Kerkük’te Türkçe Seferberliği: Türkmen Gençlerine C1 Sertifikası Verildi

Irak’ın Kerkük kentinde, Türk Eğitim-Sen ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen “Türkçe Öğretimi ve Türkolog Eğitimi Programı” tamamlandı.

Kerkük’te düzenlenen törenle 210 Türkmen genci Türkçe Yeterlik Sertifikası, 50 Türkolog ve eğitimci ise “Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Sertifika Programı” belgelerini aldı. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, törende yaptığı konuşmada “Türkmeneli Türktür; Kerkük Türk’ün öz yurdudur.” sözleriyle birlik ve kardeşlik mesajı verdi. Irak’ın Kerkük kentinde Türk Eğitim-Sen ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen Türkçe öğretimi ve eğitimcilik programları tamamlandı.210 Türkmen öğrenciye C1 düzeyinde Türkçe Yeterlik Sertifikası, 50 Türkolog ve eğitimciye ise “Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Sertifika Programı” başarı belgeleri takdim edildi. Ayrıca yaklaşık 300 Türkmen genci çevrim içi ve yüz yüze gerçekleştirilen derslerle Türkiye Türkçesi eğitimini başarıyla tamamladı. Törenin ardından katılımcılar, sanatçı Alperen Kekilli’nin konseriyle unutulmaz bir gece yaşadı. Törende konuşan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Kerkük’ün Türk milleti için sıradan bir şehir değil, bir emanet ve tarihî sorumluluk alanı olduğunu ifade etti. “Kerkük, Türk milletinin gönlünde herhangi bir şehir değildir; bir millet vicdanıdır, bir emanettir. Bizler Anadolu’da yaşayan Türkler olarak, Türkmeneli’ni hiçbir zaman kendimizden ayrı görmedik ve görmeyeceğiz.” Geylan, Kerkük’ün Türk dünyasının kadim hafızası, Türklüğün güneydeki sarsılmaz kalesi olduğunu belirterek, bu topraklara yapılan her ziyaretin bir kardeşlik yemini anlamı taşıdığını dile getirdi. Geylan konuşmasında, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin vizyonuna atıfta bulunarak, “Türkmeneli Türk’ün öz yurdudur” sözlerinin siyasi değil, tarihî ve kültürel bir hakikati yansıttığını söyledi: “Irak Türklüğü, Türkiye’nin güney sınırlarında bir güvenlik hattı olmanın ötesinde, Türk dünyasının gönül coğrafyasındaki en önemli kültürel köprüsüdür. Türkmeneli’nde yaşayan soydaşlarımız, Türk kimliğini koruma mücadelesiyle Türk dünyasının direncini temsil etmektedir.” Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan, eğitimin bir milletin kimliğini korumanın en güçlü aracı olduğuna dikkat çekti. “Kimlik mücadelesi eğitimle kazanılır, kültürel kimlik dil ile güçlenir, millî varlık bilinçle korunur. Türkmen gençlerinin Türkçe yeterlilik başarısı, Türk dünyasının geleceğine vurulan ilmi bir mühürdür.” Bu kapsamda, 210 öğrencinin Türkçe Yeterlik Sertifikası almasının sadece bireysel bir başarı değil, Türkmeneli’nin geleceğine atılan kültürel bir imza olduğunu vurguladı. Gençlere seslenen Geylan, Türk dünyasının geleceğini şekillendirecek neslin Türkmen gençleri olduğunu ifade etti: “Sizler sadece öğrenciler değilsiniz; Türkmeneli’nin yarınlara gönderdiği mektuplarsınız. Nerede olursanız olun, ‘Ben Türkmenim, ben Türk’üm’ demekten korkmayın. Çünkü Türklük onurdur, şereftir, emanettir.” Geylan konuşmasında ayrıca, Türkmeneli coğrafyasının tarih boyunca Türk milletinin kültür ve kimlik kalesi olduğunu vurguladı: “Selçuklu’dan Osmanlı’ya, oradan günümüze kadar bu topraklar Türk kültürünün yaşadığı yer olmuştur. Haritalar değişmiş, sınırlar değişmiş ama Türkmen’in dili, gönlü ve sadakati değişmemiştir.” Türk Eğitim-Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği tarafından yürütülen bu eğitim çalışmaları, Türk dünyasının eğitim diplomasisinin en güçlü örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor. Programın yürütülmesinde Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi TÖMER ve Irak Türkmen Eğitimciler Birliği de aktif rol aldı. Geylan, bu iş birliğinin Türkçe’nin bölgede ilelebet yaşaması adına stratejik bir adım olduğunu belirtti. Konuşmasının sonunda Geylan, Türk dünyasının geleceğine dair umut dolu mesajlar verdi: “Yürekten inanıyoruz ki, 21. yüzyıl Türk Asrı olacaktır. Bu asrı inşa edecek olan sizlersiniz. Kendinize güvenin, bilginizi artırın ve Türk milletinin birliğini her alanda temsil edin.” Kerkük’teki bu anlamlı program, yalnızca bir sertifika töreni değil; Türk dili, kültürü ve kardeşlik bağlarının yeniden tescillendiği bir gün olarak tarihe geçti. Eğitim yoluyla kimliğini yaşatan Türkmen gençleri, Türk dünyasının ortak geleceğine umut ışığı oldu.

Kamudan Haber Haberleri