Milyonlarca çalışanın kaderini belirleyecek 2025 yılı asgari ücret maratonu, başlamadan büyük bir krizle karşı karşıya kaldı. İşçi tarafının en büyük temsilcisi TÜRK-İŞ'in Genel Başkanı Ergün Atalay, düzenlediği basın toplantısında hükümete ve işveren kesimine net bir mesaj gönderdi.
Geçtiğimiz yılki görüşmelerde alınan karara şerh düştüklerini hatırlatan Atalay, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun mevcut yapısının adil olmadığını ve bu şartlar altında görüşmelere katılmayacaklarını açıkladı. Atalay, kararlılıklarını şu sözlerle vurguladı: "Yönetmelik değişmezse biz aynı noktadayız. Biz katılmıyoruz. Ama asgari ücretlilerin sorunlarını her platformda dile getirmeye devam edeceğiz."
TÜRK-İŞ Başkanı, masaya yeniden oturmalarının tek bir koşula bağlı olduğunu belirtti: "Bir an evvel yönetmelik değişirse, Başkanlar Kurulu'nu toplarız ve yeni duruma göre hareket ederiz."
"BU YAPI ADİL DEĞİL"
Mevcut komisyon yapısının 5 işçi, 5 işveren ve 5 hükümet temsilcisinden oluştuğunu belirten Atalay, bu denklemin her zaman işçi aleyhine işlediğini savundu. Geçmiş yıllardaki 29 kararın 21'inin hükümet ve işveren oylarının ortaklığıyla alındığına dikkat çeken Atalay, adil bir yapı için kendi formüllerini sundu: "Masada 5 işveren, 5 bizden olur. Bir de tarafsız, adil bir hakem olur. İşçinin dediğinin karşılık bulacağı bir tablo olursa, o zaman adil olur."
TAMAMLAYICI EMEKLİLİK SİSTEMİ'NE (TES) TEPKİ
Toplantının bir diğer önemli gündem maddesi ise kamuoyunda tartışılan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) oldu. Sistemin zorunlu olacağı iddialarına sert tepki gösteren Ergün Atalay, çalışanların üzerinde zaten ağır bir vergi ve prim yükü olduğunu söyledi.
Atalay, "Sıkıntılarımız yetmezmiş gibi bir de TES çıktı. Zaten yüzde 14 prim ödüyoruz, şimdi 'yüzde 3 daha öde' diyorlar. Bunu kimse bize mecbur edemez. İsteyen katılır, isteyen katılmaz. 12 ay çalışıyoruz, 2 ayı vergiye gidiyor. Bu kabul edilebilir bir düzenleme değil. Zorunlu hale getirilmemeli," ifadelerini kullandı.