İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş: Yargıya Güven Azaldı, Yargı Bağımlı Hale Geldi

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş , TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmekte olan 5271 sayılı Kanun'un 171'inci maddesinin 2'inci fıkrasında değişiklik teklifine ilişkin partisi adına söz aldı. Burada meclise getirilen yargı paketi kanunun torba kanun olduğunu, adalet , yargı , hak ve hukukun bir paket içerisinde sığdırılamayacağını söyleyen Yokuş, yargıya olan güvenin günden güne azaldığını, bunu Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün dahi dile getirdiğini belirterek, yargıya güvenin

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş: Yargıya Güven Azaldı, Yargı Bağımlı Hale Geldi

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş: Yargıya Güven Azaldı, Yargı Bağımlı Hale Geldi 

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş , TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmekte olan 5271 sayılı Kanun'un 171'inci maddesinin 2'inci fıkrasında değişiklik teklifine ilişkin partisi adına söz aldı. Burada meclise getirilen yargı paketi kanunun torba kanun olduğunu, adalet , yargı , hak ve hukukun bir paket içerisinde sığdırılamayacağını söyleyen Yokuş, yargıya olan güvenin günden güne azaldığını, bunu Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün dahi dile getirdiğini belirterek, yargıya güvenin kuvvetler ayrılığı ile tesis edilebileceğini söyledi. Konya Milletvekili, "Meclisimize getirilen yargı paketi kanunu taslağı bilindiği gibi bir torba kanundur. Adalet, yargı, hak ve hukuk bir paket içine sığdırılamayacak kadar önemlidir. Ülkemizde adalet sistemine olan güven ne yazık ki gün geçtikçe azalmaktadır. Yargı sistemimizin yeniden düzenlenmesi elzemdir. Ancak yargı sistemini torba kanun şeklinde düzenlemek sorunları çözmeyecektir. Ülkemizde adaletin sağlanmasını mümkün kılmak için eksiksiz işleyecek bir demokrasiye ihtiyacımız vardır. Gerçek demokrasinin temelini kuvvetler ayrılığı oluşturur. Adil yargılamanın önünü ancak bu şekilde açabiliriz." şeklinde konuştu. 

Adaletin ve hukukun adil işlemediği ülkeye yatırımcının gelmeyeceğini, kredi verilmeyeceğini, itibarını kaybedeceğini ve ilgili ülkenin güvenilmez toplum olarak anılacaüğını söyleyen İYİ Partili Yokuş, "Ayrıca adaletin olmadığı bir ülkede haktan ve hukuktan söz edilemez. Ülkemizde her gün yargı skandalları yaşanmaktadır. Türk yargısında çifte standart uygulanmaktadır. Mahkemelerin verdiği kararların büyük bölümü tartışılmakta, yargı aleni olarak iktidar yandaşlarını korumaktadır. Eskiden yüksek yargı organlarının başkanları yargıçlar için vicdanları ile cüzdanları arasına sıkışıp kaldıkları söylenirdi ama bugün, çok şükür, iktidarınız yargıçlarımızın hak ettiği ücretleri verdi, takdir ediyorum ancak bugün yargıçlarımız vicdanları ile iktidar arasına sıkışıp kalmışlardır. Yargı, hür iradesiyle karar veremez olmuştur. Bazı mahkeme kararlarına baktığımızda gördüğümüz gerçek ne yazık ki şudur: Zorlama yorumlarla yasalar geriye doğru yürütülerek insanlar suçlanmakta ve cezalandırılmaktadır." dedi.

Yargı organları tarafından keyfi tutuklama kararları verildiğini, somut delil olmadığı halde insanlar hakkında tutuklama kararları verildiğini söyleyen Konya Milletvekili ayrıca şunları kaydetti: 

Kişiler hakkında yapılan araştırmalar sonucunda tutuklamayı haklı çıkartacak hiçbir delil ortaya konulmadığı hâlde çok sayıda kişinin tutukluluk hâli keyfî olarak sürdürülmektedir. Bu durum kişi özgürlüğü hakkının ihlali anlamına gelmektedir. Üzerine atılı suça dair hiçbir delil bulunmayan insanların tutukluluk hâllerinin sürdürülmesi, Türk hukukunun temel değerlerine, Anayasa'da yer alan temel hak ve özgürlüklere, evrensel ilkelere, insan hak ve özgürlüklerine aykırıdır. Toplum vicdanını yaralayan bir olay olduğunda yazılı ve görsel medyanın gücü ve katkısıyla savcıların karar değiştirdiğine şahit olmaktayız. Yargı bir karar verirken yazılı ve görsel medyanın etkisinde kalmadan, toplum vicdanını yaralamadan kararlar vermelidir. Yargı bağımsızlığına gölge düşürmemek için hukukun doğru işlemesi gerekir. Bu da Anayasa ve evrensel hukuk kurallarını uygulamakla mümkün olur.


Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; buradan sizlere Türkiye'deki yargıya güvenin her geçen gün azaldığını gösteren örnekler vermek isterim. Adalet Bakanı Sayın Abdulhamit Gül 2014 yılında Bursa'da yaptığı bir konuşmada Şunları söylemiştir: "Türkiye'de yargıya olan güven önceleri yüzde 60 ilâ yüzde 70'lerdeyken şimdilerde yüzde 20'lerin altına düşmüştür." Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu 2016 yılında yaptığı bir konuşmada "Maalesef yargımız siyasetin etkisine açılmış durumdadır, yargıya duyulan güven yüzde 20'ler seviyesine düşmüştür." demiştir. Yine, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit "Geçmişte yargıya güven yüzde 70 iken şimdi yüzde 30'lara düşmüştür." demiştir.

2019 yılında Sosyal Demokrasi Vakfının Türkiye genelinde yaptığı ankette AK PARTİ'li seçmenin yüzde 26,2'si Türkiye'de yargının bağımsız olmadığını söylüyor. Yüzde 16,1'i yargıya güvenmediğini, yüzde 22,1'i ise mahkemelerin tarafsız olmadığını söylüyor.

Yukarıda saydığım örneklerden de anlaşılacağı üzere ülkemizde yargıya güven kalmamıştır. "Adalet mülkün temelidir." anlayışını kendisine yol olarak seçmiş olan bir milletin bugün yargıya güveni yok olmuştur. Ülkemizin geleceği için hukukun üstünlüğü anlayışını yeniden tesis etmek ülkeyi yönetenlerin boynunun borcudur.