Türkiye'nin çalışma hayatı, Avrupa'da başarılı sonuçlar veren ve verimliliği artırdığı kanıtlanan devrim niteliğinde bir modelle yeniden şekillenebilir. Gündemde, 2026 yılı itibarıyla haftada 4 gün çalışma ve 3 gün tatil sistemine geçilmesi tartışılıyor.
Bu yeni modelin temel amacı, çalışanların iş ve özel yaşamları arasındaki dengeyi sağlamak. Daha kısa çalışma haftasıyla birlikte personelin motivasyonunun artması, stresten uzaklaşması ve sonuç olarak genel üretkenliğin yükselmesi hedefleniyor. Özellikle genç neslin iş hayatına katılımını teşvik etmesi beklenen model, aile ve sosyal yaşama daha fazla zaman ayırma imkanı sunuyor.
Ancak modelin uygulanabilirliği konusunda bazı soru işaretleri de mevcut. İşverenler, özellikle üretim ve hizmet sektörlerinde maliyetlerin nasıl yönetileceği ve verimlilik kaybı yaşanıp yaşanmayacağı konusunda endişelerini dile getiriyor. Bu sebeple sistemin tüm yönleriyle ele alınması gerekiyor.
Konuyla ilgili somut adımların atılması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın devreye girmesi bekleniyor. Bakanlığın, modelin Türkiye ekonomisine ve sosyal yaşama etkilerini ölçecek kapsamlı bir analiz hazırlayacağı belirtiliyor. Yapılacak değerlendirmelerin ardından, modelin Türkiye şartlarına uygun olup olmadığı netlik kazanacak.
Eğer bu sistem hayata geçerse, Türkiye, çalışan refahını ve verimliliği önceliklendiren modern çalışma düzenine sahip öncü ülkelerden biri olacak.