Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal: "Üniversite Mezunu Gençlerin Ümitleriyle Oynamak Yazıktır, Günahtır"

YÖK Bütçesinin görüşmeleri sırasında partisi adına söz alan İYİ Parti Antalya Milletvekili Tuba Vural ÇOKAL, üniversite mezunu işsiz gençlerin sorunlarını gündeme getirdi. Üniversitenin kitap olduğunu, kütüphane olduğunu, dünyanın tanınmış üniversitelerinin kütüphaneleriyle övündüğünü söyleyen Antalya Milletvekili, Türkiye'deki üniversitelerde öğrenci başına 5 kitap dahi düşmediğini söyledi. Atama bekleyen öğretmen ve sağlıkçı sayısının yanı sıra İİBF mezunlarını da hatırlatan Antalya Milletvekili, üni

Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal: "Üniversite Mezunu Gençlerin Ümitleriyle Oynamak Yazıktır, Günahtır"

YÖK Bütçesinin görüşmeleri sırasında partisi adına söz alan İYİ Parti Antalya Milletvekili Tuba Vural ÇOKAL, üniversite mezunu işsiz gençlerin sorunlarını gündeme getirdi. Üniversitenin kitap olduğunu, kütüphane olduğunu, dünyanın tanınmış üniversitelerinin kütüphaneleriyle övündüğünü söyleyen Antalya Milletvekili, Türkiye'deki üniversitelerde öğrenci başına 5 kitap dahi düşmediğini söyledi.

"HER ŞEY SAYI DEĞİL"

İktidarın üniversite sayısıyla övündüğünü söyleyen Tuba Vural Çokal, "Değerli milletvekilleri, üniversite demek kitap demektir; üniversite demek kütüphane demektir. Dünyanın tanınmış üniversiteleri kütüphaneleriyle övünürler. Ancak bizde üniversite kütüphanelerinde öğrenci başına 5 kitap bile düşmüyor. Hâl böyleyken, üniversite sayısının artmasıyla, yapılan binalarla övünen bir iktidar var karşımızda. Kütüphanelerle, laboratuvar imkânlarıyla, sundukları özgür düşünme ortamıyla ve bunların bilimsel çıktılara dönüşmesiyle değil, bina sayılarıyla övünüyorlar maalesef. Üniversiteler birer bina,öğrenciler bu binanın misafirleri, hocalarsa onlara eşlik eden bekçiler gibi algılanıyor bu zihniyette." dedi.  

İŞSİZLİKLE BAŞ BAŞA OLAN MİLYONLARCA ÜNİVERSİTE MEZUNU...

İktidara göre her şeyin sayılardan ibaret hem de kontrolsüz sayılardan ibaret olduğunu söyleyen Antalya Milletvekili, 700 bin atama bekleyen öğretmen, 500 bin atama bekleyen sağlıkçının yanı sıra milyonlarca lisans mezunun işsizlikle baş başa olduğunu vurgulayarak konuşmasına şu şekilde devam etti:

Bu iktidara göre, her şey sayılardan ibaret hem de kontrolsüz, ne idiği belirsiz sayılardan. Düşünsenize her yere üniversite açılıyor, üniversiteler sürekli bölüm açıyor, o bölümlere sürekli öğrenciler geliyor. İktidar üniversite okuyan öğrenci sayısının çoğalmasıyla övünüyor ancak okul bittikten sonrasına hiç bakmıyor. Çünkü iktidar niceliklerle uğraşmaktan, niteliğe ve sonuca bakmayı unutuyor. Daha doğrusu, niteliğe ve sonuca bakmak işine gelmiyor. Herhangi bir amaç, bir planlama olmadan, ihtiyaca bakılmadan, mezun olan öğrencilerin ne olacağı hesap edilmeden bölüm açıp öğrenci alıyorlar. Sonuç mu? Diplomalı işsizler ordusu. Sanki üniversiteler işsizlik istatistiklerini değiştirmek için kullanılan birer depo gibi algılanıyor. Akılları ne kadar dalavereye çalışsa da daha sonra o gençler mezun oluyor ve herkes gerçekle yüzleşmek zorunda kalıyor.

700 bin atanamayan öğretmen, 500 bin atama bekleyen sağlıkçı sorumunuz var. İktisadi idari bilimler, mühendislikler ve diğer bütün alanlar sadece devlet kadrolarında değil, özel sektörde de iş bulamıyor çünkü iktidarımız "Üniversite açtık." demek için üniversiteler açtı, "Mezunlar nasıl istihdam edilecek?" diye düşünmedi, hatta bu gençleri hiç umursamadı. Neden? Çünkü yandaşı nasıl olsa işsiz kalmıyor, yandaş olmayan, bir AKP'li ağabeysi olmayan lisans mezunu işsiz genç tezgâhtarlık mı yapar, kasiyerlik mi yapar, temizliğe mi gider yoksa bunalıma girip intihar mı eder, umurunda bile değil; yandaşı en ballısından maaşı alır nasıl olsa.

Bu kadar plansız üniversite açmak, üniversite bölümü açmak, daha sonra da orada okuyan gençlere istihdam sağlayamamak, o gençlerin ümitleriyle oynamaktır, gençlerin ve ülkenin vebaline girmektir. Yazıktır, günahtır!