YANLIŞ TEŞHİS OLDUĞU İÇİN, SOYGUN VAR! ARACILAR KRALLIKLARINI İLAN ETMEK ÜZERE...

         Sanayi devrimi sonrası üretim işleri çok, çok zahmetli işlerdi ve gerekli nitelikteki bileşenleri bir araya getirme işi oldukça zordu. Bundan dolayı da üretim edenler piyasadaki talebi karşılayamıyordu ve oldukça da kral gibi piyasada güçlü idiler. Yani ne kadar üretebilirse üretsin tümünü satabilecek hatta piyasada hala karşılanamayan talep mevcut idi. Günümüzde ise bu rüzgar tersine dönmüş durumdadır. Teknolojinin gelişimi, nitelikli insan gücü ve bilginin sınırsızca dolaşımı gibi onlarca farklı gelişimle üretme süreci çok ve yer yer aşırı çok kolay hale geldi. Yani artık üretmek işi krallık yetkisini kaybetmiş durumda ve "müşteri velinimetimiz" merkezli talep edenler, tüketiciler kral pozisyonu geçtiler. Nitekim devlet organizasyonları dahil tüm örgütlenmeler tüketiciler merkezli hazırlanmaktadır, hatta hukuk düzenimiz bile... Dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu konu da tüketiciyi koruma kanunları ve çeşitli hukuksal mevzuatlar geliştirildi ve hala geliştirilmeye de devam etmektedir.  

    Üretimin bu derece kolaylaşması ve ürünlerin bollaşması, tüketicilere tatmin edemeyeceği hiç bir hazzının olmayacağı fırsatı sunarken, diğer yandan da aşırı bolluk tüketicilerin kafasının karışımasına neden olmaktadır. Nitekim piyasada hangi ürün olursa olsun, yüzlerce çeşitli oldukça hızlı şekilde üretilmekte ve var olmaktadır. Tüketicileri tercih yapamaz noktasına getiren bu bolluk, üreticiler kısmında da piyasanın talebini kontrol edemez, hatta piyasaya erişemez bir duygu ve duruma neden olmaktadır. Tam bu noktada gerek dijital gerek fiziki üreticinin ürününü tüketiciye eriştiren yerler ve bu yerlerin sahipleri, üretici ve tüketiciden farklı olarak tarihte hiç olmadığı kadar güçlü hale gelmeye başladı. Bütün  örgütsel yapılar tüketicileri korumaya (özellikle tarımsal alanda uygulanan üretici desteklemeleri de tüketicilerin ürünleri sürekli  elde edebilmesi merkezli yardımlardır. Yani üretici desteklenmezse, tüketici ürün bulamaz korkusunun ürünü üretici desteklemeleridir.) yönelik iken,sözüm ona kral tüketici olduğu için, kralı korumaya yönelik olduğundan günümüzde yaşanan sorunlara çözüm üretememektedir. Çünkü, günümüzde KRAL tüketici görünse de uygulamada tüketicilere erişebilen aracılardır. Yani devlet dahil bizleri, tüketicileri korumak için örgütlenmiş ve her türlü işleyişi sağlamışken uygulamada bizlerin SOYULMASINA engel olamamaktadır. 

   Eğer bir hastalığı doğru teşhis edemezsek uyguladığımız reçete de o hastalığı tedavi edemeyecektir. Öncelikle kral kim gerçekten biz yani tüketiciler mi bu soruya cevap bulmalıyız. Eğer kral gerçekten biz yani tüketiciler isek; kraldan çok kralcı olan aracılara yaptırım uygulattırabilecek mekanizmaları da elimizde bulunduruyor olabilmeyiz. Bizlere sadece talep edebilme özgürlüğü veya talep edip aldığımız mal ve hizmetin kalitesini sorgulayabilme özgürlüğü vererek, günümüzde bizleri KRAL ilan edemez ve daha önemlisi bizleri koruyamazsınız.Bizlere malların tüm süreçlerini ve bu süreçlerde oluşan fiyatlanma bilgilerini de sunmak zorundasınız. Yetmez belirlenmiş limitleri aşan (hem alt hem de üst limitler) kişiler hakkında da hukuksal zemin içinde hak arama, sorgulama ve yaptırım uygulatma  gücünü de vermek zorundasınız. Aksi halde kraldan çok kralcılar, uygulamada olduğu gibi bizlerden daha KRAL gibi yaşamaya devam edeceklerdir. 

