Türkiye, dijital sahtecilik tartışmalarının gölgesinde yeni bir skandalla çalkalanıyor. İstanbul Küçükçekmece'de bulunan Özdamla ve Altancan Sürücü Kursları hakkında, ehliyet alacak kişilere 750 TL karşılığında herhangi bir tıbbi muayene yapmadan sahte sağlık raporu düzenledikleri iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Bu durum, "resmi belgede sahtecilik" suçlamalarını ve trafik güvenliğine yönelik ciddi endişeleri beraberinde getirdi.
Skandalı ortaya çıkaran süreç, 7 Mart 2025'te Altancan Sürücü Kursu'na kayıt yaptıran bir kursiyerin şikayetiyle başladı. İddiaya göre kurs yetkilileri, kursiyere “Hiçbir hastaneye gitmene gerek yok, 750 TL ödeyerek sağlık raporunu bizden alabilirsin” teklifinde bulundu. Başlangıçta bunun yasal bir prosedür olduğunu düşünen kursiyer, durumu araştırdığında bunun açıkça bir suç olduğunu fark etti. Savcılığa sunulan banka dekontları, WhatsApp üzerinden yapılan yazışmalar ve e-Nabız sistemi çıktıları, usulsüzlüğün kanıtları olarak dosyaya girdi. Düzenlenen raporda ise kursiyerin hiç görmediği Dr. Harun Kaya'nın imzasının bulunduğu tespit edildi.
Durumu fark ettikten sonra parasını geri isteyen kursiyer, kurs sahibi ve ortağı olduğunu iddia eden bir şahıs tarafından alaycı bir tavırla karşılaştığını belirtti. Kursiyer, “Suça ortak olmamam için sınav ücretini karşılamayı teklif ettiler ancak kabul etmedim” dedi. Soruşturmanın en kritik noktalarından biri, raporda imzası bulunan doktorun bu işlemden haberdar olup olmadığı ya da e-imzasının yasa dışı yollarla mı ele geçirildiği sorusu oldu. Mağdur kursiyer, diğer kursiyerlerin de aynı yöntemle rapor aldığını iddia ederek, “Kurs kayıtları, para transferleri ve ilgili doktorlar incelenirse yüzlerce kişilik bir suç ağı ortaya çıkabilir” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) yapılan şikayet dilekçesi, sahte rapor iddialarının yanı sıra eğitimlerdeki ciddi güvenlik zafiyetlerini de gözler önüne serdi. 27-28 Haziran 2025 tarihlerinde yaşandığı iddia edilen ihlaller arasında; tek bir eğitmenle ve eksik ekipmanla üç öğrencinin aynı anda trafiğe çıkarılması, okul çıkış saatlerinde yoğun trafikte güvenlik önlemi alınmadan eğitim yapılması ve görevli komisyonun gözü önünde kasksız motosiklet kullandırılması gibi skandallar yer aldı. Dilekçede, bu tarihlere ait kamera kayıtlarının incelenmesi halinde tüm ihlallerin kanıtlanacağı vurgulandı.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Özdamla ve Altancan Sürücü Kursları hakkında "resmi belgede sahtecilik" ve diğer iddialar kapsamında geniş çaplı bir soruşturma yürütüyor. Savcılık, sunulan deliller ışığında iddia edilen suç ağının derinliğini ve kapsamını araştırmayı hedefliyor. Bu olay, sürücü kursu sistemindeki denetim eksikliklerini ve e-imza gibi dijital kimlik bilgilerinin güvenliğine yönelik tehditleri bir kez daha gündeme taşıdı. Muayenesiz alınan raporlarla trafiğe çıkan sürücülerin, hem kendi canları hem de kamu güvenliği için ne denli büyük bir risk oluşturduğu endişe yaratıyor.