ATSO Meclis Üyeleri kenti ve ekonomiyi konuştu

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Ağustos Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda Meclis Üyeleri kent ve sektörlerinin sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundular.

ATSO Meclis Üyeleri kenti ve ekonomiyi konuştu

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Ağustos Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda Meclis Üyeleri kent ve sektörlerinin sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundular.

ATSO Meclis Toplantısı’nda sektör ve kent üzerine söz alan Meclis Üyeleri değerlendirmelerde bulundu. İlk olarak söz alan ATSO 26’ncı Grup Meclis Üyesi (Kuyumculuk, mücevher ve saat) ve Meclis Katip Üyesi Adnan Kaya, özellikle Kale Kapısı esnafının son dönemlerde çok büyük sorunlar yaşadığını ifade etti. Kale Kapısı esnafının en önemli sorunlarından birinin güvenlik ile ilgili olduğunu belirten Kaya, “Daha önceki dönemlerde bölgemizde sivil koruma görevi yapan güvenlik mensupları bulunuyordu. Bu güvenlik görevlileri hem bölgedeki hırsızlık olaylarına hızlı bir şekilde müdahale ediyor hem de iş yerlerimizin güvenliğini sağlıyordu. Ancak bugün bu bölgede uyuşturucu kullananlar, hayat kadınları, dilenciler, taciz edercesine satış yapmaya çalışan işportacılar, banklarda yatanlar insanlar kol geziyor. Kale Kapısı bu kentin kalbi olarak bilinmesine rağmen bugün bölge esnafı bu konudaki şikayetlerinden dolayı imdat çığlıkları atıyor. Antalya’nın en önemli noktası olan Kale Kapısı’nı bu çirkin görüntü çok kötü gösteriyor. Bu konuya bir an önce çare bulunmalı” dedi.

“Antalya’da insanlar salgın yokmuş gibi davranıyor”

49’uncu Grup (Sağlık Hizmetleri) Meslek Komitesi Gülsün Gülay Yılmaz, Covid-19 salgının ciddiyetini dile getirdi. Son 7 günde Türkiye’de 137 binden fazla insanın Covid-19’a yakalandığını ve bin 300’den fazla vatandaşın hayatını kaybettiğini söyleyen Yılmaz, “Antalya’da çevremde gördüğüm manzara insanlar artık salgın yokmuş gibi davranıyor. Maalesef ülkemizde de dünyada da salgın tüm hızıyla devam ediyor. Covid-19 halen sık görülüyor. Canlar almayı sürdürüyor. Bugüne kadar 4 buçuk milyonun üzerinde insan bu hastalıktan dolayı hayatını kaybetti. Sadece son 7 günde dünyada 67 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Bu hastalığın ne kadar ciddi olduğunu artık anlamamız gerekiyor. Özellikle bu mücadele sırasında sağlık çalışanları olarak çok ama çok yorulduk. Ben aşı konusunda da kurallara uyulması konusunda da insanlardan daha hassas olmalarını istiyorum. Önümüzde kış ayları var. Eylül, Ekim aylarında salgının seyri daha da yukarı gidebilir. Ben herkesten aşı ve tedbirler konusunda son derece hassas olmalarını istiyorum” dedi.

“Manavgat’a olan ilgi devam etsin”

16.Grup (Kozmetik ve kişisel bakım) Meslek Komite Üyesi ve Meclis Başkan Yardımcısı Hatice Öz, bir Manavgatlı olarak Manavgat yangınının kendisini çok etkilediğini ifade etti. Öz, “Benim sizlerden ricam ilgimiz sadece bu dönemde kalmasın. Bundan sonraki dönemde de Manavgat’ın yaralarını sarmaya ve ilgimizi orada tutmaya devam edelim. Yangın bölgesindeki insanlar maddi ve manevi desteklerle şu anda ayaktalar ancak bunun psikolojik tarafında da büyük bir desteğe ihtiyaçları olacak. Bundan sonra onların yanında olarak bu konuda da destek olmalıyız” diye konuştu.

“Antalya’da ekonomik afet devam ediyor”

2’nci Grup (Hayvancılık ve hayvansal ürünler) Meslek Komite Üyesi Ali Bahar, “Manavgat konusunda bizler de Antalya OSB, OSİAD, Genç OSİAD ve sanayicilerimiz olarak ilk günden itibaren her türlü desteği vermek üzere oradaydık. Bunun yanında Sanayi Bakanlığımızın önderliğinde 30 büyük OSB olarak 5 milyon lira gibi bir parayı AFAD üzerinden buradaki yaralarımızın sarılması için gönderdik. Bunun dışında da hem şehrimizden hem de ülkemizin her yerindeki sanayicilerimiz yardımlarını sürdürüyor. Bundan sonra da her türlü yardım için üzerimize düşeni yapmaya hazırız” şeklinde konuştu.

Antalya turizmde Covid-19 nedeniyle yaşadığı büyük sorundan dolayı ekonomik olarak afet yaşadığını söyleyen Bahar, “Yaşanan felaketler nedeniyle Karadeniz ve yangın bölgelerimiz afet bölgesi ilan edildi. Ancak Antalya Covid-19’dan dolayı ekonomik olarak bir afet bölgesi konumundadır. Şu anda ekonomik olarak Antalya’nın bu kışı gelecek sezona taşıyacak kadar güçlü değildir. Bu konuda da bir çalışma yapılmalıdır. Antalya henüz hiçbir şey atlatmış değildir. Aksine felaketin tam ortasındayız. Dayanışma göstereceğiz” ifadelerini kullandı.

“Yangın söndürülmez durdurulur”

21’inci Grup (Metal, makine ve teknik imalatı) Meslek Komite Üyesi Cenan Demir, yaşanan orman yangınlarıyla ilgili olarak meclis üyelerine bilgiler verdi. Kendisinin de bir Orman Mühendisi olduğunu belirten Demir, başlamış bir orman yangınının söndürülemeyeceğini ancak durdurulabileceğini söyledi. Ormanların yanacağını ancak bunun 50 bin 100 bin hektar olmayacağını ifade eden Demir, “Bildiğim kadarıyla bu yangın Cumhuriyet tarihimizin en büyük yangını. Tekrar bunları yaşamamak için artık ormancılık politikalarının ciddi olarak gözden geçirilmesi gerekiyor. Geçmiş dönemde yangın başlama riski olan dönemlerden önce önlemler alınırdı. Temizlikler ve hazırlıklar yapılırdı. Müdahale ekipleri kurulurdu. Yangın riskinden dolayı mevsimlik işçiler alınırdı. Bu hazırlıkları eğer yaparsanız yangını çok kolay durdurabilirsiniz. Bu yaşadığımız yangının durdurulamamasının sebepleri de işte bu tip hazırlıkların olmaması” şeklinde konuştu.

“Aşı sertifikası vurgusu”

36.Grup (Oteller ve benzer konaklama yerleri) Meslek Komite Üyesi Alp Özel, turizmde ‘Güvenli Turizm Sertifikası’ yerine aşı sertifikası üzerine bir çalışma yapılması gerektiğini ifade etti. Avrupa Birliği vatandaşlarının Aşı Sertifikası ile özgürce gezdiklerini ifade eden Özel, “Güvenli Turizm Sertifikası olması bir şeyi engellemiyor. Salgın bu şekilde devam ederken bizlerin de artık aşı sertifikası uygulamasına geçmemiz gerekiyor” dedi.