Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı okullarda her yıl ekim ayında yapılan norm kadro belirleme işlemleri, bazı okul müdürleri tarafından art niyetli bir araca dönüştürülüyor. Özellikle ortaokul ve liselerde, idarecilerle anlaşamayan veya eleştirel bir duruş sergileyen öğretmenler, 'norm fazlası' ilan edilerek adeta sürgüne gönderiliyor.
Sistemin en kritik noktası ise seçmeli derslerin belirlenmesi sürecinde yatıyor. Bir okul müdürü, kadrosunda kalmasını istemediği bir öğretmenin branşıyla ilgili seçmeli dersleri kasten açmayarak veya öğrenci talebini farklı derslere yönlendirerek o öğretmeni kolayca norm fazlası durumuna düşürebiliyor. Bu durum, bir önceki yıl kadrosu tam olan bir öğretmenin, bir sonraki yıl aniden kendini atama beklerken bulmasına neden oluyor.
Bu yöntem, iddialara göre bazı okul müdürleri tarafından bir tehdit ve baskı unsuru olarak da kullanılıyor. Yönetimle uyumlu çalışmayan veya haksızlıklara ses çıkaran öğretmenlerin, üstü kapalı bir şekilde 'norm fazlası' yapılmakla tehdit edildiği, eğitim camiasında sıklıkla dile getirilen bir sorun haline gelmiş durumda.
Yaşanan bu mağduriyetler, norm fazlası öğretmenlerin sayısındaki artışla birlikte daha da görünür oluyor. Usulsüz uygulamalar nedeniyle norm fazlası olan öğretmenlerin sayısı, sistemdeki denetim eksikliğini ve görevi kötüye kullanma vakalarının ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Bu sorunun çözümü için il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine büyük görev düşüyor. Norm belirleme süreçlerinin çok daha sıkı denetlenmesi, şüpheli görülen ve sürekli olarak norm fazlası öğretmen veren okulların yönetimlerinden yazılı izahat istenmesi gerekiyor. Tespit edilen usulsüzlükler karşısında ilgili okul müdürleri hakkında derhal soruşturma başlatılması, sistemin adil işlemesi ve öğretmen haklarının korunması için hayati önem taşıyor.