28 Şubat Öğrenci Derneği Başkanı Emine İlyas, 28 Şubat davasında çıkan kararları değerlendirdi

28 Şubat davasında çıkan kararları değerlendiren 28 Şubat Öğrenci Derneği Genel Başkanı Emine İlyas, “Türkiye’yi inanılmaz geride bırakacak bir zulüm yaşattılar. Ben gerçekten şu anda verilen ceza ile falan telafi edileceğini asla görmüyorum. Yapılan hiçbir şey, o dönemde yaşadıklarımızın bir saniyesini bile karşılayamaz” dedi.

28 Şubat Öğrenci Derneği Başkanı Emine İlyas, 28 Şubat davasında çıkan kararları değerlendirdi

28 Şubat davasında çıkan kararları değerlendiren 28 Şubat Öğrenci Derneği Genel Başkanı Emine İlyas, “Türkiye’yi inanılmaz geride bırakacak bir zulüm yaşattılar. Ben gerçekten şu anda verilen ceza ile falan telafi edileceğini asla görmüyorum. Yapılan hiçbir şey, o dönemde yaşadıklarımızın bir saniyesini bile karşılayamaz” dedi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 28 Şubat davasında "darbeye teşebbüs" suçundan 14 sanığa verilen müebbet hapis cezalarını onadı. Kararın ardından davaya bakan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Emekli Orgeneral Çevik Bir ve Genelkurmay Harekat Başkanı Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın da bulunduğu isimlerin cezalarını kesinleştirdi. Hükmün kesinleşmesinin ardından davada yargılanan 14 sanık hakkında infaz süreci başlatıldı. Emekli Orgeneraller Çevik Bir ve Çetin Doğan’ın da aralarında bulunduğu sanıklar gözaltına alınarak cezaevine gönderildi. 14 sanığın cezaevine gönderilmesinin ardından 28 Şubat Öğrenci Derneği Başkanı Emine İlyas değerlendirmelerde bulundu.

“Hem en masum hem de en çok mağdur edilen kesim”

28 Şubat döneminde haksızlıklara uğrayanların kayıpları olduğunu söyleyen Emine İlyas, “Burada ben temsili olarak bulunuyorum. Türkiye genelinde sadece biz değil birçok alanda sıkıntılar yaşandı. Benim temsil ettiğim kısım ise o dönemde üniversitede öğrenci olanlardı. Aslında hem en masum hem de en çok mağdur edilen kesim. Tabii mağduriyeti yarıştırmak anlamında değil ama bir 19 yaşında üniversite öğrencisi için en büyük kayıp mücadeleler ve emeklerle geldiği yerden haksız bir şekilde eğitim hakkının engellenmesiydi” ifadelerini kullandı.

“O dönemde maalesef İslam kesimi, hakkı ayakta tutacak kesim tasfiye edildi”

Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir’in kullandığı ‘Demokrasiye balans ayarı’ ifadelerini hatırlatan İlyas, “Bir Biz o dönemde üniversitede öğrenciydik. Ben sadece kendimi anlatayım çünkü Türkiye genelinde binlerce insan bu sorunu yaşadık. Hakkımızda kazandığımız okula başörtülü girdiğimiz için kınama cezası, uzaktan uzaklaştırma cezası aldım. Mahkemeye verdim, buna rağmen mahkeme de beni haksız buldu. Yani demokrasiye balans ayarı bu mudur? Gerçekten çok talihsiz bir açıklamaydı. Etkilerini şimdi görüyoruz. Üniversitede okuyan bir öğrenci ile böyle uğraşılması hatta memuru, amiri bütün İslam kesimi ile uğraşılma konusunda büyük bir mücadele yapıldı. ‘28 Şubat kararları uygulansaydı 15 Temmuz gerçekleşmezdi’ gibi talihsiz bir açıklama yapıldı. Tam aksi. O dönemde maalesef İslam kesimi, hakkı ayakta tutacak kesim tasfiye edildi. Maalesef böyle kaypak ekip oluştu. O ekiplerle şu anda şikayetçi olduğumuz durumlar yaşatıldı. Çok talihsizdi açıklamalar. Demokrasi bu demek değil. Biz ülkemizde, şehitler veriyoruz, savaşlar yaptık, zaferler kazandık. Bunların hepsini biz hiçbir ayrım gözetmeksizin başörtülü, başörtüsüz, şu inançta, bu fikirde değil kenetlenerek biz bu mücadeleleri yaptık. Burada önemli olan milletimizin birlik ve beraberlik içinde olması” diye konuştu.

