Türkiye, kamu kurumlarını hedef alan organize bir sahte diploma skandalıyla çalkalanıyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, şebekenin devletin en kritik sistemlerine nasıl sızdığını ve sahte diplomaları nasıl meşru hale getirdiğini gözler önüne serdi.
Soruşturmanın fitilini, 2024 yılında e-imzasının kopyalandığını fark eden bir kamu görevlisinin şikayeti ateşledi. Yapılan incelemeler sonucunda, şüphelilerin Adana, Mersin, Hatay, Ankara ve İstanbul gibi şehirlerdeki elektronik sertifika hizmet sağlayıcıları aracılığıyla sahte kimlik ve sürücü belgeleri kullanarak üst düzey yöneticiler adına e-imza ürettiği anlaşıldı.
Şebekenin hedefindeki isimler arasında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı ve Başkan Yardımcısı, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Eğitim-Öğretim Daire Başkanı ve 15 farklı üniversitenin öğrenci işleri yetkilileri gibi kritik pozisyonlardaki kişiler bulunuyor. Kopyalanan bu e-imzalarla YÖK'ün resmi sistemine yetkisiz erişim sağlandı.
Bu yöntemle hazırlanan hukuk, psikoloji, inşaat mühendisliği ve eczacılık gibi popüler bölümlere ait sahte diplomalar, YÖK sistemine kaydedilerek e-Devlet üzerinden doğrulanabilir hale getirildi. İddianamelere yansıyan bilgilere göre, şu ana kadar tespit edilen sahte diploma sayısı 45'e ulaştı.
Skandalın bir diğer çarpıcı boyutu ise şebekenin sosyal medyadaki rahat tavırları oldu. Sahte diploma satışı yaptıkları siteler üzerinden kendilerine yöneltilen eleştirilere yanıt veren şüpheliler, "şikayetlerin yanlış anlaşılmalardan kaynaklandığını" iddia etti. Hatta, "Gerçekten dolandırıldığını ispatlayan kişiye diploması ücretsiz verilecektir" diyerek meydan okumaktan çekinmediler.
Yürütülen kapsamlı soruşturma neticesinde, 65 şüpheli hakkında "nitelikli dolandırıcılık" ve "resmi belgede sahtecilik" gibi suçlardan 5 ila 50 yıl arasında değişen hapis cezaları talep ediliyor.