Türkiye'de atama bekleyen öğretmenlerin sayısı 700 bin gibi endişe verici bir rakama ulaşmış durumda. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yapılan sınırlı sayıdaki atamalar, binlerce mezun için büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. Bu durum, pek çok yetenekli eğitimciyi ya meslek değiştirmeye ya da özel sektörde asgari ücret seviyesindeki maaşlarla çalışmaya zorluyor.
Ancak bu karamsar tablonun ortasında, bir branş adeta parlıyor: Özel Eğitim Öğretmenliği. Son yıllarda özel gereksinimli birey sayısındaki artış ve otizm spektrum bozukluğu gibi durumlara yönelik farkındalığın yükselmesi, bu alanda nitelikli uzmanlara olan talebi patlatmış durumda.
Devlet kadrolarındaki açığın yanı sıra özel sektörde de büyük bir talep gören özel eğitim öğretmenleri, kariyerlerini farklı bir yola çizerek dikkat çekici gelirlere ulaşıyor. Kendi özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerini kuran girişimci öğretmenler, devletteki meslektaşlarının çok üzerinde kazançlar elde edebiliyor.
Bununla birlikte, birebir özel dersler de önemli bir gelir kapısı haline gelmiş durumda. Özellikle otizmli veya hafif zihinsel engelli öğrencilere yönelik bireyselleştirilmiş eğitim programları sunan deneyimli bir özel eğitim öğretmeninin saatlik ders ücreti, 3.000 TL gibi rakamlardan başlayabiliyor. Bu durum, branşın hem toplumsal önemini hem de finansal potansiyelini gözler önüne seriyor.