Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kendilerini geliştirmeleri amacıyla müfredata ek olarak seçmeli dersler sunmaktadır. Bu dersler, öğrencilerin akademik ve kişisel gelişimlerine katkı sağlarken, eğitim sisteminin bir başka kritik dinamiğini, yani öğretmenlerin norm kadro durumlarını ve yeni atamaları doğrudan şekillendirmektedir.
Teoride öğrencilerin özgür iradesine bırakılan bu ders seçimlerinin, pratikte okul idareleri tarafından yönlendirildiği iddiaları eğitim camiasında sıkça dile getirilmektedir. Belirli branşlarda norm fazlası öğretmen oluşmasını engellemek veya mevcut öğretmen kadrosuna uygun dersler açmak amacıyla yapıldığı öne sürülen bu müdahaleler, bazı branşları diğerlerine göre daha avantajlı hale getirmektedir.
Konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı'nın resmi tutumu ise oldukça nettir. Bakanlık, ilgili yönetmeliklerde seçmeli derslerin amacını, öğrencilerin ilgi, yetenek ve isteklerine göre tercih edilmesi ve bu tercihlerin e-Okul sistemine doğru bir şekilde işlenmesi olarak vurgulamaktadır. Bu durum, sürecin öğrenci merkezli yürütülmesi gerektiğinin altını çizmektedir.
Bu dinamikler sonucunda, özellikle "Yaşayan Diller ve Lehçeler", "Bilişim Teknolojileri ve Yazılım", "Zeka Oyunları" ve "Sanatsal Faaliyetler" gibi derslerin seçilmesi, ilgili branş öğretmenleri için norm kadro ve atama açısından önemli fırsatlar yaratmaktadır. Dolayısıyla seçmeli ders tercihleri, hem öğrencilerin geleceğini hem de öğretmenlerin kariyer planlamasını etkileyen kritik bir süreç olarak öne çıkmaktadır.