İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur'dan Emekli Maaşlarının İyileştirilmesi için Meclis Araştırma Önergesi

TBMM'de İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur ve İYİ Partili 19 Milletvekilinin imzasını taşıyan emeklileri doğrudan ilgilendiren meclis araştırma önergesi TBMM'ye sunuldu.

İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur'dan Emekli Maaşlarının İyileştirilmesi için Meclis Araştırma Önergesi

Önergede, emekli vatandaşların sorunlarının tespit edilmesi, emekli maaşlarının iyileştirilmesi için atılacak adımların belirlenmesi amacıyla bir meclis araştırmasının başlatılması talep edilirken,

İlgili teklifte, sayısı 13 milyonu bulan emeklilerle ilgili şu ifadeler yer aldı:

Ülkemizde günden güne artan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında yeterli gelir artışı yapılmadığı için alım gücü düşen ve günden güne fakirleşen gruplardan bir tanesi de sayıları 13 milyonu bulan emeklilerimizdir.

2002 yılından bu yana, her yıl maaşları eriyen emekli vatandaşlarımız ciddi geçim sıkıntısı yaşamakta, çalışma hayatlarım geride bıraktıkları, ömürlerinin geri kalanını dinlence ile
geçirmeleri gereken bir dönemde yoksullukla karşı karşıya kalmaktadır. Benzer prim kazançları ve prim ödeme gün sayıları olan emekli vatandaşlarımız uygulamalardaki sorunlardan dolayı farklı maaşlar almakta, emekli maaşları, asgari ücret karşısında günden güne erimekte, emekli maaşlarına enflasyon oranlarının çok gerisinde zamlar yapılmaktadır. Yıllarca emek verip çalışmış vatandaşlarımız, iş gücünden çıkmış, ilerlemekte olan yaşları sebebi ile yoksul bırakılmalarının üstesinden çalışarak gelememektedir. Sosyal devlet olmanın bir gereği olarak, çalışma hayatı sona ermiş vatandaşlarımıza, yaşlılıklarında geçim derdi içinde muhtaç olmayacakları ve anlamlı bir hayat yaşayabilecekleri bir gelirin sağlanması gerekmektedir. 

Emekli vatandaşlarımızın sorunlarının ve emekli aylıklarındaki adaletsizliklerin tespit edilmesi, emekli aylıklarının yeniden iyi bir yaşam standardı sunacak şekilde iyileştirilmesi için
çözümler bulunması amacıyla Anayasa’nın 98. Maddesi, TBMM İç Tüzüğü’nün 104. ve 105. Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederim.

TEKLİFİN GEREKÇESİNDE AYRICA ŞU İFADELER GÖRÜLDÜ

EMEKLİLER CUMHURİYET TARİHİNİN EN DÜŞÜK GELİR SEVİYELERİNDE

Ülkemizde Ocak 2021 itibari ile 13.277.694 vatandaşımız yaşlılık, malullük, ölüm ve sürekli iş göremezlik kapsamında gelir ve emekli aylığı almaktadır.
2002'den bu yana birim olarak vatandaşlarımızın emekli maaşları artmış olsa da satın alma gücü açısından yıldan yıla düşüş gerçekleşmiştir. Emeklilerimiz, Cumhuriyet tarihinin en düşük gelir seviyelerinden birini yaşamaktadır.

DÜŞEN GELİR SEVİYELERİ NEDENİYLE EMEKLİLER KORONA ÖNCESİ İŞ ARIYORDU

Düşen gelir seviyesinin de etkisiyle yaklaşık 6 milyon emekli vatandaşımız, Covid-19 salgını öncesinde, emeklilik sonrası ek bir işte çalışmakta veya iş aramaktaydı.
2002 yılında en düşük SSK maaşı 257 lira iken, günümüzde en düşük emekli maaşı yaklaşık 1500 liraya yükselmiş gözükmektedir. Ancak 2002 yılının en düşük emekli maaşı ile 8 adet çeyrek altın alınabilirken, bugün en düşük emekli maaşı ile ancak 2 adet çeyrek altın alınabilmektedir. Altına oranla emeklilerimizin satın alım güçleri 4'te 1'e düşmüştür.
Asgari ücret, aynı zamanda asgari bir geçim standardı da ortaya koyan bir ücrettir. 2002 yılında en düşük SSK emekli maaşı, 2002 yılında 184 lira olan asgari ücretten yaklaşık %50 daha fazla iken, 2021 yılında en düşük emekli maaşı asgari ücretin hemen hemen yarısına denk gelmektedir. Bu açıdan emeklilerimiz zaman içinde ortalama bir hayat standardından kayıplar yaşamış, toplumun en yoksul kesimlerinden biri haline gelmiştir.

