Öğrenci Affı Bekleyenleri Üzen Haber Geldi

Öğrenci affı bekleyen yüz binlerce öğrencinin gözü bugün TBMM'deydi. İsmail Koncuk 'un öğrenci affı için verdiği araştırma önergesi bugün genel kurula geldi ve görüşüldü.

Öğrenci Affı Bekleyenleri Üzen Haber Geldi

Öğrenci affı bekleyenleri üzen haber.

Bugün TBMM 'de yüz binlerce af bekleyen öğrenciyi ilgilendiren düzenleme görüşüldü. Saat 14,00 'da açılan TBMM 'de görüşülen öğrenci affı teklifi, İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk tarafından verildi.

İsmail Koncuk, söz konusu önerge ile ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Çok güçlü bir talep var, öğrenci affıyla ilgili çok güçlü bir talep var. Tabii, bir feryat var aslında, bu feryada gerçekten kulak vermek durumundayız. 1983 yılında ilk af çıkarıldı, ondan sonraki süreçte yani 1984, 86, 88, 91, 93, 95, 97, 2000, 2005, 2008, 2011, 2012 ve 2018 yıllarında hep öğrenci affı çıktı yani bu artık geleneksel bir uygulama hâline geldi ki doğrusu da budur, doğrusu da budur.

500 BİNLERİ AŞTI

Biz çocuklarımızın eğitim hakkı önündeki tüm engelleri kaldırmalıyız. Düşünün, ciddi sosyoekonomik problemler yaşayan bir ülkeyiz, geçim aczi içerisinde insanlarımız. Çocuklarını binbir zorlukla, işte kurslara gönderiyor, üniversiteyi kazanmalarını sağlıyor ama birtakım sebeplerle çocuk üniversite ile ilişiğini kesmek zorunda kalıyor veya lisansüstü çalışma yapanların belli bir sürede bu çalışmayı bitirmesi lazım, bitiremiyor. Dolayısıyla bütün bunlar bizim sorumluluğumuzda. Bir milletvekilimiz soru önergesi vermiş, gelen cevap da 18 Mayıs 2019 tarihinden sonra 481.237 öğrenci üniversitelerden kaydını sildirmiş yani bu, tahmin ederim bu süreçte daha da artmış, 500 binleri aşmış bir sayıyla karşı karşıyayız.

Değerli milletvekilleri, 2018 yılında bir öğrenci affı çıkarıldı, seçimden hemen önce. Bakın, bunu yapmayın. Şimdi birtakım problemleri öteliyorsunuz, öteliyorsunuz, öteliyorsunuz –AK PARTİ iktidarına söylüyorum- tam seçim döneminde seçim oyu artsın, nemalanalım düşüncesiyle öğrenci affını getiriyorsunuz, sözleşmeliliği kaldırıyorsunuz vesaire. Şimdi bunu bir strateji hâline getirdiniz. Ya, hiç mi hayır lazım değil ya! Yani her zaman bir şeyi, sosyal bir olayı, bir problemi, insanlarımızın yaşadığı sıkıntıyı oya mı tahvil etmek lazım her şeyde? Yani seçim dönemini bekleyerek mi bir karar vermek lazım? Bu bir problemdir. Daha birçok problem var. 

Sürekli kanun teklifleri getiriyorsunuz ama millete dokunan, milletin derdiyle hemhâl olan bir anlayışla kanun tekliflerinin getirilmediğini görüyoruz biz. Onun için, bu 500 binin üzerindeki öğrencimiz… Yaptığı açıklamalarda bu rakamın 800 bin civarında olduğunu söylüyor. Bir öğrenci affı talebi var. Öğrenci affı değil aslında bu, eğitim hakkı talebi. Yani ben okumak istiyorum kardeşim; ben birtakım sebeplerle bu eğitim hayatıma ara vermek zorunda kaldım ama ben yeni bir hak talep ediyorum.

Şimdi, düşünün, Yüce Kur’an “OKU” diye başlıyor yani “Yüce Allah’ın adıyla oku.” Oku kardeşim. Bizim dinimizin ilk emri “oku”. Şimdi hem bunu diyeceğiz hem beşikten mezara oku diyeceğiz, böyle bir kültür dairesinden geleceğiz ama 800 bin olduğu söylenen memleket evladının eğitim talebine… “Ya ben okumak istiyorum.” diyor, çok basit bir talep, okuma talebi. Bu bir haktır. Ülkeyi yönetenlerin eğitim hakkının önündeki tüm engelleri kaldırmak gibi bir mecburiyeti vardır. Bu bir siyasi talep değil. Bundan daha tabii bir talep olamaz.

Onun için, ben, AK PARTİ Grubunun bu konuda daha sosyal düşünmesini, bu nemalanma işini de oya tahvil etme işini de bir yana bırakarak seçim dönemi öncesinde de öğrencilerin problemlerini duyduklarını göstermelerini bekliyorum. Bu öğrenci affı talebine bütün gruplarımızın olumlu oy vermesini öğrencilerimiz adına istirham ediyorum."

AK PARTİ 'DEN AÇIKLAMA

Önerge üzerine söz alan AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş, şunları söyledi:

"Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üniversite politikamızın temelinde 2 hedefimiz oldu: Birinci temel amacımız herkesin eğitime erişimini sağlamak, ikinci temel amacımız da eğitimin vatandaşımız üzerindeki maliyetini azaltmak oldu.

