Son dakika : Erdoğan kabine toplantısı kararlarını açıklıyor.
Kabine toplantısından sonra kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabinede alınan kararları kamuoyuna duyuruyor. Koronavirüs kısıtlamaları için merakla beklenen toplantı sonrası açıklamalar şu şekilde:
"Dün siyasi tarihimizin en karanlık dönemlerinden birinin sembolü olan 28 Şubat müdahalesinin yıl dönümünü geride bıraktık. Hiç şüphe yokki 28 Şubat hadisesi tıpkı 27 Mayıs 12 Eylül gibi milli iradeyi, milletin bizatihi kendisini hedef alan darbe girişimidir. Sandıkla iktidara gelmiş, yasalar çerçevesinde ülkeyi yöneten meşru hükümet, birçok kişinin içinde yer aldığı kirli ittifakla istifaya sürüklenmiştir.
Türkyie tarihinin en büyük soygunlarından birini burada yaşamıştır. Milletin parası bankalarla hortumlanmıştı. Anayasal suç işleyenlerle ilgili işlem yapılmadı. Darbecilerden birifing alan mahkemeler, yargıya güveni azaltmıştır. Ortaokullardan üniversitelere ,camilerden derneklere , vatandaşın kestiği kurban derilerine kadar her alanda toplum ağır bir kuşatma ile karşılaştı. Kıyafetlerinden dolayı okuldan atılanlar, derece ile çıktığı sahnede ağzı kapatılarak sahneden indirilenler, kimliğindeki fotoğraf nedeniyle kanser tedavisi göremeyen nineler, 28 Şubat'tı bilir.
İkna odaları ile üniversiteleri nazi kampına çeviren kimi üniversite yöneticilerinin, geçen hafta yayımladıkları bildiri ile özgürlüklerden bahsetmesi kara mizahtır. Tarih her türlü baskıya rağmen iradesine sahip çıkanları unutmaz. Attıkları manşetlerle , köşelerde yazdıkları iğrenç yazılarla , darbe şakşakçılığı yapanlar, üzerinden 1000 yıl geçse de kara lekeyi silemeyecek.
Milletimiz 5'inci yılını doldurmadan 28 Şubat zihniyetini sandığa gömmüştür. 3 Kasım 2002 ile Türkiye'de vesayetin cuntanın kapısı kapanmıştır. Bu dönemde de 27 Mayıs, 27 Nisan bildirisi, Cumhuriyet mitingi, muhtıralar, darbe girişimleri, gezi olayları püskürtülmüştür. 15 Temmuz kararlılığı ise dost düşman herkese gösterildi.
Gerektiğinde canı pahasına iradesine sahip çıkan milletimiz bunların yaşanmasına müsaade etmeyecektir. Türkiye'nin bir daha böyle acılar, utançlar yaşamaması için elimizden geleni yaptık.
Türkiye'yi hak ettiği demokratik ve ekonomik seviyeye çıkarmak için son 18 yılda pek çok anti demokratik uygulamayı kaldırdık. Milletimizle sırt sırta vererek darbe heveslilere ülkeyi bırakmadık. Türkiye'de milli iradeyi egemen kıldık. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile tarihin en büyük yönetim reformunu milletimize kazandırdık.
ANAYASA
Yargı reformu ile pekçok reform paketini hayata geçirdik. Bu kazanımları daha güçlü bir adımla perçinlemek için yarın İnsan Hakları Eylem Planımızı kamuoyu ile paylaşacağız. 9 başlık altında yüzlerce adım yer alacak. İnsan Hakları Eylem Planında da her konunun darbe anayasasına geldiğini gördük.
Yeni anayasa kurma teklifimiz , bu planının çatısını oluşturuyor. Biz tüm samimiyetimizle, siyaset kurumunun görevinin Türkiye'yi prangadan kurtarmak istiyoruz. Yeni sivil anayasa meselesini tüm platformlarda tartışmaya açarak bir yola çıkıyoruz. 10 yıldır bu konuyu ülkemizin gündemine defalarca getirdik. İnşallah bu defa bunu başaracağız. Kendi hazırlık çalışmalarımıza şimdi başladık.
