Prof. Dr. Aygül Çelik, “Korona virüs aşı içeriğindeki bileşenlerin anne sütüne geçme ihtimali düşüktür”

Kadınların gebelik ve lohusalık dönemlerinde korona virüs aşısı olmak istememesine yönelik açıklamalarda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Aygül Çelik, “Korona virüs aşı içeriğindeki bileşenlerin anne sütüne geçme ihtimali düşüktür” dedi.

Prof. Dr. Aygül Çelik, “Korona virüs aşı içeriğindeki bileşenlerin anne sütüne geçme ihtimali düşüktür”

Kadınların gebelik ve lohusalık dönemlerinde korona virüs aşısı olmak istememesine yönelik açıklamalarda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Aygül Çelik, “Korona virüs aşı içeriğindeki bileşenlerin anne sütüne geçme ihtimali düşüktür” dedi.

1-7 Ekim Emzirme Haftası sebebiyle gebelik ve lohusalık döneminde kadınların korona virüs aşısı olmak istememesi üzerine Özel Adatıp Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Aygül Çelik, önemli açıklamalarda bulundu. Korona virüse karşı yapılan aşıların içeriklerinde canlı virüs bulunmadığını aktaran Çelik, aşı içerisindeki bileşenlerin anne sütüne geçme ihtimalinin düşük ve geçme ihtimalinde ise bebeklerin sindirim sistemlerinde parçalanacağını dile getirdi.

Aşı, bebeğin korona virüse karşı korunmasına katkı sağlayabilir

Korona virüs aşılarının doğacak ve yeni doğan bebeklere katkı sağlayabileceğini belirten Prof. Dr. Aygül Çelik, “Aşıların hiçbirinin içeriğinde canlı virüs bulunmamaktadır, bu da aşı ile hastalığın bulaşmayacağını gösterir. Aşı içeriğindeki bileşenlerin anne sütüne geçme ihtimali düşüktür, geçse bile bebeğin sindirim sisteminde parçalandığından zararlı etkisi olmaz. Hatta anneye aşı uygulandığında annede oluşan antikorlardan anne sütüne geçiş ve oradan da bebeğe geçiş mümkün olmaktadır. Bu da bebeğin korona virüse karşı korunmasına katkı sağlayabilir. Aşının faydası, oluşturması muhtemel riskler veya neden olabileceği yan etkiler ile karşılaştırıldığında daha fazla. Aşılanma olduğunda emzirmenin kesilmesi önerilmiyor. Yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre düşük oranda, emziren annede süt miktarında ilk 72 saatte hafif bir azalma olduğu gösterilmiş, fakat bu da kalıcı bir etki olarak gözlenmemiş. Önemle belirtmek gerekir ki, korona virüs hem hastalık sürecinde hem de sonrasında ciddi yıpratıcı etkileri olan bir toplum sağlığı sorunudur ve aşılar korona virüsten korunmada tek silahımızdır” dedi.

Aşı, tek güçlü silahımız olarak toplum bağışıklığını sağlamada insanlığa sunuldu

Korona virüse karşı üretilen aşılardan bahseden Prof. Dr. Aygül Çelik, “Hastalığa maruz kalma, hastalığı ağır geçirme ve hastalığı bulaştırma gibi nedenlerle hem bireysel hem de toplumsal yaşamımız önemli ölçüde etkilenmektedir. Bununla birlikte tüm dünyada sağlığımızı tehdit eden bu hastalığa karşı aşı tek güçlü silahımız olarak toplum bağışıklığını sağlamada insanlığa sunuldu. İnaktivevirus aşıları; etkisizleştirilmiş virüs içeren aşılardır, hastalığa neden olmaz, virüse karşı bağışıklık yanıtı oluşturur. Ülkemizde uygulanmakta olan Sinovac’ın Coronavac aşısı ve her yıl uygulanan grip (influenza) aşıları inaktif aşılardır. Canlı atenüe aşılar; zayıflatılmış virüs içerir, hastalığa neden olmaz ancak bağışıklık yanıtı oluşturan aşılardır. Kızamık, kabakulak, su çiçeği aşıları da canlı atenüe virüs aşılarıdır. Henüz dünyada kullanıma girmiş canlı atenüe korona virüs aşısı yoktur. m-RNA aşıları; protein üretmek için genetik olarak tasarlanmış RNA parçacıklarını kullanır, yeni teknoloji ürünü aşılarıdır. Ülkemizde uygulanmakta olan Biontech aşısı bu türden bir aşıdır. Protein subunit aşıları; virüsün yapısını taklit eden protein parçalarını kullanan protein bazlı aşılardır. Novovax aşısı bu türden aşıdır. Viral vektör aşıları; SARS-CoV-2 virüsünün RNA parçacıklarını taşıyan hastalık yapıcı etkisi olmayan virüslerin kullanıldığı aşılardır. Oxford-AstraZeneca aşısı, Sputnik V aşısı bu türden aşılardır” diye konuştu.

Elimizdeki aşıların hiçbirinde zararlı olabilecek herhangi bir mekanizma yok

Dünyada korona virüs aşısının uygulanmaya başlanmasından günümüze kadar geçen sürede aşılama yapılmış ve yapılan çalışmalarda tüm aşıların güvenli olduğunun kanıtlandığını belirten Prof. Dr. Aygül Çelik, “Etkileri ve yan etkileri birbirlerine kıyasla farklılık göstermekteyse de aşıların hepsi Dünya Sağlık Örgütü’nün etkililik ve güvenlik kriterlerini karşılamaktadır. Bu nedenle, herhangi bir aşıyı özellikle beklemeksizin ilk temin edilecek aşıyı olmanız önerilir. Dünya genelinde uygulanmakta olan aşılar içerisinde varyantlara yüksek etkisi ve çok sayıda kişiye uygulanmış olmasından kaynaklanan bilimsel veri zenginliği ile Biontech öne çıkmaktadır. Aşının ilk üretildiği günlerde yan etkileri tam olarak bilinmediği için gebelerde ve emzirme döneminde olan anneler korona virüs aşısının önerildiği gruplar içinde yer almıyordu. Fakat ilerleyen zamanda yapılan çalışmaların sonuçlarına göre artık aşının bu gruplarda da uygulanabileceği bilgisine ulaşmaya başladık. Elimizdeki aşıların hiçbirinde zararlı olabilecek herhangi bir mekanizma yok. Biontech aşısının güncellenen kılavuzunda hamile ve emziren annelere uygulanabileceği bilgisi yer aldı” şeklinde konuştu.