İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş: Yandaş Anlayışıyla Yapılan Atamalar Son Bulmalı

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Meclis çalışanları ve mecliste görev yapan polislerin haklarının iyileştirilmesine yönelik çağrıda bulundu.

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş: Yandaş Anlayışıyla Yapılan Atamalar Son Bulmalı

TBMM'de dahi çalışanlar arasında ayrımlar yapıldığını, tüm sektörlerde personel ayrımlarının sonlandırılması, özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiğini söyleyen Yokuş, Meclisin güvenliğini sağlayan 600 emniyet mensubunun da çeşitli mağduriyetler yaşadığını söyledi. Yokuş, "Meclisimizin güvenliğini sağlayan 600 civarındaki emniyet mensubu çalışanlarımız, önemli mağduriyetler yaşamaktadır. Daha önceki yıllarda, Mecliste görevlendirildikleri için her yıl bir defaya mahsus olarak aldıkları ek ücretler kaldırılmıştır. Yine önceki yıllarda almış oldukları kıyafet ücretleri de kesilmiştir. Emniyet görevlilerimiz, Meclisin asli çalışanları olmadığı gerekçesiyle, yemek ücretlerini fazladan ödemektedirler. Her birimin amir odası varken, polis amirlerinin odası bulunmamaktadır. Emniyet görevlileri, mecliste en fazla 6 yıl görev yapabilmekte ve bu süre zarfında emniyete geri dönme hakları da yoktur. Çalışma şartları oldukça ağırdır. Meclis’in asli personelleri gibi haklara kavuşturulmalıdır." ifadelerini kullandı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında istihdam edilen personeller, dört farklı statüde çalışmaktadırlar.

1- Kadrolu Çalışanlar 

2- Kadro Karşılığı Sözleşmeli Çalışanlar

3- Açıktan Sözleşmeli Çalışanlar ( Danışmanlar )

4- Daimi İşçi Statüsünde Çalışanlar

Yukarıda sayılan farklı statülerdeki personellerin, sosyal güvenceleri, sosyal hakları ve emeklilik hakları farklı şekillerde değerlendirilmektedir. Bu durum da çalışma barışını ve

bütünlüğünü bozmaktadır. TBMM’de hizmet veren bu personeller, Meclis’imizin imkânlarından da eşit şekilde faydalanamamaktadırlar.

Yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, kendi çatısı altında çalışanlarına asgari ölçüde adalet ve eşitlik sağlayamamaktadır. Bu oldukça üzücü bir durumdur. Buradan

hareketle 81 milyon insanımıza adalet getirecek düzenlemeler nasıl yapılacaktır?

1- KADROLU ÇALIŞANLARIN ( MEMURLARIN ) SORUNLARI

Bu statüde çalışan memurlarımızın, 2011 yılında 666 Sayılı KHK ile ek ödeme ücretleri sınırlandırılmış, ayrıca fazla mesai ücretleri kesilmiştir.

2- KADRO KARŞILIĞI SÖZLEŞMELİ ÇALIŞANLAR

Bu statüde çalışanların, Eylül ayı teşvik ikramiyesi bugüne kadar verilmemiştir. Yeni Meclis Başkanı, anlaşılan bu grupta çalışanlara teşvik ikramiyesini fazla görmüştür. Keyfe

keder olan bu uygulamadan derhal vazgeçilmeli ve çalışanların hakları iade edilmelidir.

3- AÇIKTAN SÖZLEŞMELİ ÇALIŞANLAR ( DANIŞMANLAR )

Bu personellerimiz, TBMM’de istihdam edilen personeller içerisinde, özlük haklarıyla ilgili en çok sorun yaşayan personel grubudur. Milletvekillerinin seçilmesi ile birlikte, açıktan

atama ile vekil yanında görevlendirilen çalışanlara, iş sonu tazminat hakları ve özel hizmet tazminat hakları verilmemektedir.

Danışmanlar, bir milletvekili yanında dönem sonuna kadar çalışmaktadır. Bu çalışanların fazla mesai ücretleri yoktur. Vergi dilimleri yüksekliği nedeniyle, gelirleri azalmaktadır. Bu

personellerin, ihbar tazminat hakları ve işsizlik sigortası ödeneği de yoktur. En önemlisi de danışmanlara her yıl Aralık ayı sonunda işe girdi çıktı yapılarak, tazminat ödemesi

engellenmiş oluyor.

