Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC), bir ortaokul öğrencisinin derse başörtüsüyle girmesiyle başlayan eğitimdeki başörtüsü tartışmaları, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararla yeni bir boyut kazandı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın tüzük değişikliğiyle serbest bıraktığı başörtüsü kullanımı, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTEOS) tarafından yargıya taşınmıştı.
KKTC Anayasa Mahkemesi, uluslararası insan hakları ve çocuk hakları sözleşmelerine sowie Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi kararlarına atıfta bulunarak, düzenlemenin laiklik, din ve vicdan özgürlüğü gibi temel ilkelere aykırı olmadığına hükmetti. Ancak mahkeme, bu tür temel hak ve özgürlüklerle ilgili düzenlemelerin Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan bir tüzükle değil, yalnızca Cumhuriyet Meclisi tarafından çıkarılacak bir yasa ile yapılabileceğini belirtti. Bu gerekçeyle, yetki aşımı olduğu tespit edilen tüzük değişikliği iptal edildi.
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, kararı değerlendirerek, bunun bir yasak değil, aksine özgürlüklerin yasal güvence altına alınması için bir yol haritası olduğunu vurguladı. Yavuz, mahkemenin “Bu konuyu tüzükle değil, yasa ile düzenle” dediğini belirterek, kararı zafer gibi kutlayanların yanıldığını ifade etti.
Yavuz, “Mahkeme kararı ortadayken, sözde yasağı kutlayanlar ve zafer kazanmış gibi bir algı oluşturanlar çok yakında gerçeği görecekler” dedi. Türkiye'de de benzer yasakçı zihniyetle uzun yıllar mücadele edildiğini ve sonunda tüm yasakların kaldırıldığını hatırlatan Yavuz, “Rum kesiminde serbest olanın kuzeyde, Türkiye'de serbest olanın KKTC'de yasaklanmasını kimse aklından bile geçirmesin” şeklinde konuştu.
Kıbrıs'ın stratejik önemine dikkat çeken Yavuz, adanın bir avuç kendini bilmezin hezeyanlarına terk edilemeyeceğini belirtti. Geçmişte yaşanan acı tecrübelerden ders çıkarılması gerektiğini söyleyen Yavuz, Barış Harekâtı'nın ruhuna aykırı hareket edenlere izin verilmeyeceğini vurguladı.
Talat Yavuz, KKTC meclisinin seçimlerin ardından bu konuda gerekli yasal düzenlemeyi hızla yapması gerektiğini belirtti. Ayrıca, sendikaların yasakları değil, özgürlükleri savunması gerektiğini ifade ederek, “Sendikalar, öğretmenin hakkını ararken öğrencileri mağdur etmemeli ve toplumun değerlerine saygı duymalıdır” dedi.