Eğitim-İş, Millî Eğitim Bakanlığı’nın “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” kapsamında yaygınlaştırdığı Öğrenci Gelişim Raporu uygulamasına sert tepki gösterdi. Sendika, uygulamanın öğretmenin emeğini yok saydığını ve eğitim sürecini bürokratik bir angaryaya dönüştürdüğünü vurguladı. Açıklamada, geçtiğimiz yıl okul öncesi ve ilkokullarda uygulanan gelişim raporlarının bu yıl hiçbir hazırlık yapılmadan yaygınlaştırılmasının, sahadaki gerçekliğin göz ardı edildiğinin açık göstergesi olduğu ifade edildi. Eğitim-İş açıklamasında, öğretmenlerin hâlihazırda; yazılı ve uygulamalı sınavlar, dil derslerinde dinleme ve konuşma becerilerinin değerlendirilmesi, e-Okul işlemleri, dönem sonu not ve belge hazırlıkları gibi yoğun bir iş yüküyle karşı karşıya olduğu hatırlatıldı. Bu sürecin üzerine, yüzlerce öğrenci için tek tek doldurulması istenen ayrıntılı gelişim raporlarının eklenmesinin öğretmene nefes alacak alan bırakmadığı belirtildi. Sendika, Bakanlığın “beceri temelli eğitim” söylemiyle uygulamayı meşrulaştırmaya çalıştığını ancak; kalabalık sınıflar, öğretmen eksikliği, fiziki yetersizlikler göz önüne alındığında bu yaklaşımın kağıt üzerinde kaldığını savundu. Açıklamada, ölçme ve değerlendirmenin dereceli puanlama anahtarları ve e-Okul ekranlarına sıkıştırılmasının, eğitimin niteliğini artırmadığı, aksine sayısal ve formal bir sürece dönüştürdüğü ifade edildi. Bir branş öğretmeninin dersine girdiği yüzlerce öğrenci için bu raporları gerçek gözleme dayalı ve nitelikli şekilde doldurmasının fiilen imkânsız olduğu vurgulandı. Eğitim-İş’e göre bu durum, öğretmeni zorunlu olarak kâğıt üzerinde işlem yapmaya, sistemi ise bir formaliteye dönüştürmeye itiyor. Açıklamada şu ifadeye yer verildi: “Öğretmenler veri giren, form dolduran büro elemanları değildir.” Sendika, sınıf mevcutları makul seviyelere çekilmeden ve öğretmenin zamanını gözeten bir sadeleştirme yapılmadan bu uygulamanın sağlıklı yürütülmesinin mümkün olmadığını belirtti. Eğitim-İş’in talepleri net şekilde sıralandı: Gelişim Raporu uygulaması derhal iptal edilmelidir, Öğretmenin artan iş yükü ivedilikle azaltılmalıdır, Eğitim politikaları sahadaki gerçeklik dikkate alınarak belirlenmelidir.