Türkiye'de Okullar Alarm Veriyor: Öğretmen Açığı, Kalabalık Sınıflar ve Hijyen Krizi Gündemde

Yeni eğitim-öğretim yılı başlarken Türkiye'deki okullarda tablo endişe verici. On binleri bulan öğretmen açığı, 60 kişiyi aşan sınıflar, yetersiz hijyen koşulları ve deprem bölgesindeki prefabrik okullar, eğitimin geleceğini tehdit ediyor.

2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlamasının üzerinden bir hafta geçmesine rağmen Türkiye genelindeki okullarda sorunlar yumağı büyüyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in bütçeyi gerekçe göstererek “2025’te ek 10 bin öğretmen ataması yok” açıklaması endişeleri artırırken, sahadan gelen raporlar tablonun vahametini ortaya koyuyor. İstanbul'dan Urfa'ya, Adana'dan Ordu'ya kadar birçok ilde öğretmen açığı, kalabalık sınıflar, temizlik personeli eksikliği ve özellikle deprem bölgesinde devam eden prefabrik eğitim, yeni dönemin en kritik başlıkları olarak öne çıkıyor.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), ülkenin dört bir yanındaki sorunları raporluyor. Sendikaya göre, en temel sorunlardan biri, on binlerce öğretmen açığının kadrolu atama yerine asgari ücretin altında çalıştırılan ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılması. Özellikle İstanbul'da durum kritik. Eğitim Sen İstanbul 9 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Özev, geçtiğimiz yıl 23 bin olan öğretmen açığının bu yıl daha da arttığını belirterek, “Bazı okullarda öğretmenlerin yarısı ücretli. Sınıf mevcutları 35-40 kişiyi bulurken, okullarda temizlik personeli olmadığı için bu masraf velilerden talep ediliyor” dedi.

İzmir'de ise 2020 depreminin yaraları hala sarılabilmiş değil. Eğitim Sen İzmir 4 No’lu Şube Başkanı İsmail Akyol, depremde hasar görüp yıkılan 12 okuldan sadece 2'sinin tamamlandığını, bu nedenle birçok okulun birleştirilerek ikili eğitime geçtiğini vurguladı. Akyol, “Bazı meslek liselerinde sınıflar 60 kişiye ulaştı. Personel yetersizliğinden dolayı bir okulumuzda çöpleri öğrenciler topluyor. Bu, hijyen ve sağlık açısından ciddi bir risk” şeklinde konuştu.

Depremden en çok etkilenen illerde ise eğitim adeta bir hayatta kalma mücadelesine dönmüş durumda. Adana'da hasarlı binalarda ders yapıldığını belirten Eğitim Sen Şube Başkanı Cudi İmrek, güçlendirme kararı alınan okullara ödenek ayrılmadığını ve öğrencilerin hayatının tehlikeye atıldığını söyledi. İmrek, birleştirilen okullarda derslerin 30, teneffüslerin ise 5 dakikaya düşürülerek öğrencilerin eğitim hakkının gasp edildiğini ifade etti.

Öğretmen açığında İstanbul'un ardından 10 bine yaklaşan sayıyla ikinci sırada yer alan Şanlıurfa'da durum farksız değil. Eğitim Sen Urfa Şube Eş Başkanı Murat Oruç, sadece bir ilçede 1390 ücretli öğretmenin göreve başladığını, bir okulda ise 4 kadrolu öğretmene karşılık 16 ücretli öğretmenin çalıştığını belirtti. Oruç, “Karaköprü'de öğretmenler okulu temizlemek zorunda kaldı. Bu, utanç verici bir tablodur. Çözüm, okullara kadrolu yardımcı personel atamaktır” diyerek tepkisini dile getirdi.

Depremin vurduğu Hatay'da ise öğrenciler şantiye alanları ve konteyner kentlerde eğitim görüyor. Eğitim Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş, depremin üzerinden 31 ay geçmesine rağmen kalıcı çözümler üretilmediğini, okul terklerinin arttığını ve öğrencilerin ücretsiz yemek, temiz su ve ulaşım gibi temel ihtiyaçlardan mahrum kaldığını anlattı. Adıyaman'da da eğitimin büyük ölçüde prefabrik yapılarda sürdüğünü belirten Eğitim Sen Şube Başkanı Zeynal Polat, sağlıklı içme suyu ve hijyen sorunlarının öğrenci sağlığını tehdit ettiğini vurguladı.

Ordu'da ise öğretmen açığı ve hijyen sorunlarının yanı sıra farklı bir tehlikeye dikkat çekiliyor. Eğitim Sen Ordu Şube Başkanı Nursen Kaymaz, kentteki en büyük sorunun eğitim sistemine yerleşen dini yapılanmalar olduğunu iddia ederek, “Özellikle kırsalda bu cemaatler, ailelerden daha etkili hale geldi ve kız çocukları okullar yerine Kur’an kurslarına yönlendiriliyor” dedi.

Kamudan Haber Haberleri