Üretici günümüzde rakiplerinin çok fazla olması, tüketicilerin çok değişken taleplerini takip edememesi ve tüketicilere anında erişememesi sorunsalın dolayı güç kaybetmeye devam ederken, tüketici de özellikle hayatını idame edebilmek için gerekli mal ve hizmet kalemlerinde tüketmek zorunda olduğundan dolayı güç kaybetmektedir. Oysa bu iki kitle arasında bulunan aracıların, eğer üretici yetişemezse İTHALAT, tüketici yetmezse İHRACAT kozu olduğundan uygulamada tam anlamıyla KRAL'lık ilan edebilmektedir. Piyasa kendi işleyişine bırakırsa, güçlü olanın diğerleri ezeceğini daha ne kadar deneyeceğiz? Hala göremedik mi? Tüketicinin soygun var diye bağırması mı bekleniyor?

En zayıf olan üretici kitle ülkemizde nerede ise yerle bir olma seviyesine geldi. Özellikle de tarım sektöründe. ikincil derecede zayıf olan sözde KRAL tüketiciler  özellikle devlet otoritesinin zayıfladığı (seçim vb karmaşık dönemlerde) yerle bir edilme noktasına varmak üzere. Peki ya aracılar, bunların devleşen güçleri karşısında neden önlem alınmıyor ya da alınanlar istikrarlı şekilde uygulanmıyor? Ve asıl soru bu dev güçler karşısında sözde krallara ne zaman hukuksal kozlar verilecek? Ben vatandaş Ahmet, Mehmet... olarak 3 TL'ye aldığını nasıl 15 TL'ye satarsının hukuksal sorgulamasını ne zaman elde edebileceğim? Ya da benzeri bir düşünce yöneticilerimizde var mı? Ne bu  göstermelik bir kaç denetim yapılıyor pozları? Köklü çözüm önerisinden söz edenler sayısı bir elin parmaklarını neden geçemiyor?

Dünya değişiyor, üreticinin egemen olduğu dönem, tüketicinin egemen olduğu dönem, günümüzde aracıların egemen olduğu dönem... ve belki de yeni bir ara sınıf da ilerde çıkacak... Devlet mekanizmaları bunların planlamasında kabul etmesi gerekir ki çok geride kalıyor ve bu gecikme ne kadar uzarsa o kadar fazla şiddetli zararlar, yaralar oluşuyor. Çünkü fırsatını bulduğu an güçlü olan sopayı hiç acımadan indiriyor. Çok ivedili bir şekilde devletimiz artık bu yeni dengeyi iyi analiz etmeli ve güçlüyü, fırsat bulsa bile diğerini ezemeyecek hale getirmek zorundadır. Bunu kamu yararı için etmelidir, bunu birlik ve beraberliğin daimi sürmesi için etmelidir, bunu ülkemizin sosyo-ekonomik ve kültürel gelişimi için yapmalıdır..... Eğer tam bağımsız ve güçlü TÜRKİYE olacaksak, devletimiz diğer alanda da olması gerektiği gibi "GÜÇ KULLANILACAKSA BUNU BEN KULLANIRIM SÖZÜNÜ VE UYGULAMASINI" çok güçlü bir sesle herkese deklere etmeli ve gerekli adımları atmalıdır. Aksi halde devletten daha güçlü aracı şirketler oluşmaya ve korkarım ki devlete dahi hangi adımları atması gerektiğini dikte edebilen şirketler var olmaya başlayacaktır. 

Herhangi bir temelle güçlü hale gelenin insafına kalmış bir örgütlenme yapısının veya işleyişinin, SÜRDÜRÜLEBİLİR olmasının, olanaklı dahi olmadığı inşallah bu defa deneme yanılma yöntemi ile anlamak zorunda kalmayız...

saygı ve sevgilerimle....

film izle - film izle