Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından 2024-2025 eğitim öğretim yılı öncesinde yapılması planlanan ikinci il dışı yer değişikliği, tayin bekleyen binlerce öğretmen için büyük bir umut kapısıydı. Ancak, norm fazlası öğretmen atamalarıyla ilgili alınan yeni karar, bu beklentileri gölgede bırakacak gibi görünüyor.
MEB'in yayınladığı kılavuza göre, norm fazlası öğretmenlerin atamaları artık sadece görev yaptıkları ilçe grubuyla sınırlı kalmayacak. Bu öğretmenler, görev yaptıkları ilin herhangi bir ilçesindeki boş norm kadrolarına re'sen (idare tarafından) atanabilecek. Bu durum, özellikle büyükşehirlerdeki norm sorununu daha da karmaşık hale getirebilir.
Bu kararın en büyük etkisi, ikinci il dışı tayin için boşalması beklenen kontenjanlar üzerinde olacak. Norm fazlası durumundaki çok sayıda öğretmenin, il genelindeki boş kadrolara yerleştirilmesiyle birlikte, tayin bekleyen diğer öğretmenlerin tercih edebileceği okul sayısı ciddi oranda azalacak. Bu durum, "kilitli kalan" kontenjanların açılacağı umudunu taşıyan eğitimciler için büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
Peki, öğretmenler neden norm fazlası durumuna düşüyor? Uzmanlar, bu sorunun temelinde okul yönetimlerinin seçmeli ders planlamasındaki hataları veya kasıtlı tercihleri olduğunu belirtiyor. Küçük hesaplama hataları veya yanlış yönlendirmelerle çok sayıda öğretmen norm fazlası haline geliyor ve bu durum, genel atama sistemini olumsuz etkiliyor.
Eğitim camiası, öğretmenlerin kolayca norm fazlası olmasını engelleyecek daha net yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesini talep ediyor. Aksi takdirde, boş kontenjanların öncelikle norm fazlası atamalarıyla dolması nedeniyle il dışı yer değiştirme hakkını kullanmak isteyen öğretmenlerin istedikleri yerlere atanması her geçen yıl daha da zorlaşacak.