UMUDUN GÖLGESİNDE YAŞAMAK; " EDİNİLMİŞ ÇARESİZLİK "
UMUT; bazen yol almaktır, tüm hayallere; bazen gitmektir çok uzaklara, bazense en kuytu karanlıklardan dönmektir; aydınlığın özlemiyle...Ve bilincine; varmaktır; benlik girdabındaki ruhun serzenişine...!
İnsanoğlu, varoluşu gereği umut kavramını duygusal manada, bilinçaltında farklı olay ve çeşitli şekillerde hayatına nakşetmiş, beklentilerle birlikte yarınına dair müjdeleyici kavramların; mücadele, azim, kararlılık ve farkındalığın yegane kaynağı olarak görmüş ve öyle de benimsemiştir. Evet, biz insanlar hayatımızda ne yaşarsak yaşayalım, bizi birbirimize ve değerlerimize bağlayan temel dürtü, hiç şüphesiz ki yine umutlarımzdır. Öyle ki; bu değerler aslında yaşamımızda varmak istediğimiz istikametin temel yönü olma özelliğiyle yarına atılacak olan, vizyon masalının ilk adımını oluşturmaktadır.
Peki, nedir bu vizyon masalı ve akabinde de atılacak olan ilk adım...?
Hepimizin hayatında varmak istediği bir takım noktalar mevcuttur. Bu noktalara ulaşmak için bazen hayatımız boyunca mücadele eder, önümüze çıkan her engeli aşma bilinciyle hareket etmeye çalışır; kendimizden, ailemizden, seven ve de sevdiklerimizden türlü ödünler verip, o amaç etrafında maddi, manevi kenetlenip, gerçekleştirme bilinciyle o yöne doğru tüm gücümüzle koşmaya çalışırız. Lakin, hayat bazen bize kötü sürprizler hazırlayabiliyor. Hatta bazen öyle garip oyunlar oynuyor ki, farkında olmadan oyunun bizim için hazırlanmış en can alıcı perdesini oynarken bulabiliyoruz kendimizi...
Örneğin; günümüzde yaşadığımız en bariz olaylardan bir tanesi de ne yazık ki, ülkemizde yaşanan "YAŞ MAĞDURİYETİ " olayıdır. Gelişmiş ülkelerin kamusal alandaki literatürlerinde, kamu kurum ve kuruluşlarına personel alımına yönelik olarak; yetkinlik ve edimsellik anlamında, yetişmiş potansiyel gücün, maksimum projeler dahilinde değerlendirilip, kinetiksel bazda başarılara imza atılması hedefleniyorken; ülkemizde uygulanan : "28, 30, 32 ve 35 yaş şartı " Nedeniyle gelişmekte olan ülkeler statüsünde yer alıp, ne yazık ki sahip olduğu ergin ve yetkin iş gücünün, kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamı noktasında gelişmiş ülkelerin, gelişmişlik endeksi seviyelerine oranla bir hayli gelişmeye ihtiyacı olduğunun da en açık göstergesi...
Yaş engeline takılan kitlenin gözüyle olaya bakıldığında ise tam anlamıyla "MUAMMA " diye nitelendirilen kavramla birebir olarak karşılaşıyoruz.Yani geleceğe dair yaşanan muamma ve belirsizliğin, sahip olunan etken gücün ve farkındalığın gölgede atıl konumunda tutulan ve yitirilmeye mahkum edilmiş, makus talihin bir parçası haline gelmek zorunda kalmış olan; "EDİNİLMİŞ ÇARESİZLİK " kavramının toplumda vücud bulmuş hali olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çaresizliğe ışık tutacak birtakım gelişmeler de yaşanıyor aslında..
"ÇARE 'SİZ' SENİZ, ÇARE' SİZ' SİNİZ " Sloganıyla yola çıkan ve yaşanan mağduriyeti tüm çıplaklığıyla, gerek yazılı ve gerekse görsel olarak yapılan çalışmalarla kamuoyunda farkındalık yaratmaya çalışan, fikirsel ve amaçsal bütünlük etrafında kenetlenen bilinç, " YAŞ MAĞDURİYETİ'NİN " ne kadar da toplumsal ve sosyal yapının bir parçası olduğunu açıkca anlatması bakımından oldukça önemlidir. Umuyorum ki, yaşanan bu mağduriyet bir an evvel; " İLGİLİ YETKİN BİRİM " tarafından hazırlanacak olan, " ACİL EYLEM PLANI " çerçevesinde uygulamaya konulacak birtakım yasaların hayata geçirimesi ile son bulur ve edinilmiş çaresizlik de yerini ; " BİLİNÇLİ FARKINDALIK " dürtüsüyle hareket eden, etkin potansiyelin maksimizasyonunu harekete geçiren, kamusal gücün; " EVRENSEL HAKLAR " çerçevesinde alacağı doğru ve yerinde kararlarla; " MUASIR MEDENİYETLER " ölçüsünde hedeflenen kıstasları her daim yakalayan kinetiksel gücün, kendi bünyesinde var olduğu gerçeğini bizlere lanse edecek adımların en kısa zamanda atılacağı günlere ulaşma ümidi ve de dileklerimle...!
cratosslot - betebet - kaçak bahis - deneme bonusu - deneme bonusu veren siteler