Bedri Yaşar: Kamuda Eşit İşe Eşit Ücret Politikasına Geçilmelidir

İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri devam eden 144 sıra sayılı Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri esnasında partisi adına söz aldı. Burada sözleşmeli kamu personelinin özlük hakkı ve diğer meselelere ilişkin yaşadığı sıkıntıları gündeme getiren Yaşar, kamuda eşit işe eşit ücret uygulamasının hayata geçirilmesi, sözleşmeli , kadrolu ayrımının son bulması gerektiğini söyledi.

Bedri Yaşar: Kamuda Eşit İşe Eşit Ücret Politikasına Geçilmelidir

Bedri Yaşar: Kamuda Eşit İşe Eşit Ücret Politikasına Geçilmelidir

İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri devam eden 144 sıra sayılı Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri esnasında partisi adına söz aldı. Burada sözleşmeli kamu personelinin özlük hakkı ve diğer meselelere ilişkin yaşadığı sıkıntıları gündeme getiren Yaşar, kamuda eşit işe eşit ücret uygulamasının hayata geçirilmesi, sözleşmeli , kadrolu ayrımının son bulması gerektiğini söyledi. 

AYNI ODADA AYNI İŞİ YAPIYORLAR AMA...

Kamu kurum ve kuruluşlarında 254 bin sözleşmeli personelin bir çok sorunu olduğunu, bu sorunların ülkenin adeta kanayan bir yarası haline geldiğini söyleyen Yaşar, "Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak mutlaka kapsamlı bir çalışma yapmamız gerekmektedir. Sadece sözleşmeli personelimizle ilgili değil, taşeron olarak çalışan personelimizi de bu çalışmanın içerisine dâhil etmemiz gerekiyor. Zira ortada çok büyük bir adaletsizlik ve haksızlık bulunmaktadır. Bu konuda yaşanan adaletsizlik ve haksızlıklar bir an önce ortadan kaldırılmalıdır." ifadelerini kullandı.  Kamuda eşitsizliğin önünün açıldığını, aynı kurumda aynı odada çalışan 2 kişinin bile iki gruba ayrılarak bir çok konuda eşitsizliğe maruz bırakıldığını vurgulayan Yaşar, "Bunlarla da yetinmediniz, vekil ebe, vekil hemşire, vekil imam, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen ve her kuruma sözleşmeli personel atamaya başladınız. Böylece 4/A kadrosunda çalışan personel güvenceli hâle gelirken 4/B kadrosunda çalışan personel sözleşmeli olduğu için daha güvencesiz bir hâle gelmiştir. Yapılan bu düzenleme sonrası, aynı kurumda aynı işi yapan ve aynı odada çalışan 2 kişi ayrı ayrı ekonomik ve sosyal haklara sahip hâle gelmişlerdir." şeklinde konuştu.

Kadrolu personelin tayin hakkı varken, sözleşmeli personelin bu haktan mahrum olması, GYS'ye girememesi, süt izni , babalık izni gibi izinlerden mahrum kaldığını hatırlatan Yaşar konuşmasına şu şekilde devam etti: 

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kadrolu personelin tayin hakkı bulunurken sözleşmeli personelin tayin hakkı bulunmamaktadır. Kadrolu personel görevde yükselme sınavına girebiliyor, sözleşmeli personel maalesef bu sınava giremiyor. Kadrolu personelin yıllık izni devrediyor, sözleşmeli personelin yıllık izni devretmiyor. Kadrolu personelin arazi tazminat hakkı bulunuyor, sözleşmeli personelin bu hakkı bulunmuyor. Yine aynı şekilde kadrolu personelin süt izni doğumdan sonra ilk altı ay için günde üç, ikinci altı ay için bir buçuk saat. Sözleşmeli personelin süt izni doğumdan sonraki ilk bir yıl için sadece bir buçuk saat. Kadrolu personelin babalık izni on gün, sözleşmeli personelin babalık izni sadece iki gün. Kadrolu personelin evlilik izni yedi gün, sözleşmeli personelin evlilik izni üç gün. Kadrolu personelin mazeret izni yılda on gün, sözleşmeli personelin maalesef mazeret izni bulunmuyor. Kadrolu personelin analık izni 1'inci doğumda iki ay, 2'nci doğumda dört ay, 3'üncü doğumda altı ay; sözleşmeli personelin analık izni maalesef bulunmuyor. Değerli milletvekilleri, buradan da anlaşılacağı gibi, kamuda sözleşmeli statüde çalışan personelin tüm hakları ne yazık ki elinden alınmıştır. 

ACISINI HEPİMİZ YÜREĞİMİZDE HİSSEDİYORUZ, BU KONUDA DÜZENLEME YAPMAMIZ GEREKİYOR

Daha birkaç hafta önce, Gaziantep'te sözleşmeli statüde görev yapan Türkçe Öğretmeni Saadet Harmancı, ailesinin yanına tayin yaptıramadığı için ve "Pamuk ipliğine bağlısınız." sözünden bıktığı ve sözleşmeli statüde güvencesiz bir şekilde çalıştığı için intihar etmiştir; bunun acısını hepimiz yüreğimizde paylaşıyoruz. Bu konuda düzenleme yapmamız gerekiyor.

SAADET ÖĞRETMENLERİN ÖLMESİNİ BEKLEMEYELİM

Gelin, yeni Saadet Öğretmenlerin ölmesini beklemeyelim; çalışma hayatında dayanışmayı ortadan kaldıran ve çalışma barışını bozan sözleşmeli personel uygulamasına son verelim, böylece sözleşmeli personelimizin de hepsini kadroya alalım.Biraz önce burada konuşan hatip her seferinde aynı şeyleri söylüyor ama ben beklerdim ki… Bugün 4 şehidimiz var. Siz, bu kürsülerde acılarımızı paylaşmadığınız sürece, sevinçlerimizi paylaşmadığınız sürece barışa hizmetten söz edemezsiniz diyorum ve buradan sizi kınıyorum.