Kamuya girişte ve askeri okullarda uygulanan güvenlik soruşturmalarına ilişkin Danıştay'dan milyonlarca kişiyi ilgilendiren emsal nitelikte bir karar geldi. Danıştay İkinci Dairesi, bir askeri okul öğrencisinin, sadece erkek kardeşinin terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklu olması nedeniyle okuldan atılmasını hukuka aykırı buldu.
Dava konusu olayda, Kara Harp Okulu'nda öğrenim gören bir öğrenci adayı, hakkında yürütülen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle okuldan ihraç edildi. İhraç gerekçesi olarak, öğrencinin erkek kardeşinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklu bulunması gösterildi. İlk derece mahkemesi ve bölge idare mahkemesi, bu durumu gerekçe göstererek okulun ihraç kararını hukuka uygun buldu.
Ancak davacının temyiz başvurusu üzerine dosyayı inceleyen Danıştay İkinci Dairesi, yerel mahkemelerin kararını bozdu. Yüksek Mahkeme, güvenlik soruşturmalarının Anayasa Mahkemesi'nin daha önceki iptal kararları doğrultusunda yeniden düzenlenen 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Danıştay, yeni yasal düzenlemenin "kişi temelli" bir incelemeyi zorunlu kıldığının altını çizdi. Kararda, soruşturma yapılan kişinin kendisi hakkında herhangi bir olumsuz veri bulunmazken, anne, baba, kardeş veya diğer akrabalara ait bilgilerin tek başına değerlendirme için esas alınamayacağı açıkça ifade edildi. Bu doğrultuda, sadece kardeşine ait adli bir durum nedeniyle davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandırılması ve okuldan ilişiğinin kesilmesi işleminde hukuka uyarlık bulunmadığına hükmedildi.
Bu karar, "suç ve cezaların şahsiliği" ilkesinin güvenlik soruşturmalarında da geçerli olduğunu teyit ederek, benzer durumda olan binlerce memur ve öğrenci adayı için önemli bir içtihat oluşturdu. Danıştay, davacının diğer şartları taşıyıp taşımadığının idare tarafından ayrıca incelenebileceğini de ekledi.