Giresun'da yaşanan ve tüm ülkeyi yasa boğan olayda, emekli öğretmen Abdullah Coşkun, trafikte çıkan bir anlaşmazlık sonucu uğradığı saldırıda hayatını kaybetti. Yıllarını eğitime adamış bir eğitimcinin bu şekilde yaşamını yitirmesi, özellikle meslektaşları ve eğitim camiasında büyük bir infiale yol açtı.
Meslek hayatı boyunca kamusal ve nitelikli eğitim için mücadele eden Abdullah Coşkun'un ölümü, Türkiye'de artan şiddet sarmalını bir kez daha gündeme getirdi. Eğitim-Sen tarafından yapılan açıklamada, ülkenin giderek bir "ucuz ölümler ülkesi" haline geldiği yönündeki endişeler dile getirildi.
Sendika, yaptığı açıklamada toplumsal çürümeye dikkat çekti. İnsan hayatının en ufak anlaşmazlıklarda dahi değersizleştirildiği, şiddetin hayatın her alanında normalleştiği ve bir arada yaşama kültürünün bilinçli olarak zayıflatıldığı vurgulandı.
Bu trajik olayın sıradan bir trafik kavgası olarak görülemeyeceğinin altını çizen Eğitim-Sen, "Hiçbir gerekçe, bir insanın canına kastetmeyi meşru gösteremez. Bu cinayet, toplumsal değerlerin ve adalet duygusunun ne denli aşındığının acı bir göstergesidir" ifadelerini kullandı.
Açıklamada ayrıca, eğitim ve sağlık gibi kamusal alanlarda görev yapan çalışanlara yönelik şiddetin endişe verici boyutlara ulaştığı belirtildi. Abdullah Coşkun'un ailesine, sevenlerine ve tüm eğitim emekçilerine başsağlığı dilenirken, olayın peşinin bırakılmayacağı mesajı verildi.
Eğitim-Sen, yetkililere seslenerek faillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını, olayın tüm yönleriyle aydınlatılmasını ve artan şiddet olaylarına karşı kalıcı ve etkin önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesini talep etti.