Libya'da Ne Oluyor? Türkiye Neden Asker Göndermeyi Planlıyor? Libya İç Savaşı, Nüfusu ve Haritadaki Yeri

Türkiye ile Libya arasında imzalanan protokol sonrası gelen art arda açıklamalar , Libya 'da neler oluyor? sorusunu akıllara getirdi. Vatandaşlar Libya 'da neden iç savaş çıktığını , iç savaşta kimlerin kimlerle savaştığını , Türkiye 'nin buraya neden asker yollayacağını araştırmaya başladı. İşte detaylar.

Libya'da Ne Oluyor? Türkiye Neden Asker Göndermeyi Planlıyor? Libya İç Savaşı, Nüfusu ve Haritadaki Yeri

Libya'da ne oluyor?

KADDAFİ SONRASI KAOSA SÜRÜKLENDİ

Libya 'da Kaddafi 'nin devrilmesi sonrası kaos ortamı oluştu. Kaos devam ederken ülkede iki başlı bir yönetim ortaya çıktı. BM tarafından yapılan açıklamada iç savaş sonrası on binlerce kişinin yerinden edildiğini duyurdu.

Libya 2014 yılında yapılan seçimlerin ardından ikiye bölündü. 

İkiye bölünen kesimlerden ilki  ülkenin doğusunda, Mısır sınırına yakın Tobruk'ta bulunan Temsilciler Meclisi. Diğeri ise Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti. Bu iki kesimin yanı sıra IŞİD 2015 yılında ülkede varlığını hissettirmeye başladı.

Ancak Türkiye'nin de desteklediği Misratalı, IŞİD 'i aynı yıl içerisinde ülkede bitirdi.

Merkezi Trablus 'ta bulunan Ulusal Mutabakat Hükümeti, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere Türkiye, Avrupa Birliği ve uluslararası kurumlarca meşru kabul ediliyor ve destekleniyor.

Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi'ni ise Mısır, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Fransa ve Rusya'dan destek buluyor.

Libya'nın Nüfusu: 6,375 milyon.

ASKER GÖNDEREBİLİRİZ

Erdoğan Libya ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Birkaç saat önce sayın Sarraj misafirimdi. Savunma Bakanımız üçlü olarak görüşme gerçekleştirdik. Her ikisi de Doha'dan gelmişlerdi. Libya'daki mevcut gelişmeler nedir, ne değildir diye. Sarac oranın meşru başbakanı. Hafter denilen zat kesinlikle böyle meşru başkan veya başbakan değil. Sadece illegal bir kişi. Uluslararası bu noktada mutabakat karşılığı olan kişi Sarraj'ın kendisidir. Özellikle Libya'ya yönelik uluslararası hukuktan kaynaklanan hakların kullanılmasıyla ilgili olarak kısa bir zaman önce mutabakat muhtırası imzalamıştık.

Bunlardan biri deniz yetki alanların sınırlandırılması ve askeri işbirliğiyle ilgiliydi. Şimdi de güvenlik ve işbirliği anlaşması Meclisimize sunuldu. Bu anlaşmalarla Akdeniz'de hem Libya'nın hem Türkiye'nin hakkı korunmuş olacak. Bunu son NATO zirvesinde Miçotakis ve heyetiyle yaptığımız görüşmede kendilerine söyledik. Onlar hala belli beklentiler içerisinde. Dayatılmaya çalışılan planlar var burada. Daha da ileri gideceğim, burada Sevr'in tersyüz edilmesi var. Libya'ya asker gönderimi konusunda ise böyle bir davet ve talep gelecek olursa nasıl bir inisiyatif üstleneceğimize dair ülkemiz bunun kararını verecektir. Uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli adımları atarız.

“Biz sismik araştırmamızı kıta sahanlığında rahatlıkla yaparız. Buralarda sondaj çalışmalarımızı da yaparız. Geçmişte bizim tabi gemilerimiz falan yoktu. Şimdi ham olsun iki tane sismik araştırma gemimiz, iki tanede sondaj yapacak ileriye teknolojiye ait gemimiz var. Şimdi de sondajda üçüncü geminin pazarlığının yapıyoruz. Bizim için artık çalışma alanları sadece burası değil. Uluslararası farklı ülkelerde de aynen çalışmaları yapma durumumuz söz konusu. Çünkü artık dünyada petrolün konumu çok çok farklı. Burada çalışmaları yaparken, buradan hem Türkiye, hem de Libya kazanacak. Kazan kazan esasına göre bu adımı atacağız.

Türkiye ile Libya’nın bu sınırı özellikle Yunanistan’ı rahatsız ediyor. Onlar rahatsız olsun diye çalışma yapmıyoruz. Bu sularda Libya ve Türkiye’nin hakları var bu hattın korunması gerekir diyoruz. Talihsizliğe bakın ki ülkemizin içinden ve dışından birileri bu konuda çok rahatsız oluyor. Bunlarla birlikte çok farklı sıkıntılara yol açabilir gibi laflar ediyorlar. Siz kimden yanasınız ya? Türkiye’den yana mısınız, yoksa değil misiniz? Öyle de olsa böylede olsa biz şu anda buralarda çalışmalarımızı milletimizin ve ülkemizin ali menfaatleri için sürdüreceğiz.

Şu anda çok kısa zamanda inşallah burada hem sismik araştırma hem sondaj çalışmalarına gireceğiz. Buralardan beklentilerimiz çok yüksek. Bugün Sarraj’la önemine binaen farkı ele aldık. Bazı şirketlerin keşif haberlerini duyuyoruz. Olur da yanımıza uluslararası camiada güçlü olan şirketleri yanımıza alma söz konusu olabilir. Bu ne kadar güçlü olursa bu çıkış yatırım, işimizi de o kadar rahatlatacaktır. Doğalgaz ticareti diğerlerinden farklı olarak ihraç güzergahı ve satış anlaşmaları yapıldıktan sonra üretim safhasına geçen projeler olduğu unutulmamalıdır. Bu açıdan dayandığı tabanı sıkı tutmakta önem var. Büyük bir pazar olma özelliği ve bölgeye yakınlığıyla ilgili gazın ticarileşmesi konusunda kilit öneme sahiptir. Libya anlaşması hukuken ülkemizin elini güçlendirmiştir."