Kamu çalışanlarının ve öğretmenlerin maaşlarına Temmuz ayında yapılan zam, yüksek enflasyon ve artan hayat pahalılığı karşısında etkisini yitirdi. Ay sonunu getirmekte zorlanan çok sayıda memur, çareyi banka borçlanmasında ararken, bu durum onları daha büyük bir mali çıkmaza sürüklüyor.
Geçim sıkıntısı yaşayan öğretmenler ve diğer kamu personeli, acil nakit ihtiyaçlarını karşılamak için kredi kartı, nakit avans ve özellikle 'eksi hesap' olarak bilinen kredili mevduat hesaplarına yöneliyor. Ancak bu finansal enstrümanlar, kısa vadeli bir çözüm gibi görünse de uzun vadede ağır bir yük haline geliyor.
Borçlanma yöntemleri arasında en tehlikelisi olarak öne çıkan eksi hesaplar, yüksek faiz oranları nedeniyle kamu çalışanları için adeta bir tuzağa dönüşmüş durumda. Maaş yattığı anda faiz ve anapara kesintisiyle eksilen bakiye, bir sonraki ay daha fazla borçlanmaya yol açarak içinden çıkılmaz bir döngü yaratıyor.
Bankaların borç yapılandırma teklifleri ise soruna kalıcı bir çözüm sunmaktan uzak. Yapılandırma seçenekleri, mevcut borcu daha yüksek faiz oranlarıyla uzun vadelere yayarak toplam geri ödeme miktarını artırıyor ve memurun borç yükünü daha da ağırlaştırıyor.
Ekonomik zorluklarla boğuşan öğretmenler ve memurların eksi hesap batağından kurtulabilmesi için acil bir yasal düzenleme yapılması talep ediliyor. Aksi takdirde, yakın gelecekte çok sayıda kamu görevlisinin borçlarını ödeyemez hale gelerek daha ciddi sorunlarla yüzleşmesinden endişe ediliyor.