Bakan Bilgin: “Türkiye, toplumla devlet arasındaki ilişkileri bu kadar sıcak ve sağlam temellere bağlayarak bu toplu sözleşmeleri gerçekleştiriyor”

Türkiye’nin yaptığı toplu sözleşmeleri devletle toplum arasındaki bağdan gelen güçle gerçekleştirdiğini belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "Türkiye, toplumla devlet arasındaki ilişkileri bu kadar sıcak ve sağlam temellere bağlayarak bu toplu sözleşmeleri gerçekleştiriyor" dedi.

Bakan Bilgin: “Türkiye, toplumla devlet arasındaki ilişkileri bu kadar sıcak ve sağlam temellere bağlayarak bu toplu sözleşmeleri gerçekleştiriyor”

Türkiye’nin yaptığı toplu sözleşmeleri devletle toplum arasındaki bağdan gelen güçle gerçekleştirdiğini belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "Türkiye, toplumla devlet arasındaki ilişkileri bu kadar sıcak ve sağlam temellere bağlayarak bu toplu sözleşmeleri gerçekleştiriyor" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) binasında gerçekleştirilen AFAD, İl Özel İdare ve İl Özel İdare Şirketleri Toplu İş Sözleşmesi İmza Törenine katıldı. Törende, Türkiye’nin en başarılı toplu sözleşmesinin imzalandığının altını çizen Bakan Bilgin, “Bir arkadaşımız bir hesap yapmış, bugün getirdi bana. Türkiye’nin ilk toplu sözleşmesinden bugüne kadarki en başarılı toplu sözleşmesini gerçekleştirdiğimizin rakamlarla bana izahını yaptı. Burada tabi sadece benim Çalışma Bakanı olmamla ilgili değil, Cumhurbaşkanımızın bize verdiği yetki ve görevle ilgili bir şey. Bizim yanımızda durarak, destek vererek, Türk devletinin bu imkanını emeğiyle paylaşması gerektiğini söyleyerek bu sözleşmeyi gerçekleştirme imkanım oldu. Bunun herkes tarafından bilinmesi lazım, Türk devleti emeğiyle beraberdir” şeklinde konuştu.

“Türkiye çok şükür bütün sağlık sistemiyle gerçekten ender görebilecek örneklerden birisine verdi”

Türkiye’nin pandemi sürecinde verdiği mücadelenin örnek teşkil ettiğini söyleyen Bakan Bilgin, “Bu sözleşmeleri hangi şartlarda, hangi konjonktürde yaptığımızı hepiniz biliyorsunuz. Türkiye bir taraftan dünyanın ancak birkaç yüzyılda karşılaşabileceği bir felaketle mücadele ediyor. Pandemi ile mücadele ediyor. Hem de nasıl mücadele ediyor; dünyanın en zengin ülkeleri diye tanımlanan ülkeleri pandemi döneminde sapır sapır dökülürken, Türkiye çok şükür bütün sağlık sistemiyle gerçekten ender görebilecek örneklerden birisine verdi. Türkiye sadece pandemi ile mücadele etmiyor. Akdeniz 600 yıldır Türk gölü, ama bugün Türkleri Akdeniz’den atmak istiyorlar. Bize sadece sahillerde girebileceğimiz bir yer, denizlerde yüzebilecek bir alan bırakıp onun dışında bütün Akdeniz’i Türklere kapatmak istiyorlar. Her taraftan Türkiye’yi kuşatmak, yok etmek istiyorlar. Üstelik Akdeniz ile hiç alakası olmayan ABD. Bütün uluslararası güç merkezleri Türkleri bu coğrafyada çember altına almak istiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti bunlara karşı mücadele ediyor. Türkiye, bu mücadelede asla geri adım atmıyor. Kendi hukukunu, haklarını, sadece kendi hakkını değil, bu coğrafyanın insanların haklarını savunarak dimdik ayakta duruyor. Dolayısıyla Türkiye, toplumla devlet arasındaki ilişkileri bu kadar sıcak ve sağlam temellere bağlayarak bu toplu sözleşmeleri gerçekleştiriyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye’yi dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisinden birisi yaptık”

Türk milletinin üstün kabiliyetlere sahip olduğunu belirten Bakan Bilgin şunları dedi:

“Türkiye büyük bir ülkedir. Sadece kültürü ve tarihi ile değil ekonomisi ile de güçlü bir ülkedir. Biz bir imparatorluk kaybettik. İmparatorluğun en zengin coğrafyalarını kaybettik. Petrol, doğalgaz, uranyum bütün zenginliklerin olduğu coğrafyalar bizim coğrafyamızdı. Türk milleti öyle kabiliyetlere sahip ki yeniden Türkiye’yi dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisinden birisi yaptık. Türkiye ilk çeyrekte yüzde 7.2 ikinci çeyrekte yüzde 21.7 büyüdü. Bu yıl sonunda Türkiye yüzde 10 civarında büyüyecek. Türkiye’nin bu gücü üretiminden geliyor. Türkiye çelik üretiyor cevher üretiyor. Otomotiv saniyede çok önemli üretimler gerçekleştiriyor. Her sektörde üretiyoruz. Türkiye çok şükür sorunlarını aşarak üretiyor. Türkiye’nin üretim gücünün en önemli göstergesi ihracattır. Türkiye 200 milyar doları aşan bir ihracat gerçekleştirdi. Bunlar hayal filan değil rakamlarla ortadadır. Dolayısıyla biz Türkiye’nin gücüne güveneceğiz. Türkiye’nin işçisinin emeğine güveneceğiz. Sosyal devlet ürettiği refahı çalışanlarıyla paylaşarak güçlenir. Biz bugün bu sözleşmenin en düşük ücret alan işçilere 400 lira zam yaptıysak bu gücümüzden bunu alarak yaptık.”