Üniversiteye yerleşme maratonunun ikinci perdesi olan ek tercih dönemi, adaylar için hem yeni bir umut kapısı hem de kritik kararların alınması gereken stresli bir süreç. İlk tercihlerinde herhangi bir programa yerleşemeyen veya tercih yapmayan öğrenciler için sunulan bu ikinci şans, doğru değerlendirildiğinde geleceğe atılan sağlam bir adıma dönüşebilir. Bu zorlu dönemde İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), uzman kadrosuyla öğrencilere ücretsiz rehberlik hizmeti sunarak yol gösteriyor.
Uzmanlar, ek tercih sürecinin sadece akademik değil, aynı zamanda ciddi bir psikolojik sınav olduğuna dikkat çekiyor. İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Uzman Psikolog Berfin Özcan, bu sürecin öğrenciler ve aileler üzerindeki etkilerini analiz ederek, adaylar için hayat kurtaran tavsiyelerde bulundu.
“Ek Tercih Bir Kurtuluş Değil, Fırsattır”
Ek tercihlerin öğrenciler tarafından genellikle bir “son çare” veya “yedek plan” olarak görüldüğünü belirten Uzman Psikolog Özcan, bu bakış açısının motivasyonu düşürdüğünü vurguladı. Özcan, “Ek tercih süreci bir çaresizlik değil, aksine hedefleri yeniden gözden geçirme ve doğru yönü bulma fırsatıdır. Unutmayın, hayatta bazen ilk adım değil, ikinci adım daha sağlam olur” dedi.
“Puan Tuzağına Dikkat: 'Neresi Olursa Olsun' Demeyin”
Öğrencilerin yaptığı en büyük hatalardan birinin, puanlarının yettiği herhangi bir bölüme yerleşme isteği olduğunu söyleyen Özcan, bu yaklaşımın uzun vadede büyük pişmanlıklara yol açabileceğini belirtti. “Sadece 'bir üniversite kazanayım da neresi olursa olsun' anlayışı, ilgi ve yeteneklerinizle uyuşmayan bir bölümde mutsuz olmanıza neden olabilir. Bu tuzağa düşmemek için profesyonel tercih danışmanlığı almak hayati önem taşıyor” uyarısında bulundu.
Ailelere Çağrı: “Yönlendirmeyin, Destek Olun”
Sadece öğrencilerin değil, ailelerin de bu süreçte yoğun bir kaygı yaşadığını belirten Uzman Psikolog Özcan, velilerin bu kaygıyı çocuklarına yansıtmaması gerektiğini ifade etti. Özcan, “Veliler, kendi hayallerini veya korkularını çocuklarına yüklememeli. 'Bizim zamanımızda böyleydi' gibi kıyaslamalardan kaçınarak onların bireysel kararlarına saygı duymalılar. En büyük destek, çocuğunuzun yanında olduğunuzu hissettirmektir” şeklinde konuştu.
Mezuna Kalmak Bir Strateji mi, Kaçış mı?
“Ya yanlış bölümü seçersem?” korkusunun adayları en çok zorlayan duygu olduğunu belirten Özcan, bu kaygıyla başa çıkamayan bazı öğrencilerin aceleyle “mezuna kalma” kararı aldığını söyledi. Bu kararın duygusal bir tepkiyle değil, gerçekçi bir planla alınması gerektiğini vurgulayan Özcan, “Mezuna kalmayı düşünen bir öğrenci, gelecek yılki hazırlık sürecine ne kadar motive olduğunu ve alternatiflerini iyi değerlendirmelidir” dedi.
İGÜ’den Öğrencilere Tam Destek
İstanbul Gelişim Üniversitesi, ek tercih döneminin başından sonuna kadar aday öğrencilere ve ailelerine destek oluyor. Uzman tercih danışmanları eşliğinde kampüste sunulan birebir rehberlik hizmetiyle öğrencilerin ilgi alanlarına, hedeflerine ve puanlarına en uygun tercih listesini oluşturmalarına yardımcı olunuyor. İGÜ, uluslararası akreditasyonları ve Erasmus+ gibi yurt dışı imkanlarıyla da öğrencilere küresel bir vizyon sunmayı hedefliyor.