendirmede önemli bir rol oynuyor. Özellikle çocuklar ve gençler, bu medyanın tekrarlayan kalıplarından derinden etkileniyor.

Türkiye'de yapılan araştırmalar, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Rakamlara göre, her 100 kişiden yaklaşık 27'si hafta içi her gün ortalama 2-3 saatini televizyon karşısında geçiriyor. Günde 8 saat ve üzeri televizyon izleyenlerin oranı ise yüzde 7 gibi endişe verici bir seviyede. Öğrencilerin yüzde 81'inin televizyonu ailesiyle birlikte izlemesi, bu etkinin aile içinde ne kadar yaygın olduğunu gösteriyor.

Peki, bu durum çocukların gelişimini nasıl etkiliyor? Uzmanlara göre, yoğun televizyon maruziyeti, çocukların özellikle bilişsel, duygusal ve sosyal gelişim süreçlerini sekteye uğratıyor. Öğrenme, anlama, dikkatini toplama, problem çözme ve mantık yürütme gibi bilişsel beceriler, ekran karşısında pasif bir şekilde geçirilen saatler nedeniyle zayıflıyor.

Bu durum, doğrudan okul başarısını da olumsuz etkiliyor. Dikkatini bir konuya vermekte zorlanan öğrenci, dersleri anlamakta ve gerçek yaşama uyum sağlamakta güçlük çekiyor. Bu uyumsuzluk, beraberinde duygusal sorunları da getiriyor.

Uzmanlar, televizyonun duygusal zeka gelişimini de engellediğine dikkat çekiyor. Kişinin hem kendi hem de başkalarının duygularını anlama ve yönetme becerisi olan duygusal zeka, sağlıklı sosyal ilişkiler için hayati önem taşıyor. Ekranda sunulan yapay dünyalar, çocukların bu beceriyi geliştirmesine engel olabiliyor.

Sonuç olarak, yetkililere ve özellikle ebeveynlere büyük bir sorumluluk düşüyor. Çocukların kontrolsüz bir şekilde televizyon izlemesine izin vermek yerine, onların gelişimlerini destekleyecek bilinçli adımlar atılması gerekiyor. Medya tüketiminin sınırlandırılması ve içeriğin dikkatle seçilmesi, geleceğimiz olan çocukların zihinsel ve duygusal sağlığı için kritik bir önem taşıyor.

Kamudan Haber Haberleri