Üniversitelerde 'Adrese Teslim' Kadro Skandalı: Liyakat Sınıfta Kaldı!

YÖK'ün tüm uyarılarına rağmen üniversitelerde 'kişiye özel' akademik kadro ilanları hız kesmiyor. Adana ve Şırnak'ta açılan ilanlar, liyakat ilkesinin nasıl çiğnendiğini ve mezunların kendi bölümlerine bile başvuramadığı trajikomik durumu gözler önüne seriyor.

Türkiye'nin yükseköğretim sistemi, liyakat ve adalet ilkelerini temelden sarsan 'kişiye özel' akademik kadro ilanlarıyla gündemde. Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) net uyarılarına karşın, Adana ve Şırnak'taki üniversitelerde açılan bazı doktor öğretim üyesi kadroları, adeta belirli kişileri tarif ederek büyük tepki topladı. Bu durum, bölüm mezunlarının kendi alanlarına başvuru yapmasını imkansız hale getiriyor.

Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Gıda Mühendisliği Bölümü için açtığı doktor öğretim üyesi ilanında skandal niteliğinde şartlar aradı. İlana göre adayın lisans ve yüksek lisansının Kimya, doktorasının ise Biyoteknoloji alanında olması gerekiyordu. Ayrıca moleküler baskılı polimer ve nanoemülsiyonlar gibi son derece spesifik konularda çalışma yapmış olma şartı, ilanın adeta tek bir kişiye özel hazırlandığı iddialarını güçlendirdi. Gıda Mühendisleri Odası, "Gıda Mühendisliği Bölümü'ne gıda mühendisi alınmamasını akıl ve bilimle açıklamak mümkün değildir. Bu, akademik liyakati yok eden bir kurgudur" diyerek duruma sert tepki gösterdi.

Benzer bir tablo Şırnak Üniversitesi'nde yaşandı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'ne bağlı Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü için açılan ilanda, adaydan Siyaset Bilimi alanında yüksek lisans ve doktora yapmış olması istendi. Daha da ilginci, 'Oryantalizm-Meşrutiyet dönemi İslamcılığı ilişkisi' üzerine çalışma şartı aranmasıydı. Bu şartın, Z.G. isimli bir akademisyenin teziyle birebir örtüştüğü iddiaları, sosyal medyada 'akademik torpil' tartışmalarını alevlendirdi. Yönetim Bilişim Sistemleri mezunları ise bu ilana başvuru hakkı bulamadı.

Yaşanan bu olaylar, üniversitelerdeki kadro dağılımında liyakat yerine kişisel ilişkilerin ve kayırmacılığın ne denli etkili olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Akademisyenler ve öğrenciler, bu tür 'adrese teslim' ilanların eğitim kalitesini düşürdüğünü, bilimsel özerkliği zedelediğini ve genç akademisyen adaylarının umutlarını kırdığını belirtiyor. Kamuoyu, YÖK'ün bu tür uygulamalara karşı daha caydırıcı önlemler almasını ve akademik atamalarda şeffaf, adil ve liyakate dayalı bir sistemin acilen tesis edilmesini talep ediyor.

Kamudan Haber Haberleri