Rusya ve Türkiye İdlib Konusunda Anlaştı! İşte Putin ve Erdoğan'ın Açıklamaları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin Başkanlığında Moskova'da gerçekleşen heyetler arası görüşmenin ardından iki lider açıklama yaptı.

Rusya ve Türkiye İdlib Konusunda Anlaştı! İşte Putin ve Erdoğan'ın Açıklamaları

Rusya Devlet Başkanı Putin, "Bugün bu yıl içerisinde 3. olan görüşmeyi gerçekleştik. Aramızdaki şahsi yakın temasımız, ikili ilişkilerimize çözüm bulmaya , uluslarası anlaşmaları belirlenmemize imkan sağlıyor. Bugün İdlib'deki hassas durumu ele aldık. Yılbaşından bu yana burada faaliyet yürüten terör unsurları, hem suriye hükümetine hem sivil yerleşim alanlarını ateş altında tutuyordu. 1 Mart tarihinde çok namlulu roketatar ile bir saldırı girişimi daha yaşandı. Yılbaşından bu yana Hmeymim'e saldırı 15 oldu. Her seferinde Türk mevkidaşlarımıza bilgi verdik. Hali hazırda Türk askerleri arasında da kayıplar da vardır. Bu vesileyle Sn. Cumhurbaşkanı ve Türk halkına taziyelerimi iletirim. Türk partnerlerimizle görüş ayrılıklarımız bazen oluyor.  Suriye meselesinde fakat, kritik durumlarda her zaman elde edilen mutabakatlara ve ikili ilişkilere dayanarak her zaman uzlaşabilmeyi başarıyorduk. Ortak nokta bulmayı başarıyorduk. Çözümler üretiyorduk. Bugün de öyle oldu. Bugün , ülkelerimizin Astana formatı çerçevesinde çalışmaları devam ettirme niyetinde olduğumuzu teyit ediyoruz. Bugün kurumlar arası istişare yapıldı. Heyetler İdlib'deki kriz konusunda detaylı görüşmeler yaptılar. Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğünden yanayız. Uluslararası terör gruplarıyla mücadelede de kararlıyız.  Dışişleri bakanları ortak hazırlanan belgeleri beyan edecekler. Bugün 6 saat yaptığımız görüşmelerin sonucu olarak bu belgeyi hazırladık. İdlib'deki ateşkes ve çatışmaların durmasına vesile olacağını düşündüğümüz bu anlaşma diyalogların da önünü açacaktır. Ben Türkiye Cumhurbaşkanına Moskova'ya geldiği için teşekkür ediyorum. Tüm Türk arkadaşlarımıza teşekkür etmek istiyorum. " dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öncelikle Sn. Putin'e nazik daveti için teşekkür ediyorum. Bölgemizde kritik gelişmelerin ceryan ettiği bir dönemde Sn. Putin ile yeniden bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bugünkü görüşmelerimizde Suriye'deki durumu ve İdlib'deki son gelişmeleri ele aldık. Yaklaşık Sn. Başkanın da ifade ettiği gibi 6 saat süren çalışma yaptık. Bu arada tesis ettiğimiz diyalog kapsamında benzer ve ayrı görüşte olduğumuz tüm konuları görüştük. Türk-Rus münasebetlerinin derin-tarihi kökleri vardır. 5 asrı aşan tarihi, güçlü geleneğe sahip devlet ve halkın etkileşiminin de tarihidir. Bu köklü ilişkilerimizi , karşılıklı saygı ve ortak çıkar temelinde ilerletmek en büyük arzumuzdur. Diplomatik ilişkilerimizin 100'üncü yılını icra ettiğimiz bu sene Sn. Putin'i ülkemize bekliyoruz. 2018 Eylül ayında Sn. Putin ile Soçi'de vardığımız mutabakatla, İdlib'de kısmi istikrar sağlanmıştı. İdlib gerginliği azaltma bölgesi muhafaza edilecek, statükonun korunması için gerekli tüm tedbirleri alacaktık. Rejimin saldırıları, İdlib'deki sükuneti bozmuştur. İdlib'deki durumun sorumlusu rejimdir. Bu bölgede yaşayan 4 milyon insanın tamamının terörist olarak ilan edilip, hava ve karadan bombalanmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Rejimden kaçan 1.5 milyonu bulan bölge halkı bizim sınırlarımıza yığılmıştır. Rejimin buradaki esas amacının İdlib'i belirli bir kesim açısından insansız hale getirmek. Oluşturduğu göç baskısıyla Türkiye'yi zora sokmaktır.  İdlib'e ilave askeri birlikler gönderdik. Hem rejimin saldırılarının önüne geçmek ve diğer grupları dizginlemek için sahada daha aktif görev aldık. Rus güçleriyle bölgedeki koordinasyonu korumaya özen gösterdik. Rejimin doğrudan askerlerimizi hedef alarak yaptığı saldırıların ardından idlib'de yeni bir statünün oluşturulması kaçınılmaz hale gelmiştir. Bugün Moskova'da Rus mevkidaşım ve ekiplerimizle bu konuyu konuştuk, değerlendirdik. Çalışma ilişkilerimizi derinleştirerek sürdürmeyi arzu ediyoruz. Bu hususta bizimle hemfikir olduğunu düşündüğümüz rusya'nın rejimin saldırılarına göz yummayacağına inanıyorum. En kısa sürede ateşkesi gerçekleştirecek, ardından birlikte kararlaştıracağımız adımları süratle atacağız. Bu gece 00.01 itibariyle ateşkes yürürlüğe girecekitr. Ateşkesin kalıcı hale gelmesi için çalışmalar etkin şekilde yürütülecektir. İhtiyaç sahibi tüm suriyelilere ön şartsız, ayrım gözetilmeksizin yardım sağlanması için birlikte çalışacağız. Ülke içinde yerinde edilmiş kişilerin güvenli ve gönüllü olarak ikamet yerlerine dönüşlerini kolaylaştırmayı temin edeceğiz. Ortak metin birazdan Dışişleri Bakanlıkları tarafından açıklanacaktır. Türkiye bu süreçte rejimin yapacağı tüm saldırılara cevap verme hakkını saklı tutacaktır. Bu süreçte değerli mevkidaşımızla irtibat olacağız. Suriye krizine bu ülkenin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği temelinde bir çözüm bulunana kadar, Türkiye bölgedeki insiyatiflerini sürdürmekte kararlıdır. Cenevre'deki müzakere masasının kalıcı barışın yegane anahtarı olduğunu beyan etmek istiyorum." dedi.

