İkbal Gürpınar'ın Sağlık Durumu Hakkında Son Dakika Açıklaması

Son dakika haberi: Ünlü sunucu İkbal Gürpınar'ın sağlık durumu hakkında son dakika bilgisi geldi. Gürpınar yaptığı açıklamada durumunu açıkladı.

İkbal Gürpınar'ın Sağlık Durumu Hakkında Son Dakika Açıklaması

İkbal Gürpınar'dan son dakika açıklaması.

Geçtiğimiz hafta İkbal Gürpınar'dan bir haber gelmiş ve koronaya yakalandığı bildirilmiştir. Açıklama sonrası Gürpınar'ın yoğun bakıma girdiği öğrenildi. Koronavirüs nedeniyle yoğun bakımda tedavisi süren Gürpınar 'dan iyi haber gelmiş ve yoğun bakımdan çıktığına yer verilmişti. Gelen son dakika haberine göre Gürpınar bir açıklamada bulundu.

Anlatacak çok şeyi olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Gürpınar, "Şükürler olsun Rabbime kitap okumaya başlayabildim bugün. Hayat ne kadar kıymetli ve ne kadar da boş. Hasta yatağınızda anneniz ölüyor, cenazesine bile katılamıyorsunuz." ifadelerini kullandı. 

Hastalığın etkileri hakkında bir açıklama yapan İkbal Gürpınar, "Nefes almak ne büyük bir nimet. Bir bardak çay ve ve pilav, sağımdan soluma dönebilmek. Konuşmak yasak hala, ciğerlerimi yormamak için. Yoğun bakımda o hummalı çalışmayı, o fedakarlığı gördüm ya. Ömrümün geri kalanını doktor ve hemşirelerimiz için dua ederek geçireceğim inşallah. Yoğun bakım hemşiresi bulmak çok zorlaşmış. Lütfen evlatlarınızı yönlendirin." ifadelerini kullandı.

Gürpınar sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Sayın Bakanım (Fahrettin Koca) size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Olağanüstü bir organizasyon bu. Canla başla çalışıyor herkes. Allah devletimizi daim kılsın.

Sizden ricam yoğun bakım hemşirelerinin durumlarını düzeltmeniz. İnanın evladımız yapmaz onların bize fedakarlıklarını. Yanımdaki hasta sürekli kolunu oynattığı için kan ter içinde yeni damar arayışları, altımızı tiksinmeden temizlemeleri. Hangi birini anlatayım? Taburcu olunca yayın yapar uzun uzun anlatırım inşallah. Lütfen mecbur olmadıkça sokağa çıkmayın. Çift maske ve eldiven, mesafe! Çektiğim acıları bilseniz adım atmazdınız dışarıya. İnanın öyle bir an geliyor ki ölümü istiyorsunuz, dayanılacak gibi değil…”