Türkiye'nin eğitim gündeminde kritik bir yer tutan ücretli öğretmenlik uygulaması, 2025-2026 eğitim öğretim yılında da önemini koruyacak gibi görünüyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yapılan kadrolu ve sözleşmeli öğretmen atamalarının, okullardaki norm kadro açığını kapatmada yetersiz kalması, ücretli öğretmen ihtiyacını her geçen yıl artırıyor.
Ücretli öğretmenler, MEB'e bağlı okullarda ders saati başına ücret alarak geçici olarak görev yapan eğitimcilerdir. Bu sistem, özellikle belirli branşlardaki öğretmen eksikliğini gidermek için bir çözüm olarak kullanılsa da, eğitim sisteminin kanayan bir yarası olarak değerlendirilmektedir.
Geçtiğimiz 2024-2025 eğitim yılında bu durum çarpıcı rakamlarla gözler önüne serildi. Türkiye genelinde 78 ilde görevlendirilen ücretli öğretmen sayısı, bir önceki yıla kıyasla önemli bir artış göstererek 86 bin 136'ya ulaştı. Bu artışın arkasındaki temel neden, beklenen düzeyde kadrolu atama yapılmaması ve okullardaki öğretmen ihtiyacının devam etmesidir.
Öğretmen açığının en yoğun hissedildiği il ise İstanbul oldu. Megakent, tek başına yaklaşık 20 bin ücretli öğretmene görev vererek sistemdeki en büyük yükü omuzladı. Bu durum, büyükşehirlerdeki eğitim kalitesine ve öğretmenlerin çalışma koşullarına dair endişeleri de beraberinde getirdi.
2025-2026 eğitim öğretim yılına ilişkin beklentiler de bu tablonun değişmeyeceği yönünde. Uzmanlar, öğretmen açığına kalıcı bir çözüm bulunamadığı takdirde, ücretli öğretmen sayısının yine 86 bin seviyelerinde veya üzerinde olacağını öngörüyor. Özellikle büyükşehirler ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illerde ücretli öğretmen görevlendirmelerinin yoğunlaşması bekleniyor.