Rusya'da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin İdlib'deki son duruma ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. İki liderin açıklamalarının ardından iki ülkenin dışişleri bakanlıklarından anlaşmanın detaylarına ilişkin metin paylaşıldı.

Suriye Arap Cumhuriyeti’nde Gerginliği Azaltma Bölgeleri Oluşturulmasına İlişkin 4 Mayıs 2017 tarihli Muhtıra ve İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin 17 Eylül 2018 tarihli Muhtıra’yı hatırda tutarak,

Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini yineleyerek, 

Terörizmin tüm tezahürleriyle mücadele ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması yönündeki kararlılıklarını yinelerken, sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini kabul ederek,

Suriye ihtilafının askeri çözümünün olamayacağının ve ihtilafın yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, Birleşmiş Milletler’in kolaylaştırıcılığında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğinin altını çizerek,

İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesinin, sivillerin korunmasının, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere önkoşulsuz ve ayrım gözetmeksizin koruma ve insani yardım sağlanmasının, keza ülke içinden yerinden edilmelerin önlenmesi ile mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü olarak Suriye'deki asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önemini vurgulayarak,

Aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır

1-İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01’den itibaren durdurulacaktır.

2-M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır.

3-Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba’dan (Serakib’in 2 km batısı) Ain-Al-Havr’a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.

İşbu Protokol, imzalandığı anda yürürlüğe girer.

Türkçe, Rusça ve İngilizce üç örnek olarak ve eşit yasal geçerliliği olacak şekilde 5 Mart 2020 tarihinde Moskova’da imzalanmıştır.