Türkiye'de görev yapan öğretmenlerin maaşları, yıllar içinde nominal olarak artsa da alım gücündeki erime, altın fiyatları üzerinden yapılan bir karşılaştırmayla net bir şekilde ortaya kondu. Rakamlar, öğretmenlerin geçmişe kıyasla yaşadığı ciddi ekonomik kaybı gözler önüne seriyor.
2002 yılında, 9. derece 1. kademede göreve yeni başlayan bir öğretmenin maaşı 470 TL seviyesindeydi. O dönemde sadece 27 TL olan çeyrek altın fiyatı göz önüne alındığında, bir öğretmen maaşıyla tam 17 adet çeyrek altın satın alabiliyordu. Bu veri, o yıllarda öğretmenlerin gelirleriyle daha güçlü bir birikim yapma potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.
Günümüze gelindiğinde ise ekonomik tablo tamamen farklı bir yöne evrildi. Aynı derecedeki bir öğretmenin maaşı yaklaşık 54 bin TL'ye yükselirken, çeyrek altının fiyatı ise 8 bin TL'yi aştı. Bu güncel verilerle yapılan basit bir hesaplamada, bir öğretmenin maaşının artık sadece 7 çeyrek altına denk geldiği görülüyor.
2002 yılı ile günümüz arasında yapılan bu çarpıcı karşılaştırma, öğretmenlerin alım gücünde her ay tam 10 çeyrek altınlık bir kayıp yaşadığını ortaya koyuyor. Bu kaybın bugünkü piyasa değeri ise yaklaşık 80 bin Türk Lirası'na tekabül ediyor. Bu durum, maaş bordrosundaki rakamların aksine, hayat pahalılığı karşısında yaşanan refah kaybının en somut kanıtı olarak öne çıkıyor.
Ekonomi uzmanları, bu tablonun öğretmenlerin alım gücündeki dramatik düşüşü açıkça gösterdiğini belirtiyor. Yüksek enflasyon ve değerli madenlerdeki rekor artışlar karşısında maaş zamlarının yetersiz kaldığı, bu durumun da öğretmenlerin ekonomik olarak giderek daha fazla zorlandığı vurgulanıyor.