“Yapılan hiçbir şey, o dönemde yaşadıklarımızın bir saniyesini bile karşılayamaz”

28 Şubat döneminde yaşananların tarifi ya da karşılığının olmadığını belirten İlyas, “Biz hala dernek olarak o dönemde kaybettiğimiz haklarımızı almakla uğraşıyoruz. O dönemde haklarını kaybeden insanların haklarının iadesi ile uğraşıyoruz. Bununla uğraşırken sadece öğrenci olanlar değil, memur ve asker gibi kişilerle ilgili de çalışmalarımız var. Gerçekten derinlemesine araştırıldığı zaman Türkiye’yi inanılmaz geride bırakacak bir zulüm yaşattılar. Ben gerçekten şu anda verilen ceza ile falan telafi edileceğini asla görmüyorum. Yapılan hiçbir şey, o dönemde yaşadıklarımızın bir saniyesini bile karşılayamaz” açıklamasında bulundu.

“Hala gurur duymak, tekrar gelsek aynı şeyleri tekrar yapardık demek gerçekten acınası bir durum”

Dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın Bodrum Adliyesinde yaptığı “Elbette bunun bir sonu gelecek” sözlerine değinen İlyas, “Hatada ısrar etmek ne kadar acı ve acınası bir durum. Üstelik bu ülkenin önemli makamlarında bulunmuş kişiler olarak hala bu ülkenin halkını anlayamamış. Burada o dönemde zulüm yapılan İslam kesimiydi. Bununla hala gurur duymak, tekrar gelsek aynı şeyleri tekrar yapardık demek gerçekten acınası bir durum. Burada önemli olan ileri yaştaki kişilerin hapse atılması değil. Türkiye’nin geleceği ve demokrasi anlamında çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde bir darbe heveslisi olan kişiler için tarihi bir cevap olarak görüyorum. İnşallah, ülkemizde artık bu tarz yasaklar ile rövanş almak gibi hareketlerle vakit kaybetmeyelim. Biz Türkiye olarak genç bir ülkeyiz, potansiyele sahibiz. İlimle bilimle uğraşalım. Gençlerimize iyi bir nesil bırakalım, iyi bir ülke bırakalım” diye konuştu.

“Alınan mahkeme kararını bu anlamda tam bir milat olarak görüyorum”

Davada 14 sanık hakkında verilen cezayı değerlendiren Emine İlyas, “Biz neden bu tür tartışmalarla uğraşıyoruz? Şu an kurumlarda herkes başörtülü okuyor, çalışıyor. Bunun kime ne zararı vardı. Yıllarca ülkemiz böyle saçma bir yasakla boğuştu, zaman kaybetti. Hala biz onların haklarının iadesi ilgili çalışmalar yapıyoruz. Keşke ilimle, bilimle uğraşsaydık da bunlarla uğraşmasaydık. İnşallah önümüzdeki dönemde bunları aşmış oluruz. Alınan mahkeme kararını bu anlamda tam bir milat olarak görüyorum” dedi.

“Onlara karşı bizim kişisel bir kinimiz tabi ki yok”

Verilen cezaların kendilerinde bir his uyandırmadığını dile getiren Emine İlyas, “Açıkçası biz bunu bir şahsi bir şey olarak görmüyoruz. Adı geçen Çevik Bir ya da o dönemi bize uygulayanlar olsun, onlara karşı bizim kişisel bir kinimiz tabi ki yok. Oh olsun, iyi oldu gibi bakmıyoruz biz olaya. Ülkemizin geleceği adına güzel bir adım olarak görüyoruz. Açıkçası hepimiz sessiz kaldık. Bir şey hissetmedik. Çünkü aradan 23 yıl geçmiş. Aslında şuan yapılması gereken bu aşamadan sonra o denemden kalan asker olsun, öğrencisi olsun, memuru olsun her ne yapılabilecekse o alanda güzel çalışmalar yaparak, bu kırgınlığı giderecek güzel çalışmalar yaparak adım atarız diye ümit ediyorum. Yoksa kişilerin şahsi olarak ceza almasının bir karşılığı yok. Ülkemizin geleceği adına önemli bir mesaj olarak görüyorum” değerlendirmesini yaptı.