Eğitim hakkı isteyen herkese bu hakkını kullanabilmesi için her ile üniversite açtık. 7 milyon 740 bin öğrencimiz yükseköğrenimde öğrenim görüyor. Eğitime erişimi engelleyen kat sayı adaletsizliği gibi engelleri ortadan kaldırdık, böylelikle yükseköğrenim görmek isteyen herkese eğitime erişim imkânı sağladık. Ayrıca, vatandaşımız üzerindeki eğitim maliyetini azaltmak için her adımı attık: Harçları kaldırdık, kredi ve burs miktarlarını arttırdık, barınma ihtiyacı duyan ve KYK’ya başvuran öğrencilerin yüzde 90’ı yurtlarımıza yerleşiyor, bugün 1 milyon 600 bin öğrenciye burs ve kredi veriliyor, yaklaşık 400 bin öğrenci devletimizin yurtlarında kalıyor. Neden? Güçlü Türkiye için, güçlü vatandaş için, nitelikli insan gücü için; eğitim azınlıkların, gücü yetenlerin eriştiği bir imkân değil Anadolu çocuklarının da eriştiği bir imkân olsun diye.

Değerli arkadaşlar, hiçbir arkadaşımızın her ne sebeple olursa olsun eğitimine ara vermesine, eğitimi terk etmesine gönlümüz razı olmaz. Zaten bugün, öğrencinin eğitimini sürdürmesi için sistem her türlü zorlayıcı şartı taşıyor: Telafi imkânı, ek sınav imkânı, uzatma, ek bütünleme, derse girmeyene tekrar imkânı, uzaktan eğitim, açık öğretim, ikinci öğretim yani sistem âdeta atılmayı güçleştiren bir mekanizma olarak çalışıyor. Yani öğrencinin eğitimini sürdürebilmesi için âdeta bir zorlama söz konusu. O nedenle artık atılmak ya da ayrılmak zorlaştırılmış, devam âdeta kolaylaştırılmıştır.

Değerli milletvekilleri, bir konuda politika oluştururken temel yaklaşımımız bir çok bileşeni hesaba katmak olmalıdır. Hele hele eğitim gibi hepimizin ortak davası olan bir alanda etraflıca düşünülmeden, akıllı planlama yapılmadan, artısı eksisi hesap edilmeden, popülist gerekçelerle karar alamayız. Bu nedenle varsa bir toplumsal talep, bu teklifin rasyonalitesini çok iyi ölçerek değerlendirmeliyiz.

Değerli milletvekilleri, eğitim bizim en önemli ortak davamız, bu ülkenin güçlü geleceğini eğitimle inşa edeceğiz, Türkiye’mizi yarınlara güçlü eğitim yapımızla taşıyacağız. Üniversitelerimizi, büyük Türkiye davamızın kaldıracı olarak görüp teklif, öneri ve politikalarımızı bu zemine oturtmamız gerekir diye düşünüyorum. Eğitimini sürdürmek isteyen herkese eğitime erişim imkânı bugün sağlanmaktadır. Her karar sistem bütünlüğü içinde değerlendirilmelidir. Verdiğimiz kararlar bir açıdan pozitif sonuçlar doğururken diğer yandan sistemin bütünlüğünü tehdit etmemelidir. Bu nedenle ne karar alınırsa alınsın mevcut planlamayı bozmasına müsaade etmemeliyiz, sistemi titizlikle korumalıyız, kamu kaynaklarının rasyonel kullanımına dikkat etmeliyiz. Üniversitelerimizin eğitim disiplini, başarı ortamı titizlikle korunmalıdır.

Üniversitelerimizin gerek öğrenci gerek öğretim kadrosu planlamasında olumsuz sonuçlar doğurabilecek adımlardan kaçınmalıyız. Bir şey yapıp başka bir şeyi, daha büyük bir şeyi bozmamalıyız. Bu nedenle böyle bir politika için, bir af politikası için bütün bunların altyapı olarak hazırlanması gerektiğini  düşünüyorum.

Bakın, değerli arkadaşlar, bu karar en çok bize yarar, bunun siyasi kazancı iktidara aittir ancak biz buradan bir kazanç elde etme peşinde değiliz, biz iyi düşünerek doğru karar vermek, rasyonel karar vermek ve popülizme kurban olmamak derdindeyiz. Bu nedenle böyle bir karar için bu çerçevede düşünülmesi gerektiğini sizlerle paylaşıyorum.

Değerli milletvekilleri, gelecek bizim, çocuklarımız bizim, Türkiye bizim ve üniversitelerimiz bizim. Tabii ki, her şeye rağmen ben eğitime devam etmek istiyorum diyenleri duyacağız, duyuyoruz da. Ama sorunlu bir politika tutumu gereği olarak bütün bunları da hesaba katarak karar almanız gerektiğini düşünüyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum."

OYLAMAYA SUNULDU

Diğer partililerin de açıklamaları sonrası önerge oylamaya sunuldu. CHP ve HDP 'nin de desteklediği önerge, oylama sonucu kabul edilmedi.

KAMUBULTENİ.COM  | ANKARA