  • Açıktan sözleşmeli çalışanlar, dönem sonunda kadroya geçirilmelidir. TBMM’de bilindiği gibi Milletvekili sayısı artmıştır. Bu nedenle tecrübeli olan bu personellerin kadroya

    geçirilmesi gerekmektedir. Şayet kadroya geçirilmemeleri halinde, diğer çalışanların yararlanmış olduğu özel hizmet ve iş sonu tazminat hakkından yararlandırılmalıdır. Yemek

    ücretleri de kadrolu personele göre daha pahalıdır.

    4- DAİMİ İŞÇİ STATÜSÜNDE ÇALIŞANLAR

    Mecliste bu kadroda çalışanlar, iki gruba ayrılmaktadır. 4-B statüsündeki mevcut çalışan ve kapatılan Başbakanlıktan gönderilen şirket elemanı olup, kadroya geçirilen

    işçilerimiz. Bunlar da yine kendi içinde ücretleri bakımından 2’ye ayrılmaktadır.

    Bu grupta çalışanlar, Başbakanlığa iki farklı firmayla yapılan anlaşma sonrasında, işe başlatılmışlardır. Statüleri ve yaptıkları iş aynı olmasına rağmen, aralarındaki maaş farkı,

    aylık 400 TL’yi bulmaktadır. Diğerleri yani 4-B’li çalışanlar ile aylık maaş farkı 1600 TL’ye kadar çıkmaktadır. Bu farklılıklar Anayasa’mızın eşit işe eşit ücret ilkesine de uymamaktadır.

    ATIL VAZİYETTE BEKLETİLEN PERSONELLER

    2011 yılında çıkarılan TBMM İdari Teşkilat Kanunu ile o dönemde yönetici kadrolarında bulunan yaklaşık 100 personel, şahsa bağlı kadroya alınmıştır. Bu yetişmiş

    personellerin, bugün itibari ile %90’nından fazlasına hiçbir iş yaptırılmamakta ve Meclis yönetimince “Bankamatik Memur” uygulaması yapılmaktadır. Bu yasanın yürürlüğe girmesi sürecinde, TBMM’nin idari kadroları, AKP iktidarınca başka kamu kurumlarından naklen

    getirilerek, siyasi kadrolaşma yapılmıştır. 

  • TBMM’DE YÖNETİCİ KADROLARINA YATAY GEÇİŞ BÜYÜK ADALETSİZLİK

    Yukarıda ifade ettiğimiz gibi, 2011 yılından itibaren başlatılan yatay geçiş ile yönetici atama anlayışı, Mecliste çalışma barışını bozmuştur. Yıllardır uzmanlık kadrolarında çalışan nitelikli personelin, idareci kadrolarına yükselmeleri engellenmiştir. Mecliste bu tür adaletsizlikler yapılması, Gazi Meclis’imizin itibarını düşürmektedir. Liyakat yerine yandaş anlayışı ile yapılan yönetici atamalarına derhal son verilmelidir.

    LOKANTA PERSONELİ VE GARSONLARIMIZIN SORUNLARI

    Her iki grupta çalışanlar da ayrı ayrı statüye sahiptir.

    a- Daimi İşçi Kadrosunda Olanlar

    b- 657’ye Sahip Olanlar

    c- Başbakanlıktan Naklen Gelenler

    Yukarıdaki tanımlarda, istihdam edilen personeller arasında önemli oranda ücret ve sosyal hak adaletsizliği mevcuttur. Bir örnekle ifade edecek olursak; Kadrolu çalışan kadın

    personelin doğum yapması halinde, süt izinleri ilk 6 ay 3 saat ve ikinci 6 ay 1.5 saattir. Ancak daimi işçi kadrosunda olan personel için bu durum, 1 yıl boyunca 1.5 saattir.

  • Şimdi burada şunu sormak lazım; Kadrolu personelin bebeği bebek ise; daimi işçinin bebeği bebek değil midir? Bu bebeklerin süt ihtiyacı aynı değil midir? Bu durumların acilen giderilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu grupta çalışanlar, fazla mesai ücreti alamadıkları gibi, personel yetersizliği nedeniyle, günde en fazla 12 saat çalışma

    süresi olması gerekirken, bu süre genel kurul süreçlerinde 18-19 saat sürmektedir. 

    DAİMİ İŞÇİ VE YARDIMCI HİZMETLİ PERSONEL İÇİN ACİLEN İŞ TANIMI

    YÖNETMELİĞİ ÇIKARILMALIDIR.

    Bu statülerde çalışan personel, iş tanımı olmadığı için her türlü işte çalıştırılmaktadır. Bu işler arasında; Lokanta, Harfiyat, Park ve Bahçe, Temizlik ve Getir Götür işleri mevcuttur. 

