İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş Konuşmasında şunları söyledi:

Sağlık çalışanlarının içinde bulundukları sorunları anlatmak için buluştuk. Gerçekten öyle bir tablo var ki, inanılmaz kelimesi bile , dayanılmaz kelimesi bile sağlıkçılar açısından vallahi karşılık değildir. Çünkü, 5.5 ayı aşkın süredir, sağlık çalışanı kardeşimiz, doktorundan bakıcısına, ebesinden hemşiresine, hasta bakıcısından , teknik elemanına kadar, her biri büyük bir gayretle canlarını hiçe sayarak, onlarca hatta yüzü aşkın şehit vererek insanlarımızı kovid-19 virüsünden kurtarmaya çalışıyorlar. Geceleri yok, gündüzleri yok. Aileler bölünmüş, çocuklarıyla görüşemiyorlar. Gerçek bir savaş halindeler. Bu savaş ölüm kalım savaşı, yani yaşatma savaşı. Bu savaşta hem kendileri kaybediyor, hem moralleri çökmüş durumda, hem psikolojileri bozulmuş durumda. 

"SAĞLIK ÇALIŞANLARI YILMIŞ DURUMDA, EVDEKİ HESAP ÇARŞIYA UYMADI"

Artık yılmış durumdalar. Sağlık çalışanları büyük bir heyecanla 11 Mart'tan bu yana mücadele veriyorlar. Ümit ettiler ki, ülkeyi yönetenler büyük tedbirler alır, ciddi denetimler yaparlar. Halkımız, vatandaşımız hem kendi sağlıklarını, hem çevrelerindeki insanların sağlığını düşünürler diye ümit ettiler. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Biz niye günlerce haftalarca, geçmiş aylarda kapalı kaldık. Niye bu yasakları yaptık.

"SAĞLIK ÇALIŞANLARI YASAKLAR YAPILDIĞINDA ÜMİTLENMİŞLERDİ AMA..."

Sağlık çalışanları bu yasaklar yapıldığında ümitlenmişlerdi. Gelin görün ki, AVM'ler, Turizm, Ekonomi, şu bu denilerek yasaklar kaldırıldı. İnsanlar kaderine bırakıldı, denetimler ortadan kalktı. Şimdi tek yaptığımız, ölen sayısını, vaka sayısını gizlemek oluyor. İşte böyle bir tablo içinde gerçekten sağlık çalışanları bezmiş durumda. Konya'yı, Ankara'yı, Türkiye'yi takip ediyorum. Sağlık çalışanlarının yüzde 10-15'i, Emeklilikleri gelenlerin yüzde 90'ı, hatta emeklilikleri gelmedikleri halde istifa edip sağlık alanından kaçmak isteyenler duyuyoruz. Bunları bırakmak istemeleri, savaşı terketmek amacı değil. Bu kaçışın ardında ümitsizlik bulunuyor. 

"İKTİDAR YALAKASI OLMUŞ ADAMLARDAN BU MİLLETE HAYIR GELMEZ"

Diyorlar ki, 'Yav biz can siperhane mücadele ediyoruz, ama boşa kürek çekiyoruz. Tedbirlere uymayan bir vatandaş kitlesi. Madalyonun bir yanı bu, madalyonun ikinci bir yönü var. Güya sağlık çalışanlarının bir çok sendikası var. Hele iki büyük sendika var ki, sayısal olarak birisi örgütlü, en güçlü, hormonlu büyüyen, iktidara dayanan, iktidar beslemesi Sağlık-Sen, ve bu sendikanın internet sitesine girdiğiniz zaman şunu görüyorsunuz. Üye sayılarını arttırdık diyorlar. Göstermelik olarak bakanla görüşme vesaire. Sağlık çalışanlarının çektiği sıkıntıları kamuoyuna duyurmak, sokakta anlatmak, muhalefete gitmek, iktidara gitmek , böyle bir adım yok. İktidar yalakası olmuş adamlardan bu millete hayır gelmez. Ama aynı alanda ikinci büyük sendika var.

KAMU-SEN'E SİTEM "YAHU KARDEŞLER SİZE NE OLDU?"

Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Sağlık-Sen'imiz var. Bu sendikamızın da hala 100 bin üyesi var. Anlayamadığım bir şey var, ya kardeşler size ne oldu? 5.5 aydır şöyle ortada yoksunuz, efendim bakanla görüştük, ziyaret ettik. Hangi sağlık çalışanın sorununu çözdünüz, hangi eylemi yaptınız. Meclise gelip neden bizlerle görüşmüyorsunuz. Onlar da herhalde bir yerlerden talimatla hareket ettikleri için bugüne kadar eylem yapıp sokağa inmiyorlar. Sağlık çalışanlarının tek hakkını savunan Türk tabipler birliği görünüyor. Gazetelerde, televizyonlarda TTB'nin açıklamaları var. TTB ağırlıklı olarak doktorlardan oluşuyor, sağlık çalışanlarının büyük bölümü doktor değil ki. Diğerlerine (Sendikalar) ne diyeyim? 

Türk Sağlık Sen 5.5 ay sonra bir eylem kararı almış. 2 Eylül'de eylem yapacakmış.  Bugün akılları başlarına gelmiş. Ama ben yine de herkesi bu eyleme davet ediyorum. Sağlık çalışanlarımızın sorunlarına kulak verelim.