YOKSULLUK SINIRI 3 BİN 238 TL İKEN...

Tek kişinin yoksulluk sınırının 3.728 TL olduğu düşünülürse, 13 milyon emeklimizden yaklaşık 9 milyonunun yoksulluk sınırının altında gelir kazandığı, bakmakla yükümlü olduğu eşi ve çocukları olduğu düşünülünce de açlık sınırının altında hayatlarını idame ettirmek durumunda kaldıkları daha iyi anlaşılacaktır.

2002 yılından bu yana emekli maaşlarına enflasyon oranlarının gerisinde yapılan zamlar sebebi ile emekli vatandaşlarımızın alım gücü korunamamıştır. Bunun sonucu olarak, vatandaşlarımız yıldan yıla yoksullaşmış ve her yıl daha da artan bir geçim sıkıntısının içine düşmüşlerdir. Gelir ve aylıkların artışında dikkate alınan altı aylık tüfe oranlarına göre yapılan zamlar, özellikle aylığı düşük olan vatandaşlarımızı koruyamamaktadır. Bu durum da seyyanen zam yapılması ihtiyacını doğurmaktadır.

EMEKLİLER YOKSULLAŞMA SORUNU İLE BAŞ BAŞA

2000 yılı öncesi SSK emeklilerine 6283 sayılı Kanunla intibak yapılmış ve 1 Ocak 2013 itibariyle intibak farkları emekli aylıklarına ilave edilmiştir. 2000 öncesi emekli olanların intibak aylıkları ile 2000 sonrası intibak yapılmayan emeklilerin aylıkları prim kazançları ve prim ödeme gün sayıları aynı olmalarına rağmen, emekli aylıklarında farklılıklar oluşmuş, 2000 yılından sonra emekli olan vatandaşlarımız mağdur olmuştur. Bu durum sebebi ile pek çok  emeklimiz yoksullaşma sorununu daha derin yaşamıştır. Dolayısıyla, sosyal güvenlik kuruluşlarının kendi içindeki objektif olmayan farklılıkların giderilmesi ve ortak standartlar oluşturulması ihtiyacı oluşmuştur. Taban aylıklar ve gelirlerin eşitlenmesi ve bu seviyenin tespitinde insan onuruna yaraşır hayat seviyesinin dikkate alınması gerekmektedir. 

Yine ekeli aylığı hesaplamada kullanılan karma sistem sebebi ile, çalışılan dönemlerde yürürlükte olan kanun hükümlerine göre karma sistem üzerinden emekli aylığı hesaplanmakta, bu da prim kazancı ve prim ödeme gün sayıları eşit olan vatandaşlarımız arasında maaş farkına sebep olmaktadır. Aylık hesaplamasında genel bir kriter getirilmesi bu sorunu çözecektir. 7143 sayılı Kanunun 23. maddesiyle 5510 sayılı Kanuna "ek madde 18" eklenmiş ve 13 milyon gelir ve aylık alanlara 2018 yılı itibari ile Ramazan ve Kurban Bayramlarında, l.000'er Türk lirası emekli ikramiyesi ödenmeye başlanmış, ancak 2021 yılına kadar bu ikramiyelerde bir artış yapılmamıştır. Yüksek enflasyon karşısında, bin lira ikramiyelerin sabit kalmaması için emekli aylıklarına yapılan artışa göre güncellenmesi gerekmektedir. 

202l yılı için açıklanan %8,3'lük artış, geride bırakılan 3 yılın %50'yi aşan enflasyon oranından çok uzakta kalmaktadır. Bu sebeple emeklilerimizin bayram ikramiyeleri en az 1500 TL olmalıdır. Bütün bunların üstüne, salgın döneminde 65 yaş üstü, çoğunluğu aynı zamanda emekli olan vatandaşlarımız, sokağa çıkma kısıtlamaları kapsamında evlerinde kalmış, sosyal hayattan ve dış dünyadan iyiden iyiye izole olmak zorunda kalmıştır. Yaşlılık döneminde özellikle sosyal eksiklikler, kapalı kalma ve yalnızlık duygusu ile bağlantılı psikolojik sorunların yanında, emeklilerimizin dertleri arasına artan geçim derdi de eklenmiştir. 

Bu gerekçeler göz önüne alındığında, hem maddi hem de manevi açıdan zorluk yaşayan emekli vatandaşlarımızın, en azından maddi sorunlarının bir an önce çözülebilmesi için gerekli tespitlerin yapılması ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi amacı ile bir Meclis Araştırması açılması yerinde olacaktır.

TEKLİFİ İMZALAYAN MİLLETVEKİLLERİ