  • MECLİS GÜVENLİK PERSONELİNİN SORUNLARI

    Meclisimizin güvenliğini sağlayan 600 civarındaki emniyet mensubu çalışanlarımız, önemli mağduriyetler yaşamaktadır. Daha önceki yıllarda, Mecliste görevlendirildikleri için

    her yıl bir defaya mahsus olarak aldıkları ek ücretler kaldırılmıştır. Yine önceki yıllarda almış oldukları kıyafet ücretleri de kesilmiştir. Emniyet görevlilerimiz, Meclisin asli çalışanları olmadığı gerekçesiyle, yemek ücretlerini fazladan ödemektedirler. Her birimin amir odası varken, polis amirlerinin odası bulunmamaktadır. Emniyet görevlileri, mecliste en fazla 6 yıl görev yapabilmekte ve bu süre zarfında emniyete geri dönme hakları da yoktur. Çalışma şartları oldukça ağırdır. Meclis’in asli personelleri gibi haklara kavuşturulmalıdır.

    FARKLI RENKLERDEKİ PERSONEL TANITIM KARTLARI

    Meclis’te yöneticiler, memurlar ve yardımcı hizmette çalışanlar için ayrı renklerdeki tanıtım kartları uygulaması aslında AYRIMCILIK anlamına gelmektedir. İdareci kartları

    taşıyanlara, hiçbir sınırlama yokken, diğerlerine yerleşke içinde girecekleri ve çıkacakları kapılara kadar ayrımcılık yapılması, ağır bir insan hakkı ihlalidir. Meclis’te personeller

    arasında kast sistemi vardır ve bu durum meclise yakışmamaktadır.

    ANA BAŞLIKLAR HALİNDE PERSONELLERİN DİĞER SORUNLARI

    1- Çalışma ortamındaki fiziki yetersizlikler

    2- İş sağlığı ve iş güvenliği kriterlerine uymayan çalışma ortamları

    3- Personel lojmanlarının bakımsızlığı

    4- Lojmanlar ile personelin yoğun olarak bulunduğu Gölbaşı TOKİ konutlarına servis olmaması

    5- TBMM yerleşkesindeki otopark ve trafik düzenin yeniden gözden geçirilmesi ve bu hususta bir kısım personele getirilen kısıtlamalar ortadan kaldırılmalı

    6- Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilen Mustafa Necati Evinin Meclis bünyesine tekrar geri alınması

    7- İstanbul’da bulunan Milli Saraylar çıkarılan bir KHK ile Cumhurbaşkanlığı bünyesine dahil edilmiştir. Bu kurumda çalışan personel ise, geçici görevlendirilme statüsüne

    tabii tutulmuştur. Bu durumda personeli endişelendirmektedir. Geçici görevlendirilme statüsü derhal kaldırılmalıdır.

  • YAPILMASI GEREKENLER:

    Acilen norm kadro uygulamasına geçilmelidir. Çünkü bazı birimlerde, gereğinden fazla personel çalışırken, bazılarında ise eksik personel mevcudiyeti vardır. Böylece istihdam

    statüsüne, kadro unvanı ve görev tanımına uymayan işlerde personel çalıştırılması sonlandırılmış olacaktır.

    PARLAMENTO MUHABİRLERİ

    Parlamento muhabirlerimiz, daha önceleri ana binada yemekhaneyi kullanabilirken, bilinmeyen bir sebeple bu haklarından mahrum bırakılmışlardır.

    Değerli Basın Mensupları

    Türkiye Büyük Millet Meclis’inin seçilmiş bir üyesi olarak, bu kutsal çatı altında hizmet veren, her insanımız bizim için değerlidir. Gazi Meclis ülkemizin kalbidir.

    Milletimizin gözü ve kulağı buradadır. Bizler öncelikle sorumlu kişiler olarak, burada hizmet veren insanlarımıza adalet ve liyakati getirmekle mükellefiz. Burada hak, hukuk ve adalet gözetilmezse, ülkemizin hiçbir yerinde adalet tecelli etmez.

    Bu nedenle, meclis çalışanlarının, yukarı sıraladığım sorunların çözülmesi noktasında, başta Meclis Başkanımız olmak üzere, tüm milletvekillerimizin gerekli hassasiyeti

    göstereceğinden hiç kuşkum yoktur. Az önce ifade ettiğim gibi, personellerimizin bu sorunlarını ayrıca Meclis Bütçesi görüşülürken de bir kez daha ifade edeceğim.