EKONOMİ
Küresel ekonomi zorlu bir dönemden geçiyor. Geçen sene küresel gelir 3,5 , dünya ticaret hacmi 9.6 oranında daraldı. Dünyada sadece 1 senede 90 milyondan fazla insanın aşırı yoksulluk sınırının altına düştüğü tahmin ediliyor. 100'ün üzerinde aşıya ulaşamayan ülke var. Böylesine zorlu bir süreçte Türkiye bu süreci başarı ile yürüttü. Bugün açıklanan ve yüzde 1.8 olarak gerçekleşen 2020 büyüme oranımız, izlediğimiz politikaların başarısını gösteriyor. İngiltere yüzde 9.9 oranında, Almanya 4.9 oranında, Japonya 4.8 oranında, ABD 3.5 oranında küçüldü. Türkiye büyüdü.
2021 yılına da iyi başladık. İhrracaatımız 16 milyar doları aşmıştır. Dış ticaret açığımız yüzde 15.3 azalmış, ihrtacaatın ithalatı karşılama oranı yüzde 82 ye çıktı.
Bizim için asıl önemli olan büyümenin toplumun tüm kesimlerine ulaşması ve istihdam olması. Ancak böyle bir durumda kaliteli büyümeden bahsedilir. Hedefimiz her bir vatandaşımıza dokunacak, refahı artıracak, büyümenin orta ve uzun vadede güçlenmesidir. Fiyat istikrarı için üretken ve üretime yönelmemiz gerekiyor.
Burada da karşımıza verimlilik artışı ihtiyacı çıkıyor. Ekonominin yapısal temeli ne kadar güçlüyse şoklara karşı direnci artar. Geçen hafta ülkemiz piyasalarında yurt dışı kaynaklı dalgalanma görüldü. ABD başta olmak üzere tahvil faizlerinde yaşanan artış, pek çok gelişmekte olan ülkeyi etkiledi. Bunlar ne ilk ne de son. Bizim için önemli olan bu gibi risklere karşı sağlam , kendi mevcrasında yürüme gücüne sahip ekonomiyi tesis etmek.
Enfalsyonu faizleri ve kuru kontrol altına almış, istihdamını koruyan ekonomi, bu şokları kolaylıkla savuşturabilir. Fiyat istikrarının sağlanmasına, cari açıkla mücadeleye , mali disipline önem veriyoruz. Biraz önce ifade ettiği insan hakları eylem planı ile eş zamanlı ekonomi rformları için çalışmalarımızı yaptık.
Arkadaşlarımız sahaya indi ve tüm talepleri dinledi. Buna göre çözüm odaklı bir yaklaşımla üzerine gideceğimiz alanlar öncelikli belirlendi.Biz kısa mesafe koşucusu değil , maraton koşucusuyuz. Hiçbir mücadeleden kaçmadığımız gibi kendi sınırlarımızı her defasında zorladık. Önümüzdeki hafta açıklayacağımız reformları kararlılıkla uygulamayacağımızı kimse şüphe etmesin.
2021'i salgınla mücadelenin kazanıldığı, aynı zamanda nitelikli bir büyüme başladığı bir yıl olarak görüyoruz. Salgın sonrası Türkiye, yükselen yıldız olacak inşallah.
AB ortalaması yüzde 90 olan borçluluk oranı Yunanistan'da yüzde 200, Fransada yüzde 117, olurken bizde sadece yüzde 42. İşte Türkiye bu. Mali disiplin işte tam olarak bu demek. Reform paketinde malidisiplini daha da güçlendirecek kamu politikalarına yer vereceğiz. Kamu harcamalarında israfa tahammülümüz yok. Bakanlıklarımızda zorunlu olmadıkça ödenek üstünde harcama yapmamalarını, hatta bu ödemelerden tasarruf etmelerini istiyoruz. Kamu alım ihalelerinde yeni sisteme geçiyoruz. KİT'leri yeniden yapılandırarak daha rekabetçi hale getiriyoruz. Fiyat istikrarını temin için kalıcı tedbirler getiriyoruz.
