Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) norm kadro ve atama politikaları, eğitim camiasında yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), MEB'in plansız uygulamaları nedeniyle binlerce öğretmenin "norm fazlası" ilan edilerek, istekleri dışında ve ikametgahlarından yüzlerce kilometre uzağa atanmasını "sürgün" olarak tanımladı.
Eğitim-Sen tarafından yapılan açıklamaya göre, özellikle büyükşehirlerdeki öğretmenler, Norm Kadro Yönetmeliği ve plansız atama süreçleri nedeniyle büyük bir tedirginlik yaşıyor. Okulların kapanması, öğrenci sayılarının azalması veya sınıfların birleştirilmesi gibi nedenlerle bir anda "ihtiyaç fazlası" durumuna düşen öğretmenler, re'sen (isteği dışında zorunlu) atama kararlarıyla karşı karşıya kalıyor.
Bu durumun öğretmenlerin hayatında derin izler bıraktığı vurgulanan açıklamada, zorunlu yer değiştirmelerin mevcut düzeni bozduğu, aile bütünlüğünü sarstığı ve ciddi maddi-manevi çöküşlere yol açtığı ifade edildi. Özellikle çocuklarının eğitim ve bakım süreçlerinde yaşanan zorlukların altı çizildi. Şeffaf ve zamanında yapılmayan norm güncellemelerinin mağduriyetleri daha da artırdığı belirtildi.
Uygulamaların yalnızca öğretmenleri değil, aynı zamanda eğitim sisteminin merkezindeki öğrencileri de olumsuz etkilediğine dikkat çekildi. Sürekli öğretmen değişikliği, kalabalıklaşan sınıflar ve ikili eğitim gibi sorunların, öğrencilerin nitelikli eğitim hakkını elinden aldığı ve pedagojik açıdan sağlıksız bir ortam yarattığı kaydedildi.
Eğitim-Sen, MEB'e çağrıda bulunarak öğretmenlerin "fazlalık" olarak görülmesi anlayışından vazgeçilmesi gerektiğini belirtti. Eğitimin plansız ve keyfi uygulamalarla değil, bilimsel ve pedagojik ilkelerle yönetilmesi gerektiği vurgulandı. Öğretmenlerin istekleri dışında atanması uygulamasının derhal durdurulması ve mevcut mağduriyetlerin giderilmesi için atama kararlarının yeniden gözden geçirilmesi talep edildi.
Sendika, norm fazlası olarak atanarak mağdur edilen tüm öğretmenlerin yanında olduklarını ve bu adaletsiz uygulamaya karşı mücadelelerini sürdüreceklerini kamuoyuna duyurdu.