Türkiye'de görev yapan 5 milyonu aşkın kamu personeli, Ocak ayında maaşlarına yansıyacak zam oranını şimdiden hesaplamaya başladı. Ekonomistlerin ve uzmanların ortak beklentisi, memur maaşlarına en fazla %20 civarında bir artış yapılacağı yönünde. Ancak, bu oranın üzerine ek bir refah payı veya seyyanen zam yapılması ihtimali, mevcut ekonomik koşullar nedeniyle oldukça zayıf görünüyor.
Memurların ek zam beklentisini artıran en önemli gelişmelerden biri, kısa süre önce üst düzey kamu yöneticileri, denetmenler ve müfettişlere yapılan 30 bin TL'lik seyyanen zam olmuştu. Ancak bu artışın, genele yayılacak bir zam politikası olmadığı, özel bir durumu çözmeye yönelik olduğu belirtiliyor.
Peki, üst düzey personele yapılan bu zammın gerekçesi neydi? Yapılan düzenlemenin temel amacı, hiyerarşik maaş dengesizliğini gidermekti. Özellikle yönetici pozisyonundaki amirlerin, kendi astlarından daha düşük veya onlarla denk maaş alması gibi durumların önüne geçmek için bu stratejik adımın atıldığı ifade ediliyor.
Hükümetin öncelikli ekonomi politikası ise enflasyonla mücadeleye odaklanmış durumda. Bu çerçevede, maaşlara yapılacak ek zamların enflasyonist baskıyı artırabileceği endişesi hakim. Yetkililer, çalışanların alım gücünü ve refah seviyesini artırmanın yolunun, ek zamlardan ziyade enflasyonu kalıcı olarak düşürmek ve Türk Lirası'na yeniden değer kazandırmaktan geçtiğini vurguluyor. Bu nedenle, Ocak ayında memurlar için ek bir seyyanen zam beklenmiyor.