TEDBİRLER
Korona salgınına tedbirleri almamızın üzeirnden 1 yıol geçti. 18 Mart 2020'de iş dünyamız ve tüm kesimler ile yaptımız toplantı ile ortak karar ile kapsamlı tedbirleri paylaştık. Salgının aşağı yönlü olduğu dönemlerde gevşetilmeler yaptık. Süreç içerisinde salgından etkilenen tüm kesimler için destekler uygulamaya alındı.
Salgın tedbirleri nedeniyle işi bozulan geliri azalan vatandaşları takip ederek pekçok yolla desteklemeye çalıştık. Kimi ülkelerde sağlık ve ekonomideki sıkıntılara Türkiye'de oluşmasına neden vermektedir. Dünya ve Türkiye'de 1 yıllık duruma baktığımızda Türkiye her alanda herkesin takdirle takip ettiği yerde durmaktadır. Her konuda örnek alınan bir ülke durumundayız. Bugün 9 milyonu bulan aşılama sayısı ile nüfusunun yüzde 10'undan fazlasına ulaşan Türkiye, dünyada ilk 5 ülke arasında yer almaktadır. Hiçbir vatandaşımızı doktorsuz, maskesiz , ilaçsız bırakmadık.
Birilerinin sürekli sorduğu MB rezervlerindeki hareketlilik, bu dönemin ne kadar zor olduğunu gösterir. Milletimiz , kasadaki tüm paranın halkımızın yanında olduğunu bilsin. Dünyadaki ve özllikle de AB'deki durumu yakındna izleyerek salgınla mücadeleyi güncelliyoruz.
Daha önce söz verdiğimiz gibi bugün yeni kontrollü normalleşme sürecini başlatıyoruz.
Sağlık Bakanlığı ve bilim kurulu 100 bin nüfusa düşen vaka sayısı başta olmak üzere illeri sınıflandırdı. 81 ilimiz , düşük riskli mavi, orta riskli sarı, yüksek riskli turuncu, çok yüksek riskli kırmızı olarak renklere ayırdık.
Her hafta risk durumuna göre illerin durumu güncellenecek. 1 haftada bir normalleşme uygulaması güncellenecek. İller bu güncellemeyi gözden geçirecek ve yeni düzenlemelere gidilecek. Tedbirlerin gevşetilmesi kararı, salgının her ildeki iyileşme ve kötüleşme durumuna göre verilecek. Vatandaşlarımız günlük hayatında maske, mesafe ve temizliğe ne kadar riayet ederse illerde normalleşme o kadar hızlı başlayacak. Aksi bir durumda, salgının arttığı yerlerde kısıtlamalar tekrar genişletilecek. Her ilimiz, salgın tedbirlerinin ne düzeyde uygulanacağını kendi belirleyecek.
Nortmalleşme adımlarının nasıl atılacağı adımlarını görüştük. Buna göre hata sonu sokağa çıkma yasağı düşük ve orta riskli illerde kalkarken, yüksek ve çok yüksek riskli illerde pazar günü devam edecek.
Ülkemizin tamamında sürek akşam yasağı ise sürecek.
Okullar Türkiye geneli okul öncesi ve ilkokullarda 8 ve 12'inci sınıflarda eğitim öğretime açılacak.
Düşük ve orta riskli yerlerde diğer kademelerde de eğitim öğretime başlanacaktır. Yüksek ve çok yüksek riskli yerlerde sadece liselerdeki yüz yüze sınavlar yapılacak.
Restoran , lokanta, çay bahçesi çok yüksek riskli yerler dışında, saah 7 ile akşam 19 arasında yüzde 50 kapasite ile sürdürebilecek.
Halı saha yüzme havuzu düşük ve orta yerlerde sabah 9 akşam 19 arasında.
KAmunun çalışma saatleri normale döndürülecek. İhtiyaç halinde valilikler düzenleyecek.
65 yaş üstü ve 20 yaş altı grubundaki vatandaşlar için düzenleme , düşük ve orta riskli illerde kaldırıldı. Yüksek ve çok yüksek yerlerde ise artırılacak.
Nikah ve merasimler düşük yuerlerde 100, orta ve yüksek yerlerde ise 50 kişiyi geçmeyecek şekilde yapılacak.
İşte canlı yayın: