Türkiye, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) öncülüğünde yürütülen kapsamlı çalışmalarla özel eğitim alanında küresel bir marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bakanlığın bu alana yaptığı yatırımlar, hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük takdir topluyor.
Son yıllarda dünya genelinde otizm, hafif ve ağır zihinsel yetersizlik gibi özel gereksinimlerle doğan çocukların sayısında bir artış gözlemleniyor. Bu durum, özel eğitimin önemini daha da artırırken, Türkiye bu alanda sunduğu olanaklarla öne çıkıyor. MEB, modern okullar inşa etmek ve en güncel eğitim sistemlerini uygulamak için her yıl milyonlarca liralık bütçe ayırıyor.
Devlet, özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin tüm temel masraflarını üstlenerek ailelere büyük bir güvence sağlıyor. Öğrencilerin eğitim giderlerinin yanı sıra beslenme ve ulaşım gibi ihtiyaçları da tamamen devlet tarafından karşılanıyor. Bu kapsamlı destek, ailelerin omuzlarındaki maddi yükü önemli ölçüde hafifletiyor.
Türkiye'nin sunduğu bu imkanlar, özellikle Avrupa'da yaşayan gurbetçi aileler için büyük bir umut kapısı oldu. Avrupa'da yaşayan ve özel gereksinimli çocuğu olan pek çok aile, çocuklarının sosyal hayatta ve okullarda maruz kaldığı zorluklar ve ayrımcılık nedeniyle çözümü anavatana dönmekte buluyor. Türkiye'nin kapsayıcı ve destekleyici eğitim ortamı, bu aileler için en önemli tercih sebebi haline geldi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın yanı sıra, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da bu ailelere çocuklarının bakımı için düzenli olarak maddi yardımda bulunarak devletin bütüncül desteğini pekiştiriyor. Bu sayede Türkiye, özel gereksinimli çocuklar için adeta bir 'güvenli liman' konumuna yükseliyor.