Polisleri Doğrudan İlgilendiren Teklif TBMM'de Kabul Edilmedi

İYİ Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un polis memurlarının çalışma şartlarının araştırılmasına yönelik verdiği araştırma önergesi teklifi AK Parti'li milletvekillerinin ret, MHP ve HDP'nin çekimser oy kullamasından dolayı reddedildi. 

Polisleri Doğrudan İlgilendiren Teklif TBMM'de Kabul Edilmedi

Polisleri Doğrudan İlgilendiren Teklif TBMM'de Kabul Edilmedi

İYİ Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok'un polis memurlarının çalışma şartlarının araştırılmasına yönelik verdiği araştırma önergesi teklifi AK Parti'li milletvekillerinin ret, MHP ve HDP'nin çekimser oy kullamasından dolayı reddedildi. 

İYİ Partili OK TBMM Genel Kurulunda araştırma önergesine ilişkin şunları söylemişti: 

Değerli milletvekilleri, Türk polis teşkilatımız yüz yetmiş dört yıldır ülkemizde huzur ve güven ortamının korunmasının en büyük güvencesidir. Hakka, hukuka, vicdana ve ahlaka uygun şekilde milletimizin can ve mal güvenliğinin sağlanması için fedakârca görev yapan polislerimiz özlük hakları başta olmak üzere toplum içerisinde birçok sorunla baş başadırlar. Dünyanın bu en zor coğrafyasında başka ülkelerdeki meslektaşlarından çok daha ağır ve geniş bir sorumluluk sahasında faaliyet gösteren Türk polisimiz her türlü organize çetelerle ve hain terör örgütleriyle mücadele etmenin yanında çocuklarına ve eşlerine de iyi bir hayat yaşatabilmek adına ekonomik sorunlarla mücadele etmek zorunda kalmışlardır. Özlük haklarının bir türlü iyileştirilmemesi ve hayat pahalılığı birçok polisimizin meslekten ayrılmasına ve hatta maalesef intihar etmesine kadar varan üzücü olaylarla sonuçlanmaktadır.

Değerli milletvekilleri, şimdi, polis memurlarımızın bizlerden beklentilerini sizlerle paylaşmak istiyorum. Yirmi beş yıl hizmet eden polisin en düşük devlet memuruyla aynı maaş üzerinden emekli maaşı alması sizce doğru mudur? Polislerimizin meslekte aldığı maaş üzerinden emekli edilmesi gerekmez mi? Polislerimizin çalışma şartları amir ve müdürlerinin iki dudağının arasında nasıl olabilir? "İkinci bir emir" kavramı ortadan kaldırılmalı ve polisin de insan olduğu hatırlanmalıdır. Emniyet teşkilatında, başka bölümlerden mezun olan gençlerimiz maalesef işsizliğin girdabından kurtulmak için polisliğe müracaat etmekte ve polis olmaktadırlar. Oysa, bütün polislerimizin liseden sonra en az dört yıllık bir eğitim alması gerekir; hatta askerî okullarda olduğu gibi, okuldan mezun olduğunda branşı belirlenmelidir. Polislerimizin bugün en büyük sorunlarından birisi bu eğitimdir.

Polis, Jandarma ve Sahil Güvenlik için ortak bir taltif sistemi kurulması gerekmektedir. Daha önce, FETÖ terör örgütünün suistimal ettiği ödüllendirme işinin tekrar hayata geçirilmesi ve objektif kriterlere bağlanması gerekmektedir.

Yine, polislerimizin çözülmesini en çok istediği 3600 ek göstergedir. Bütün siyasiler, özellikle AK PARTİ bu seçimlerden önce bu konuda söz vermelerine rağmen, hâlâ maalesef bu sözler yerine getirilmemiştir. Bunları bizler de sık sık hatırlatmaya devam edeceğiz.

Yine, üniversite mezunlarının göstergeleri 3000'e çıkarılmasına rağmen, lise mezunları hâlâ bu haktan mahrum edilmektedir. Bunun da düzeltilmesini talep ediyoruz.

Polislerimizin özlük haklarının jandarmanın özlük haklarıyla eşitlenmesi gerekmektedir. Bundan tam üç yıl önce, 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle Jandarma teşkilatının sivilleştirilmesi, Emniyet teşkilatıyla, Jandarma teşkilatının eşitlenmesi amaçlanmıştı ancak yasalar nezdinde eşitlediğimiz jandarma ile polislerimiz maalesef hâlâ özlük hakları nezdinde eşitlenmemiştir.

Yine, polislerimizin en büyük sorunlarından bir diğeri de mesaidir, ucu açık mesaidir daha doğrusu. Amirlerinin iki dudağı arasında, mesainin ne zaman biteceği belli olmayan çalışma koşullarında polislerimizin ruh hâlinin sağlıklı olması söz konusu değildir. Bu, aile bağlarını da zayıflatmaktadır, özellikle polislerimizi psikolojik anlamda sıkıntıya sokmaktadır ve bunun için verilen ek ücret de burada dile getirilmeyecek kadar komiktir. Polislerimiz diğer memurların neredeyse iki katı kadar maalesef mesai yapmak durumunda kalmaktadırlar.

Tabii, bu kısa zaman zarfı içerisinde polislerimizin bütün sorunlarını buradan dile getirmek mümkün değildir. Ama özellikle, polislerimiz liseden sonra en az dört yıl eğitim almalı, iyi bir yabancı dil bilmeli, özellikle kendileriyle ilgili bütün araçları kullanabilecek şekilde yetiştirilmelidir.

3.600 ek göstergeleri mutlaka halledilmeli ve jandarmayla aralarındaki özlük haklarındaki uçurum, dengesizlik giderilmeli, polisler lehine geliştirilmeli ve mesai şartlarının ağırlığı mutlaka düzeltilmeli.

Ben, polislerimizin sorunlarını gerçekten bu kadar kısa sürede dile getirilmesinin mümkün olmadığına inanıyorum. Ama özellikle vatanı ve milleti için, toplumun huzur içerisinde yaşaması için her türlü hain terör örgütlerine karşı ve çetelere karşı mücadele eden polislerimizden hayatını kaybedenlere, şehadet şerbetini içenlere Allah'tan rahmet diliyorum, gazilerimize de hayırlı, huzurlu ömürler diliyorum. Polis demek, huzur demek, adalet demek, güvenlik demek. Ben, bu vesileyle burada bütün siyasi parti gruplarına sesleniyorum: Bu konu siyasetüstüdür, bu önergeye hep beraber "evet" oyu vermenizi özellikle arz ediyorum.