Alzaymır Olan Şehit Annesi, Herkesi Unutsa da Şehit Oğlunun Fotoğrafını 140 Fotoğraf Arasından Hemen Buluyor

Gaziantep’te yaşamakta olan 78 yaşındaki Mustafa ve 77 yaşındaki Ayşe Çekirdek çiftinin oğlu Jandarma Er Mustafa Çekirdek, bundan 27 yıl önce 1994 yılında Tunceli Hozat’ta yol kontrolü görevi esnasında bölücü hainlerin saldırısı sonucu şehit oldu.

Alzaymır Olan Şehit Annesi, Herkesi Unutsa da Şehit Oğlunun Fotoğrafını 140 Fotoğraf Arasından Hemen Buluyor

Alzaymır hastalığına yakalanan şehit annesi, sadece oğlunu unutmadı.

Oğlunun şehit olması sonrası tarifsiz bir acı yaşayan anne, zamanla sağlık sorunları yaşadı ve ileri derecede alzaymır hastalığına yakalandı. Kadın, hastalığın etkisi ile birlikte etrafındaki her şeyi unuttu ama sadece şehit oğlunu unutmadı. 

58 yıllık eşini, diğer çocuklarını ve yakınlarını tanımayan kadın, oğlunun ise hala askerde olduğunu ve bir gün çıkıp geleceğine inandığını söyledi. Bazen babası, bazen ise annesi olarak gördüğü eşi ile her gün evinin önünde oturan kadın, 27 yıl önce şehit düşen oğlunun yolunu gözlüyor. Oğlunun fotoğraflarını görünce ise gözyaşlarına hakim olamiyor. 

ACILI ANNE 140 ŞEHİT FOTOĞRAFI ARASINDAN OĞLUNUN FOTOĞRAFINI HEMEN BULUYOR

Eşi ile birlikte bazen Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Gaziantep Şubesine giden kadın, burada asılı olan şehitlerin fotoğrafları arasında oğlunu hemen buluyor. 

O anları anlatan Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Gaziantep Şubesi Başkan Yardımcısı Adem Fakçı şu şekilde aktardı: “Şehit oğlunun fotoğrafını farklı yerlere de koysak 140 fotoğraf içerisinden bir şekilde oğlunu buluyor. Bunu yapan bir alzaymır hastası” dedi

TEZKERESİNİN DOLMASINA 1 HAFTA KALMIŞTI AMA ASKERLİĞİNİ UZATTI

O senelerde oğlunun tezkeresine 1 hafta kaldığı, ancak oğlunun askerliğini 4 ay uzattığını söyleyen baba Mustafa Çekirdek,  4 ayı da bitirdikten sonra oğlunun bir gün kendilerini arayarak, “Bizi karakoldan merkeze aldılar. Diğer karakoldaki arkadaşların gelmelerini bekliyoruz. Onay geldiğinde gönderecekler. Yarın 11.00’da sivil kıyafetimizi giyeceğiz” dediğini aktardı.

ERTESİ GÜN TERHİS OLACAK

O gece oğluyla birlikte ertesi gün terhis olacak bir askeri yol kontrol görevine gönderdiklerini dile getiren Çekirdek, “O yol kontrolünde ikisi de şehit oluyor. 27 sene oldu. Unutulmaz, o ölünceye kadar onu unutamayız. Annesi hiç unutmuyor. Belediye Mavikent’ten bize ev verdi. Orada durmadı. Bize sürekli ‘Eski eve gidelim. Oğlum gelir bizi evde bulamaz. Yürü evimize gidelim’ dediği için bir yıl orada zor oturduk. Mecburen eski evimize dönmek zorunda kaldık. Oğlu şehit olduktan bir süre sonra alzhemeir hastalığına yakalandı. Kimseyi tanımıyor artık. Bana ‘baba’, kızlarına ‘abla’, oğluna ‘kardeşim’ diyor. Sadece şehit oğlunu unutmuyor. Bir yere gittiğimiz zaman da sürekli ‘Yürü gidelim oğlum eve gelir’ diyor. Beni orada durdurmuyor” ifadelerine yer verdi.

"KENDİSİ DAHİL HER ŞEYİ UNUTTU AMA..."

Eşinin kendisi de dahil olmak üzere her şeyi unuttuğunu belirten Çekirdek şunları söyledi:

“Fotoğrafı bulunca ‘Yine oğlumu buldum’ diyor. Fotoğrafa bakıp gel oğlum eve gidelim. Baban sana bir şey demez’ diyor. Ne edelim. Vatan sağ olsun. Vatan her şeyden önemlidir. Bir oğlum var gerekirse onu da şehit veririm. Eşim hiç evden içeri girmez. Sürekli kapı önünde bekliyor. Yağmur da yağsa soğuk da olsa sürekli kapı önünde oturur. Bir ara bana gelip ‘Oğlum geldi elimi öptü. Senin de gelip elini öptü mü?’ dedi. Bende onun üzülmesini istemedim. Ona ‘He gelip benim de elimi öptü’ dedim. Bana ‘Ne zaman gelecek’ diye sordu bende ona ‘Bir ay sonra geliyormuş’ dedim. Bana ‘İyi iyi bir şeyi kalmamış’ deyip sevindi. Oğlunu hala asker zannediyor. Sürekli bana ne zaman geleceğini soruyor. Bende ona ‘2 günü kaldı’ diyorum ve seviniyor. Mezarına sürekli gelmek istiyor. Bana ‘Çoktandır gitmiyoruz. Özledim’ diyor. İşte onu oyalayıp duruyorum mecburen."

OĞLUNUN 1 HAFTA SONRA GELECEĞİNİ SANIYOR

Baba Mustafa Çekirdek, “Yanımdan geçip gitti. Evin önüne geldi. ‘Baba benden korkma’ dedi. Ben ona ‘Kaçıp gitme’ dedim. İşte kader. Onu salmam. Ben evde onu bekliyorum. Gelmesine bir hafta kalmış. İyi bir şey kalmamış” dedi.