Milyonlarca çalışanın emeklilik hayallerini doğrudan etkileyen 'son 7 yıl kuralı', özellikle 1 Ekim 2008 tarihinden önce sigorta girişi olanlar için geçerliliğini koruyor. Farklı sigorta kollarında (SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı) hizmeti bulunanların hangi statüden emekli olacağını belirleyen bu kritik düzenleme, memurlar için de önemli avantajlar sunabiliyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) mevzuatına göre, emeklilik statüsünün belirlenmesinde sigortalının son yedi yıllık (2520 gün) fiili hizmet süresi esas alınıyor. Bu süre içinde en fazla hangi statüde prim ödenmişse, emeklilik işlemleri de o statü üzerinden gerçekleştiriliyor. Yani, son 2520 günün yarısından bir fazlası olan 1261 gün hangi sigorta koluna aitse, emekli aylığı o koldan bağlanıyor.
Peki, 2007 yılında SSK (4A) sigortalısı olarak işe başlayıp daha sonra memur (4C) olan bir kişi, işçi statüsünden emekli olabilir mi? Cevap, evet. Kişinin emekliliğine yakın son 7 yıllık hizmet dökümünde SSK'lı olarak çalıştığı süre 1261 gün ve üzerindeyse, memur olmasına rağmen SSK şartlarıyla emeklilik hakkı kazanır.
Bu kuralın en önemli ayrıntısı ise yalnızca 1 Ekim 2008'den önce sigortalı olanları kapsamasıdır. 5510 sayılı Kanun'un ilgili geçici maddeleri, 2829 sayılı Kanun'da yer alan bu uygulamayı 2008 öncesi sigortalılar için devam ettirmektedir. Bu tarihten sonra ilk defa sigortalı olanlar için ise 'son 7 yıl' kuralı uygulanmaz. Onların emeklilik statüsü, tüm çalışma hayatları boyunca en çok hangi statüde prim ödediklerine bakılarak belirlenir.
Özetle, emeklilik statünüzü belirlerken sigorta başlangıç tarihiniz kritik önem taşıyor. Eğer 1 Ekim 2008'den önce sigorta girişiniz varsa ve kariyerinizde farklı sigorta kollarına prim ödediyseniz, emeklilik planınızı 'son 7 yıl' kuralına göre yapmanız, hak kaybı yaşamanızı önleyecektir.